5 yıldızlı otele kaçak inşaat davası!

İmar kanununa aykırı olduğu tespit edildi.

Bodrum’un güzel koylarından Kızılburun’da yapılmaya başlayan Blue Otel’in imar kanununa aykırı olduğu tespit edildi. Otel yöneticileri ve inşaat sahipleri yargılanıyor.

Bodrum 4. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen davada, bu yıl açılması planlanan Blue Otel yetkilileri mühür bozmak, imar kirliliğine neden olmak ve kıyı kanununa muhalefet suçlarından yargılanıyor.

Bodrum Gündoğan Kızılburun Mevkii’nde bulunan 11 bin 334 metrekarelik hazineye ait arazi 2005’te Fokus Turizm İnşaat ve Danışmanlık Tic. A.Ş.’ye Kültür ve Turizm Bakanlığı’nca 49 yıllığına tahsis edildi. 2009’da inşaat başladı.

İzinsiz yapılaşma

Ancak inşaattaki aykırılıkları gören çevreciler durumu belediyeye bildirdi. Gündoğan Belediyesi ihbar üzerine inşaat alanında yaptığı incelemelerde izinsiz yapılaşmayı tespit etti.

Durumun savcılığa bildirilmesine kadar otel hakkında 21 farklı işlem yapıldı. Bu süreçte 8 kez inşaat mührünün bozulduğu tespit edildi. Hem şirket yetkilileri hem de belediye hakkında dava açıldı.

Dava görülürken dolgu deniz ve kaçak iskeleye yıkım kararı veren belediye yetkilileri görevlerini yaptıkları için beraat etti. Ancak otel yetkililerinin yargılanmasına devam edildi.

“İskele ayakta duruyor”

Sema Höcek (Peynir Çiçeği Gündoğan Gönülleri Derneği Başkanı):

“Yıkım kararı çıkan iskelenin sadece üstündeki tahtalar kaldırıldı. İskelenin kazıkları çıkan tahtalar ve dolgu olduğu gibi duruyor. Yürüyüş yolunun dolgusunun tutması için dışarıdan getirilen taşlar konuldu. Devamlı mühür bozuldu. Burası hepimize ait bir hazine arazisi. Bodrum kimliği ve mimarisini bozan böyle bir yapıyı hak etmiyor.”

Bilirkişi: Tecavüz var

Bodrum Cumhuriyet Savcılığı’nın atadığı bilirkişinin otelde tespit ettiği aykırılıkları şöyle:

Kaçak yapılaşma.

Kıyı bandındaki yürüyüş yolunun, imar planındakinden farklı bir yerde yapılması.

Blokların onaylı ve ruhsatlı proje kotundan yüksek inşa edilmesi.

Ön izin bile almadan, ahşap iskele, güneşlenme terası ve kıyı düzenlemesi yapılarak, kıyı kenar çizgisinin ihlal edilmesi.

Dışarıdan getirilen kumların denize dökülerek denizin doldurulması.

Ahşap iskele, güneşlenme terası ve kıyı düzenlemesi yapmak için çelik boru dikmeleri çakıp denize tecavüz edilmesi; görsel anlamda çevre kirliliği yaratması.

2. bilirkişi de aynı fikirde

İddianamenin kabulünden sonra mahkeme tarafından da bilirkişi atandı. Yeni bilirkişi heyeti ikinci raporda da aynı tespitler yer aldı.

Etiketler

Bir yanıt yazın