Arkitera.com'da 2013 yılının "en"lerini derlemeye söyleşi bölümümüzle devam ediyoruz.
2013 yılında mimarlık ve kent gündemine dair pekçok söyleşi gerçekleştirdik. Şimdi de yılın en çok izlenen söyleşilerini sizler için biraraya getirdik.
2013 Kasım ayı itibariyle yeni bir söyleşi serisine başladık. Pazartesi Söyleşileri etiketi ile her pazartesi paylaştığımız söyleşilerde kent ve mimarlık meseleleriyle ilgili kafa yoran isimlerle gündeme dair konuşuyoruz. Pazartesi söyleşilerinin ilk konuğu usta tarihçi Prof. Cemal Kafadar olmuştu. Kafadar’la kent gündemine dair yaptığımız sohbet oldukça ses getirmişti. Gezi Parkı eylemlerini, ranta dayalı kalkınmaya ve dayatmacılığa isyan edilerek devletlülere karşı şehirlülerin ayaklanması olarak değerlendiren Kafadar, tartışmalı 3. Köprü projesine verilecek isim için ise “Deli Dumrul” önerisini getirmişti.
2013’te birçok yapı tamamlandı ancak heyecanla ve merakla beklenen bir bina vardı: Moda Sahnesi. İstanbul’da sinemalar yıkılıp, tiyatro ve operalar kapatılırken bir kültür mekanı üretimi olarak Moda Sahnesi 2013’ün en önemli mimarlık pratiği olarak öne çıktı. Hem dışa açık tasarımıyla hem de klasik mimar-işveren ilişkisini yıkan bir üretim süreciyle Moda Sahnesi İstanbul’da örnek bir kültür mekanı oldu. Moda Sineması’nın ruhunu yaşatan ve yenilikçi, iletişimsel bir mekan kurgusuyla öne çıkan Moda Sahnesi’ni kurucularından Mert Fırat ve İlksen Başarır ile mimarları Bilge Kalfa ve Gamze İşcan ile konuşmuştuk.
Pazartesi Söyleşileri serisinin ses getiren söyleşilerinden biri de Prof.Dr. Mehmet Bekaroğlu ile yaptığımız söyleşiydi. Bekaroğlu ile yerel seçimler ve TOKİ kentleşmesi üzerine sohbet etmiştik. TOKİ’nin kimliksiz yapılarını “Kimliksiz kentlerde kimlikli insanlar yetişmez” diyerek eleştiren Bekaroğlu, yerel seçimlerde İBB adaylığını açıklayan Kadir Topbaş ve Mustafa Sarıgül’ün belediyecilik anlayışının aynı olduğunu söyleyerek Sırrı Süreyya Önder’in adaylığını bunlara alternatif bir üçüncü yol olarak değerlendirmişti.
2013’ün en çok konuşulan projeleri arasında Zaha Hadid Architects’in Haydar Aliyev Kültür Merkezi yer aldı. Arkitera.com olarak binayı yerinde incelemiş, mimarı Saffet Kaya Bekiroğlu ile de güzel bir söyleşi yapmıştık. Türk bir mimar olarak Bekiroğlu’nun yurtdışındaki bu başarısı takdire şayan. Bekiroğlu ile derin sohbetimizde hem Zaha Hadid ekolünü sürdüren mimarlık üretiminin avatajları ve dezavantajlarını hem de bu sürecin bir örneği olan Haydar Aliyev Kültür Merkezi üzerine konuşmuştuk.
2012’de başlattığımız Mimarlık Tarihi Söyleşileri serimizin konuğu 2013 Ocak ayında Boğaziçi Üniversitesi Tarih Bölümü öğretim üyesi Doç.Dr. Ahmet Ersoy olmuştu. Ersoy ile mimarlık tarihi yazımı ve geçmişe öykünen mimarlık pratiği üzerine güzel bir sohbet gerçekleştirmiştik. “Tarihsel gönderme tasarımın önemli bir parçasıdır” diyen Ersoy, bugün mimaride görünürlük kazanan “ikinci yeni-Osmanlıcı” olarak tarzını ise bir tarihsel kopuş olarak değerlendirmişti.
Arkitera.com’un tüm söyleşilerini buradan takip edebilirsiniz.