Kentsel mekanı harekete geçiren dinamik projeleri ile üne kavuşmuş olan Meksikalı genç mimar Frida Escobedo 2018 Serpentine Pavyonu’nu tasarlayan mimar oldu.
Escobedo’nun atmosferik ortamı ışık, su ve geometrinin etkileşiminden yararlanarak; Meksika ve İngiliz malzemelerinden, tarihinden aynı zamanda Greenwich’teki ana meridyen çizgisinden ilham alıyor.
1979 yılında Mexico City’de doğan Escobedo, Serpentine Pavyonu’nu tasarlayan on sekizinci mimar olup bu görevi üstlenen en genç mimar olarak öne çıkıyor. 2000 yılında Zaha Hadid ile başlayan bu öncü süreç; son yıllarda Japonya’dan Sou Fujimoto’ya, İspanya’dan Selgascano’ya, Danimarka’dan Bjarke Ingels’e yükselen yetenekler için beklenen bir vitrin haline geldi.
Escobedo’nun pavyonu açıyla yerleştirilmiş iki dikdörtgen ile avlunun formunu ortaya çıkarıyor. Dış duvarlar Serpentine Gallery’nin doğu cephesi ile hizalanmışken, iç avlunun ekseni doğrudan kuzeye doğru uzanıyor. Pavyonun dönmüş ekseni, 1851 yılında Greenwich’te kurulan, zaman ve coğrafi mesafenin küresel standart işaretleyicisi olan ana meridyene atıfta bulunuyor.
Meksika mimarisinde yaygın olan esinti duvarı (celosia) koyu renkli çimento kiremitler ile örülmüş. İki yansıtıcı eleman, gün boyunca pavyonun içindeki ışığın ve gölgenin hareketini vurguluyor. Kanopinin kıvrımlı alt tarafı aynalı panellerle kaplanmış ve pavyon katındaki üçgen havuz sınırını; doğrudan çatının kenarlarını meridyenin kuzey ekseni boyunca izliyor. Güneş gökyüzünde ilerlerken; tavandaki aynalı panelin kırdığı ve yansıttığı ışıklar, ziyaretçilerin yaz aylarında oyun, doğaçlama ve düşüncelere dalmayla geçirilen zaman konusunda farkındalığını arttırıyor.
Pavyon, 15 Haziran – 7 Ekim 2018 tarihleri arasında halka açık olacak ve aynı zamanda sanat, mimarlık, müzik, film ve dansı kapsayan bir etkinlik programına sahiplik yapacak.