13 Kasım 1995 tarihinde İstanbul ve çevresine yayın yapmak amacıyla yayın hayatına başlamış olan bölgesel, bağımsız ve kâr amacı gütmeyen radyo istasyonu Açık Radyo’nun karasal yayın lisansının iptaliyle birlikte, FM yayına bağlı sürdürülen eş zamanlı internet yayını da (16 Ekim 2024 Perşembe) saat 13:00 itibarıyla kesildi.
29 yıl 11 aydır FM bandında, ayrıca 22 yıl 11 aydır da internet üzerinden Türkiye’ye ve dünyaya yayın yapan Açık Radyo bu niteliğiyle, eşine dünyada da ender rastlanan köklü bir kurum. Açık Radyo, bugüne dek, tamamı gönüllü 1.416 programcısıyla 1.219 farklı program üretti, ve bu programlardan türetilen 29 kitap yayınladı. 30 yıl boyunca Türkiye’den ve dünyadan yaklaşık 26 bin aktivist, yazar, düşünür ağırlandı.
Ömer Madra’nın, Açık Radyo’nun, 16 Ekim Perşembe günü saat 13.00’te karasal yayınının kesilmesiyle ilgili yaptığı basın açıklamasından kesitler:
“Açık Radyo Kamusal Parklar, Ormanlar Gibi Bir Müşterektir
Açık Radyo dendiğinde akla, bir başka mecrada hak ettiğini bulamamış bir hüzünlü şarkı; radyo tiyatrosundan aklınıza kazınan müthiş bir tirad; edebiyatın görünür kıldığı bir büyük hikâye; insanlığın renk ve titreşimlerini sesle çepeçevre kuşatan bir mecra gelir.
Açık Radyo dendiğinde akla, milyonlarca insanın Londra’da başlatıp Ankara’da devam ettirdiği bir barış çığlığı; Yırca’da, Cerattepe’de, Akbelen’de ağaçlarına var güçleriyle sarılarak sahip çıkan köylü kadınlar ya da lise önlerinden meydanlara taşarak, fosil yakıt şirketlerinin boyunduruğunda canlılar âlemini yok oluşa sürükleyen resmî iklim politikalarını protesto eden gençler gelir.
Açık Radyo dendiğinde akla, ekoloji mücadelesinin, sosyal dayanışmanın, hak mücadelelerinin seslerine daima kürsü ve megafon olan sakin ama kararlı bir radyo istasyonu gelir.
Açık Radyo Kamusal Faydanın Sesidir
Açık Radyo’nun sesi kamusal faydanın sesidir. Açık Radyo kurulduğu günden bu yana herhangi bir kişi ya da grubun çıkarını gözetmeksizin ‘kamu yararına’ yayın yapmıştır. Gücünü ve dirayetini buradan alır. Açık Radyo Türkiye ve dünya kamuoyunda, gerek siyasette gerekse kültür, sanat ve edebiyat alanlarında ne tartışılıyorsa bunu itidal ve sağduyu ile ve fakat eksiksiz konuşmayı kendine görev bilir.
RTÜK kararıyla Açık Radyo’nun ‘karasal yayın lisansının’ iptal edilmesi hangi teknik ya da bürokratik gerekçeye dayandırılıyor olursa olsun, kesinlikle kamunun sesini kısma girişimidir. Tarihe öyle geçecek ve daima öyle hatırlanacaktır.
Şimdi Ne Olacak?
Açık Radyo’nun karasal yayın lisansının iptaliyle birlikte, FM yayına bağlı sürdürülen eş zamanlı internet yayını da sona erdi. Ancak karasal yayın lisansının iptali, radyonun kapanması anlamına gelmiyor. Radyonun yayıncı olarak başvurma hakkı olan farklı lisans biçimleri mevcut ve bunlardan biri ile yayının sürdürülmesi planlanıyor. Ayrıca karara karşı yürütmenin durdurulması istemli dava açılmış olup, hukuki süreçler halen devam etmektedir.”