90'lı yılların hava koridoru bahanesi şimdi 'afet alanı' oldu 'Afete' gerek yok rehir Plancılan Odası Ankara Şube Başkanı Orhan Sarıaltun, 1990'lı yıllarda Dikmen'in "hava koridoru" açılması bahanesiyle dönüştürüldüğünü anımsattı.
Sarıaltun “Gecekondular yıkılıp, kuleler dikildi. Hava koridoru açılmadı. Şimdide aynı durumu ‘afet riskli alan’ ilan ederek yapıyorlar. Afet riski de hava koridoru gibi bir yalanın üzerine kurulu. Saraçoğlu’nu restore etmek için afet bölgesi ilan edilmesine gerek yok” dedi. Mimarlar Odası Ankara Şubesi dün gerçekleştirdiği basın toplantısırda Dikmen, Mamak ve Saraçoğlu’nun “afet alanı” ilan edilmesini değerlendirdi. ‘Asıl risk Demetevler’de’ Mimarlar Odası Ankara Şube Başkam Ali Hakkan, başkentte “afet riskli alan” olarak Demetevler’i işaret etti. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nm bölgeye dair bir çalışma yapmadığını söyleyen Hakkan, “İktidar afet yasasını fırsat olarak kullanıp kafasındaki projeleri gerçekleştiriyor” dedi. Sarıaltun 1990’lı yıllarda Dikmen’in “hava koridoru” açılması bahanesiyle dönüştürüldüğünü anımsatarak, “Gecekondular yıkılıp, kuleler dikildi Hava koridoru açılmadı. Şimdide aynı durumu ‘afet riskli alan’ ilan ederek yapıyorlar. Afet riski de hava korudoru gibi bir yalanın üzerine kurulu” dedi. Saraçoğlu’nun da iştah kabartan bir yer olduğunu belirten Sarıaltun, “Bakanın ‘yıkılmayacak’ sözüne güvenmiyorum. Restore çalışması yapmak için afet bölgesi ilan edilmesine gerek yok” diye konuştu. ‘Dikmen kültürel peyzaj alanı olsun’ Şube Sekreter Üyesi Tezcan Karakuş Candan ise, “Dikmen’de doğayla uyumlu bir yerleşim söz konusu. Bu tür örnekler Latin Amerika’da var. Dikmen de Kültürel Peyzaj alanı olabilir” dedi. Candan Saraçoğlu’na ilişkin olarak da, ATO’nun yürüteceği projeye karşılık katılımcı bir proje önerisi getirdi. ATO’nun “Projeyi biz yaptık, işletmesini de biz yapalım” diyeceğini söyleyen Candan, “Saraçoğlu’nda gerçekleşecek proje tüm mimarlara açık bir fikir yarışmasıyla ortaya konmalı. ATO da destekleyen kuruluş olabilir” diye konuştu.