Savulun Müellif de Kim Oluyor?

Gece yarısı operasyonu ile TMMOB'ye darbe vurulurken "telif hakkı" na da "tecavüz" edildi. Uluslar arası hukuk AB'ye attığımız imzalar hiçe sayıldı.

Uygar bir toplumda, güneşi inkar etmek anlamına gelecek, böylesi bir öneri yapılması mümkün değildir.

Bir eser umuma arz edilince yapan müellif olur (telif yasası madde 14). Yani La Jaconde duvara asılıp görücüye çıktıktan ve bir kişi gördükten sonra Léonardo Usta istediği kadar bunun müellifi olmaktan “vazgeçtim” desin, vazgeçemez. Olan olmuş resmi o yapmıştır. Şimdi AKP yasa ile bir kurul oluşturacak ve bu kurul Léonardo Usta’nın resmini “sanat düzeyi olmayan” bir resim olarak görür ise onun müelliflik haklarını kaldıracaktır. Bunu Kafka bile kara mizah için akıl edemezdi. Eserin resim veya bina olması bir şeyi değiştirmez.

Beyler… Bir eserin “nitelikli olması” başkadır; “birisi tarafından” kötü bir eser de olsa “yapılmış olması ve bundan doğan hakları başkadır.

Örnekse: AKP amblemi de bir telif eseridir. Bugün uluslar arası ünlü grafikçilerden oluşacak bir kurulda değerlendirilmeye tabi tutulsa sınıfta kalır. Ancak hiç kimse yapanın, partinin iznini almadan bunu değiştiremez, hatta güzelleştiremez. Veya başka bir parti, şirket kullanamaz. Telif yasasının 16. maddesi bu konuda şunu söylemektedir. … “eser sahibi kayıtsız ve şartsız olarak izin vermiş olsa bile şeref veya itibarını zedeleyen veya eserin mahiyet ve hususiyetlerini bozan her türlü değiştirmeleri men edebilir. Men etme yetkisinden bu hususta SÖZLEŞME YAPILMIŞ OLSA BİLE VAZGEÇMEK HÜKÜMSÜZDÜR.” Yetkinlik derecesi ne idüğü belirsiz bir komisyon bu kadar hükümsüz bir eylemi nasıl haklı kılabilir?

Ben mimar olarak hayattayken de öldükten sonra da iyi ya da kötü bir binamın “komisyon kararı” ile cephelerinin Osmanlı veya Selçuklu rüküşü bir tadilata konu olmasını en yasal ve evrensel hakkım olarak red ediyorum. Bunu kendimden çok saygı duyduğum ustalarım için red ediyorum. AKM’nin, Ulus Meydanı’ndaki, Bakanlıklardaki yapıların, D.S.İ. binasının, Türk Dil Kurumu binasının mimarları için red ediyorum. Bu saçma sapan “çağ dışı”, “medeniyet düşmanı” önerinin kamu oyunda tam anlaşılmasını, anlatılmasını istiyorum.

Ana muhalefet, yüksek yargı, sivil toplum örgütlerinin buna şiddetle dur demesini bekliyorum. Cumhurbaşkanı’ndan da tasarıyı tereddütsüz red etmesini bekliyorum. Çağımızın ünlü mimarlarından Peter Cook 1972 yılında katıldığım konferansından sonraki özel söyleşide bir sorumu şöyle cevaplamıştı. “Batının en büyük iki değeri TOLERANS ve FİKİR HAKLARI dır. Ülkene dönünce neler çekeceksin bilemezsin….” Gençtim, ustanın ne dediğini tam anlamamıştım. Evet bu iki değer medeniyetin kumaşıdır. Böylesi bir öneri ise önerenlerin kumaşını gösterir. Savulun… Müellif de kim oluyor?

Etiketler

Bir yanıt yazın