Kerpiç Yapı Can Kaybına Neden Olur mu?

Yaşanan depremler sonrasında suçlulardan birisi olarak genellikle kerpiç yapılar hedef gösterilir. 24 Ocak 2020 Elazığ depremi arkasından kırsal bölgelerde yıkılan kerpiç yapıların resimleri gösterilerek, bu tür yapıların can kaybına yol açtığı açıklamaları yapıldı.

Oysa ki kerpiç doğal bir yapı malzemesidir ve doğru inşa tekniği ile üretildiğinde yüzyıllar boyu ayakta kalır. Örneklerini Düzce, Gölcük, Bolu, Taraklı, Göynük, Osmaneli gibi yerleşim bölgeleri ve yakın kırsalında görebildiğimiz kerpiç yapılar, ahşap karkas yapım sistemi ile birlikte inşa edildiğinden, deprem yüklerine karşı yüzyıllardır ayakta kalabilmiştir. Yapı tabi ki sarsılır ama deprem yüklerine karşı mukavemetleri, betonarme yapıları göre çok daha yüksek olduğundan yıkılmaz.

İsviçre Laufen’den kerpiç yapı örneği (Kaynak: https://eartharchitecture.org/?cat=37)

Elazığ ve Malatya’nın kırsal alanlarındaki kerpiç yapıların birçoğunda ahşap hatılın hiç kullanılmadığı yada işçilik hatası olarak doğru yerde ve biçimde kullanılmadığı görülmekle birlikte, harçların da bağlayıcı özelliğinin kalmadığı gözlenmiştir. Bu durumda sorun, evlerin kerpiçten yapılmasıyla değil, uygulanan hatalı işçilik ve yanlış yapım sistemi ile üretilmesidir. Geçmişte güvenli yaşam alanları oluşturan Atalarımız, geleneksel konutların üretiminde, topoğrafyayı dikkate alarak, malzeme bilgisinden başlayarak, yer seçimi, inşa tekniği, risk yönetimi, komşuluk hakkına kadar geniş bilgi birikimlerini içine katarak yerleşmeler oluşturmuştur. Ancak biz bunları öğrenemedik. Bildiklerimiz ise bize kötü gösterildiğinden, modernleşme adına onları da unuttuk. Şimdi ise çözüm olarak kent merkezlerinde olduğu gibi, kırsal bölgelerde de TOKİ’ye sığınarak, bize konut yapmasını bekliyoruz. Bu durum büyük bir hatadır. Kırsalda yaşayanlara yerel yaşam biçimlerine uygun olmayan yapıları dayatmak yerine, doğru inşa teknikleri ile yerel malzeme kullanarak, sürdürülebilir, enerji ve doğa dostu yapılar yapmayı öğretmemiz gerekiyor.

İlkelliğin sembolü gibi gösterilen kerpiç kullanımını yeniden öğrenmeliyiz. Yapı malzemesi olarak kullanılan kerpicin, doğal, kullanışlı, ucuz ve depreme dayanıklı olduğu yönündeki çalışmaları ile tanınan Prof.Dr. Ruhi Kafescioğlu, Prof.Dr. Bilge Işık gibi hocalarımız bu konuda pek çok deney ve uygulama yaparak bizlere kanıt sunmaktadır. Bu hocalarımızın 1970’li yıllardan beri Van, Şanlıurfa, Köyceğiz, İstanbul gibi kentlerde ürettikleri yapılar, deprem testlerinden başarıyla geçmiştir. Bu öğretilere genç akademisyen ve araştırmacılar kulak vermelidir.

Van Gürpınar İlçesi Gölardı Köyü’ndeki kerpiç evlerinde sağlıklı yaşam sürdüklerini ifade eden ve evlerinin sadece kerpiç malzeme ile yenilenmesi talebinde bulunan kullanıcılar, Gülhan Benli ve Bilge Işık, Eylül 2012.

Yemen’de 6 katlı yapıların dışında, Amerika ve Avrupa’da farklı yapı teknolojileri ile kerpicin ana malzeme olarak kullanıldığı pek çok örnek bulunmakta. Kerpiç duvarda yoğuşma olmaz, küf oluşmaz dolayısıyla mikroorganizma yaşamaz, enerji tasarrufu sağlar, killi toprak bulunan her bölgede üretimi çok kolaydır. Kerpiç evde rutubet olmaz, bu evlerde yaşayanlarda eklem hastalıkları, astım, bronşit, romatizma görülmez.

Fransa Villefontaine’de bulunan CRAterre (cultures constructives et developpement durable), İşviçre Basel ‘de bulunan The Ricola Herb Centre, Amerika Los Angeles’de bulunan Conservation Institute ve yine California’daki CalEarth Instute (California Institude of Earth Architecture) toprak hammaddeli kerpiç yapı üretimi konusunda çok çeşitli çalışmalar ve uygulamalar yaparken, biz yönetmelikler ile kerpiç yapı yapmayı sınırlıyoruz. En kısa zamanda, üniversiteler de kurulacak enstitüler aracılığı ile kerpiç malzemenin yeniden keşfedilmesi ve sektöre kazandırılması, ülkemiz için yeni bir katma değer sağlayacaktır.

*Doç.Dr.
Y. Mimar Restorasyon Uzmanı
İstanbul Medipol Üniversitesi GSTM Fakültesi Mimarlık Bölümü

Etiketler

Bir yanıt yazın