2016'da yayınladığımız söyleşiler arasından en çok ilgi gören beşini seçtik.
Arkiteracom’da her hafta yayınladığımız söyleşiler arasından, bu yıl da en çok ilgi gören ilk 5’ini derledik. Derlemede çeşitlilik ve denge sağlamak için, çok okunma kriterinin yanı sıra farklı serilere veya temalara ait söyleşileri de seçerek bir liste hazırlamaya özen gösterdik.
Derlediğimiz söyleşiler şöyle:
Senenin en çok okunan söyleşisinin konuğu, genç mimarlık ofislerinin sektördeki deneyimlerini ve sıkıntılarını konuştuğumuz “Buralarda Yenisiniz Galiba” serisi kapsamında sohbet ettiğimiz Enise Burcu Derinboğaz’dı. 2013’te açtığı peyzaj mimarlığı ve kentsel tasarım ofisinde çalışmalarını sürdüren Enise Burcu ile öğrencilik yıllarından Praxis’e kadar olan eğitim ve mesleki pratik süreçlerini, peyzaj mimarlığının Türkiye’deki algılanma / uygulanma biçimlerini konuştuk.
Ekim ayında başladığımız “Birkaç Mimar” söyleşi serisinde genç mimarlarla, mesleki pratikleri, kariyerlerinde yaşadıkları problemler ve bu problemlere karşı ürettikleri çözümler üzerine sohbet ettik. Serinin 2. konuğu, 6 yıl Emre Arolat’la birlikte çalıştıktan sonra 2011 yılında kendi ofisini kuran Kerem Piker oldu. Piker, rahat ettiği bir ofis ortamından ayrılıp, kendi pratiğini kurma ihtiyacını neden hissettiğinden bahsediyor. Çok hızlı, seri mimarlık üretimlerinden ziyade uzun soluklu, oturmuş süreçlere verdiği önemi vurguluyor.
Gökhan Avcıoğlu’yla, eskiden otopark olan Park 19 binasının GAD Ofisine dönüşüm hikayesi üzerine konuştuğumuz bu söyleşide, bu yapıyı seçme nedeni, dönüşüm süreci hala tamamlanmamış ofise eklenecek bölümler ve genel olarak günümüzün ofis yapıları ile ilgili konuştuk.
Tan Han son zamanlarda sıklıkla karşımıza çıkan ofis paylaşım şekli “ortak çalışma alanları”ndan birisi. Tan Han’ı her katında çalışma stüdyoları yer alacak şekilde ortak mekan olarak yeniden tasarlayan ve aynı zamanda mekanı paylaşacak olan ekiple “kollektif mekan, üretim, paylaşım” kültürü, bu kültürün oluşturulduğu mekanlardaki mimari / tasarımsal üretim süreçleri hakkında konuştuk.
Plankton Project, kendi deyimleriyle, “küçük ölçekte işlerin büyük etkiler yaratacığına” inanan genç bir mimarlık kollektifi. Ekiple, Ovacık’ta bir otobüs durağı tasarlama projesi olan DURAKOvacık’taki dayanışma temelli üretim süreçleri, orada içine girdikleri ilişki ağları sayesinde hayata geçen diğer çalışmaları ve gelecek planlarıyla ilgili sohbet ettik.
“Ofiste Bir Şantiye Ortamı Yaşansın, Hissedilsin İstiyorum”
Gökhan Avcıoğlu’yla, eskiden otopark olan Park 19 binasının GAD Ofisine dönüşüm hikayesi üzerine konuştuğumuz bu söyleşide, bu yapıyı seçme nedeni, dönüşüm süreci hala tamamlanmamış ofise eklenecek bölümler ve genel olarak günümüzün ofis yapıları ile ilgili konuştuk.