Tasarımları kadar yapım aşamaları da kendinden söz ettiren ikonik yapılar birer birer tamamlanma aşamasına geldi.
Her biri farklı tartışma konusu olan yapılardan Rem Koolhaas’ın CCTV binası, Herzog & de Meuron’un Elbphilharmonie’si ve Renzo Piano’nun The Shard’ı için artık geri sayım zamanı.
CCTV ile başlayacak olursak, OMA tasarımı bina, inşasının başlangıcından tam 8 yıl sonra tamamlandı. Strüktürel yapısı ile her zaman dikkatleri üzerine çeken bina, aynı zamanda OMA’nın bugüne kadar tasarladığı en büyük proje olma özelliğini de taşıyor.
Binanın açılışına katılan Rem Koolhaas ve Ole Scheeren (OMA’nın eski ortağı) binanın işlevini görmesi ile birlikte çok kısa bir sürede kent ile bütünleşeceğine ve aynı zamanda her zaman kentte güçlü bir yere sahip olacağına dikkat çekiyor.
Konsept Videosu
Hamburg’un merkezinde yer alan, Herzog & de Meuron tasarımı Elbphilharmonie ise kontrast yaratan katmanlı yapısı ile her zaman göze çarpan bir yapı olmuştu. 2008 yılında inşasına başlanan konser salonu, 250 otel odası ve 45 konut barındıracak olan yapı kentin nehir ile buluşacağı alan olarak planlanıyor. Bu dalgalı, inişli çıkışlı ekleme yapı tam 1.100 cam panel içeriyor.
Konsept videosu
Batı Avrupa’nın yeni en yüksek binası ise artık bir Renzo Piano tasarımı. Londra’nın silüet tartışmalarının odağında bulunan “The Shard”ın yapımına 2009’da başlanmıştı. Bina, 1970’de inşa edilmiş olan Southwark Tower’ın yerine yapıldı. Dolayısıyla yıkım da ayrı bir tartışma konusu olmuştu.
Kente hakimiyeti yüksek oranda hissedilen, gemi direğinden esinlenerek tasarlanan “The Shard”, 306 metre yüksekliğinde, 72 kata sahip, yapı, ofis, konut, otel ve spa gibi farklı fonksiyonları barındırıyor. Mimarlık camiasına göre ise Renzo Piano’nun Pompidou’dan sonra adından en çok söz ettiren çalışması.
Tasarım aşamalarını gösteren video
Şimdi ise bu ses getiren üç yiğidin meydanda kullanıcılarından nasıl tepkiler alacağı merak konusu.