“3. Köprü Eyleminde Bisiklete Karşı Toma”

"3. Köprüye Karşı Pedal Çeviriyoruz!" eylemine katılan grup basın açıklaması yaptı.

“7 Temmuz Pazar günü saat 9.30’da Barbaros meydanında 3. Köprüye “Hayır” demek için ve 3. Köprü projesi için daha şimdiden yapılmış olan doğa tahribatını kendi gözlerimizle görmek için Garipçe’ye gitmek üzere bisikletlerle toplandık. Amaç Yeniköy’de Yeniköy forumuyla buluşacağımız kısa bir moladan sonra Sarıyer’e geçip Büyükdere forumuyla buluşmak, pankartlarımızı açıp dinlendikten sonra da Garipçe’ye doğru yola koyulmaktı.

Grubun toplanmaya başladığı ilk andan itibaren polis gözaltı tehditlerini üzerimizden eksik etmedi. Beşiktaş’tan ancak 3-5 kişilik gruplar halinde ve kesinlikle yolu kapatmayacak şekilde, tek sıra olarak gidilmesi şartıyla yola çıkabildik. Yol hiçbir şekilde kapatılmadığı halde polisler tehditler savurmaya ve yol boyu bisikletlileri taciz etmeye devam etti.

Yeniköy’de grup tekrar bir araya geldi ve Yeniköy forumunun yaptığı su ve içecek takviyesinden sonra bu sefer tek bir zincir halinde tek sıra konvoy yaparak Sarıyer’e doğru devam ettik. Sarıyer’e varıldığında ise Garipçe’ye giden yolun kaskları, gaz maskeleri ve kalkanlarıyla müdahaleye hazır çevik kuvvet tarafından kapatılmış olduğunu gördük. Polisler burada da yola devam edemeyeceğimizi, bisikletli kimseye geçiş vermeyeceklerini söyleyerek aksi bir durumda müdahalede bulunacaklarına ve bizleri gözaltına alacaklarına dair tehditlerine devam etti.

Grup bu sırada Yeniköy’de ve yol boyunca eklenenlerle birlikte 70’i bisikletli olmak üzere yüz kişiyi bulmuştu. Ayrıca Koç Üniversitesi’nin önünde bizi bekleyen kalabalık bir grup olduğunu da öğrenmiştik. Yaklaşık 1 buçuk saat süren görüşmeler ve devreye milletvekillerinin sokulması sonucunda polis geri adım atarak barikatı kaldırdı ve 5’erli gruplarla geçmemize izin verdi ve Koç Üniversitesi önünde bizi bekleyen grupla buluşmak üzere tekrar yola koyulduk. Ancak buraya vardığımızda yolumuz üçüncü defa, bu sefer jandarma tarafından, kesilerek daha ileri gidemeyeceğimiz, aksi takdirde “gerekli tedbirlerin” alınacağı yönünde kibar bir dille uyarıldık. Jandarma ekibinin başındaki kişi ile yapılan konuşmalar ve gruptakilerin yola devam etmek konusunda hemfikir olması sayesinde Garipçe’ye doğru son kez yola koyulduk. Köyün girişine vardığımızda 60 kadar Jandarma askerinin yanı sıra iki Jandarma TOMA’sının ve bir akrebin bizi beklediğini gördük.

Eylem boyunca çok sayıda sivil polis, çelik kuvvet ve jandarmanın; biber gazları, kalkanları ve TOMA’larıyla müdahaleye hazır olmasına ve grubu sık sık durdurup zaman zaman kibarca devam edersek “güvenliğimizi sağlayamacakları” konusunda uyarmalarına zaman zaman da gözaltına almakla tehdit etmelerine rağmen yola devam eden bisikletli büyük bir gruptuk. 60 km’yi aşkın bisiklet sürdük. Geri dönen, vazgeçen neredeyse olmadı. Fakat bu direniş sırasında birkaç gazete muhabiri ve bir ajans kamerası dışında günler öncesinden ve birkaç kere haber verildiği halde kendisini “halkın ve/veya muhalefetin sesi” olarak beyan eden basının orada olmadığını da gördük.

Basın açıklamasını Garipçe yol ayrımında dizilmiş sayısız kesilmiş ağaç tomruğu önünde katılımcılara ve jandarmaya yaptık. Bu projenin temelleri atılalı çok olmadı ve henüz bu kadar başında bile büyük bir ağaç kıyımı olmuşken 3. Köprünün yapılması halinde İstanbul’un akciğeri kuzey ormanlarının esamesi okunmayacak, içinde barındırdığı habitatı yok olacak, koca bir yeşil alan da betonlaşacak. Bu şehrin böyle bir yaşamsal kaynağını kaybetmesi hepimizin hayatını etkileyecek hayati sonuçlar doğuracak. Daha çok arabaya ve yola değil, daha çok ağaca ve doğal kaynağa ihtiyacımız var. Devam eden bir dava süreci var, biz de aynı Gezi Parkı’nın olduğu gibi Kuzey Ormanları’nın da haklarını savunduğumuzu göstermliyiz. Hala geç değil.

11 Temmuz Perşembe akşamı 20.00’de eylemi değerlendirmek ve 3. Köprü ile ilgili başka neler yapılabileceğini konuşmak üzere Abbasağa forumunda toplanmaya karar verdik. Herkesi bekliyoruz.”

Etiketler

Bir yanıt yazın