New York'ta, 11 Eylül saldırılarında yıkılan Dünya Ticaret Merkezi yakınında inşa edilen cami ve İslami kültür merkezi hizmete açıldı.
Bazı muhafazakar gruplar, semtte bir cami inşa edilmesi fikrinin saldırıda ölenlerin anısına saygısızlık olduğu öne sürmüştü. Bu gerilim, inşaatın yapılması öngörülen alanda, projenin destekçileri ile karşıtları arasında çatışmalara kadar vardı. Ancak Park51 adı verilen ‘islami kültür merkezi’ dün akşam, olaysız geçen sade bir törenle açıldı. Açılış dolayısıyla merkezde “New York Çocukları” adlı, kentte yaşayan 160 göçmen çocuğun fotoğraflarından oluşan, Danny Goldfield imzalı bir sergi düzenlendi. Merkezin yöneticileri “rekreasyon etkinlikleri yanında, sağlık ve eğitim tesisleri ile bölgede yaşayan herkese hizmet vereceklerini” söylüyorlar. Merkezin bulunduğu alanda son iki yıldır zaten bir mescid ibadet için ortam sunuyordu. Şimdi, dinlerarası anlayışı geliştirmeye yönelik paneller, atölye çalışmaları, konuşmalar ve film gösterimleri yapılacağı kaydediliyor.
Uçak parçaları buraya da düşmüştü
100 milyon dolara mal olması beklenen projenin odağındaki bina, üç bine yakın kişinin öldüğü 11 Eylül saldırıları sırasında hasar görmüştü. Cordoba Girişimi ve Amerika Müslümanların İlerlemesi Topluluğu adlı kuruluşların desteklediği proje ilk gündeme geldiğinde, merkezin adının İspanya’da üç büyük dinin bir arada yaşadığı döneme atıfla ‘Cordoba Merkezi’ olması öngörülmüştü. Ancak tepkiler sonrası yöneticiler daha ‘nötr’ bir isme yöneldi. Binanın yarısı, “45-47 Park Place” adresindeydi ve inşaat için yıkılan 152 yıllık bina, 11 Eylül saldırıları sırasında, Güney Kule’ye çarpan uçağın parçalarının düşmesi sonucu hasar görmüştü. Proje yöneticilerinin 49-51 numaralı yan parseli 2071’e dek kiralaması ardından, merkezin adı ’51Park’ olarak değiştirildi.
Açılışın yapılmış olmasına rağmen, merkez henüz projede öngörüldüğü şekilde tamamlanmadı. 13 katlı çelik ve cam kompleksin inşaatı bittiğinde, binada 500 kişilik bir toplantı salonu, yüzme havuzu, sergi salonları, kütüphane, kreş, yemek okulu, ve 11 Eylül anma merkezi gibi bölümler olacak.
Merkezin yöneticisi 11 Eylül saldırılarında yakınlarını kaybeden aileleri de sürece dahil etmek için daha önceden harekete geçmemiş olmalarını kendi açılarından bir hata olarak niteliyor ve bunu telafiye çalıştıklarını söylüyor. Projenin savunucuları bu girişim sayesinde Batı ve Müslüman alemi arasında köprü kurulmasına katkıda bulunulacağına inanıyor. Tüm ziyaretçilere açık olacak merkezin, Müslümanların da toplumun bir parçası olduğunu göstereceği kaydediliyor. Bazı aşırı muhafazakar gruplar ise İkiz Kuleler enkazına iki blok ötedeki bir ibadet merkezinin İslam için bir ‘fetih simgesi’ olacağını öne sürüyordu. Geçen yıl Ağustos’ta Evanjelist bir rahibin camiden vazgeçilmezse yüzlerce Kuran-ı Kerim’i ateşe verme tehdidi de tartışmaları alevlendirmişti.