15. Venedik Mimarlık Bienali, ulusal pavyonlarda yer alacak sergilerin yanında bağımsız sergilere de ev sahipliği yapacak. Bienale paralel sergilenecek en çarpıcı çalışmalardan biri de soykırım mimarlığı üzerine hazırlanan proje olacak.
The Evidence Room isimli sergi, 2000’de Londra’da soykırımı inkar eden David Irving’in Amerikalı bir tarihçiye ve yayıncısına açtığı davadan yola çıkılarak hazırlanıyor. Soykırımın gerçekliğinin sorgulandığı bu dava, Auschwitz kampından geriye kalan mimari kalıntılar ve planların mahkemeye sunulmasıyla Irving’in aleyhinde sonuçlanmıştı. Bu davada bilirkişiliği ise Waterloo Üniversitesi’nden Robert Jan van Pelt Irving üstlenmişti. Hazırladığı bilirkişi raporu, mimarlık, teknoloji, tarih, hukuk, insan hakları kesişiminde yeni bir disiplin için ilham olmuş oldu: Adli mimarlık / architectural forensics.
The Evidence Room başlıklı sergi kapsamında Waterloo Üniversitesi öğrencilerinin oluşturduğu bir ekip Auschwitz’in adli analizlerini sunan bir çalışma sergileyecek. Sergide, gaz kolonu, gaz odası, gaz sızdırmaz bölmeli duvar kesitleri gibi mimari kanıtların gerçek boyutlu kopyalarının yanında mimar mektupları, inşaat faturaları, fotoğraflar, planlar gibi kanıtlar da yer alacak.