1920’lerden Kalma Elektrik Santralinin İçine Çocuk Müzesi

O'Neill McVoy Architects, Bronx'taki tarihi bir elektrik santralinin içine çocuklar için eğlenceli ayrıntılar eklerken aynı zamanda tarihi binayı vurgulayan bir müze oluşturmuş.

Harlem Nehri ve Mill Pond Park’ın arasında bulunan ve 1925 yılında yapılmış olan Historic Bronx Terminal Market Powerhouse, 2004 yılında hizmet dışı bırakılmış ve binanın dış cephesi 2009 yılında restore edilerek, beton ve çelikten inşa edilmiş yapının içi yeni bir program için açık bırakılmış.

New York City Department of Parks öncülüğünde, yeni yapının 2017’de temeli atılmış ancak COVID-19 salgını ve bürokratik gecikmeler nedeniyle 2022’ye kadar tamamlanamamış.

1.400 metrekarelik bir alana sahip olan müzeye, bir çocuğun bakış açısı için özel olarak tasarlanmış kıvrımlı formlara sahip, nehir kenarındaki iki kat yüksekliğinde bir lobi alanından erişiliyor.

Ofis, Bronx’ta küçük çocuklara adanmış ilk tesis olarak, tasarımın akışı, şehrin hücresel odaları ve sokak ızgaralarının aksine, çocukları doğal manzara ve sahil deneyimine bağlayan yeni bir tür alan yarattığını vurguluyor.

Jean Piaget’nin Child’s Conception of Space adlı kitabından esinlenen ofis, 10 yaşından küçük çocuklara hitap eden bir dizi boş alan yaratıyor. Müze ziyaretçileri boşlukta rampalar aracılığıyla hareket ediyor ve odaklanmış sergiler, spiral çizen, ayrılan ve yeniden bağlanan kısmi yükseklikte, kavisli ahşap ve yarı saydam akrilik bölme duvarlarla ayrılıyor.

Mekanlar, manzaraları bir köprü üzerinden komşu nehre yönlendiren Waterways sergisinden, yerel sanatçı Jerome LaMarr’ın Bronxtopia adlı etkileşimli bir enstalasyonunun yer aldığı Cloud performans asma katına taşınarak yükseliyor.

Ekip, Charles ve Ray Eames’in lamine kontrplaklar için yaptığı özel kalıplara atıfta bulunarak, “Birçoğu çakıl biçimli pencerelere sahip olan büyük duvar ve korkuluklar, birbirine kenetlenen paneller şeklinde kalıplandı ve CNC ile frezelendi, bu da sahada hızlı montajı mümkün kıldı,” diyor.

CLT panelleri, camdan daha yumuşak olan, kazınmış ve geri dönüştürülmüş akrilik panellerle birbirine kenetleniyor. Üst mekanda, açıkta kalan yapısal kirişler ve mekanik servis elemanları, kumaş kanalların bulutlar gibi sarktığı bir gökyüzü oluşturmak için maviye boyanmış.

Ayrıca müzenin doğuya bakan pencerelerinde gün ışığını azaltmak için yarı saydam film kullanılmış. Kısılabilir LED armatürler ve gün ışığı sensörleri ile de ışığın optimize edilmesi sağlanmış. Kullanışlı pencereler havalandırmaya izin verecek nitelikte ve sensörler, HVAC enerji tüketimini azaltmaya yardımcı olacak şekilde tasarlanmış.

Tuğla binanın dış cephesine nispeten dokunulmamış, ancak binanın mevcut kulelerine, çocuk müzesi için işaret ışığı görevi görecek prizmatik film ve spektral LED aydınlatmalar yerleştirilmiş.