Milano Tasarım Haftası boyunca harita ve mobil aplikasyonlardan etkinlik ve sergi takibi yapan, omuzlarda aynı bez çantalar durmaksızın gezen bir insan akışının arasında kalabiliyorsunuz.
Özellikle Brera bölgesi hem mekanları hem tarihi atmosferi hem de sergi içeriklerindeki çeşitlilikten dolayı en çok ziyaretçi çeken yerlerden birisi. İşte bu kalabalığın, akışın içinde ziyaretçileri bir an için bile olsa biraz sessizleşmeye, yavaşlamaya davet eden bir sergi vardı. Ufak bir salona yerleştirilmiş Bottega Ghianda koleksiyonu ve Àlvaro Siza’nın koleksiyondaki yeni tasarımı.
Önce kısaca geleneksel yöntemlerle ahşap işleri üreten Bottega Ghianda’dan bahsetmek gerekiyor. Ahşap işçilik sanatının inceliklerinin kuşaktan kuşağa aktarıldığı bir ahşap mobilya markası. Günümüzde ürünler el işçiliği ile üretilmeye devam ediliyor ve kendilerini hala “Ebanisteria” olarak tanımlıyorlar. Ebanisteria, kısaca sadece ve sadece ahşap kullanılarak mobilya, mozaik, dekorasyon elemanları üretilen yer demek.
Markanın Àlvaro Siza ve diğer dünyaca ünlü tasarımcılarla birlikte ürettiği koleksiyon Milano Tasarım Haftası boyunca Palazzo di Brera’da sergileniyor. Yeni modern tasarım fikirlerinin geleneksel, ahşap el işçiliği ile buluşması amaçlanarak oluşturulmuş koleksiyonda Àlvaro Siza’nın yeni tasarımının yanında Mario Bellini, Michele De Lucchi, Naoto Fukasawa, Jean Nouvel ve Tobia Scarpa’nın da tasarladığı mobilyalar da yer alıyor.
Sergi holüne girdiğinizde sizi antika olduğu belli büyük bir ahşap masa ve masa başında çalışan bir ahşap ustası karşılıyor. Yavaş yavaş, büyük bir sükunetle ufak ahşap objeleri oymaya, işlemeye devam ediyor. Ortamdaki ahşap kokusu, az sıcak bir ışıkla aydınlatılmış objeler, sessizce sergiyi gezen ziyaretçiler tüm tasarım haftası koşturmacasının içinde adeta bir soluklanma noktası yaratıyor.
Koleksiyonda yer alan Siza’nın tasarımı akçaağaçtan taşınabilir bir kitaplık olan “Helena”. Siza tasarımını şöyle anlatıyor:
Atletik bir sporcu gibi kendi başına ayakta durabiliyor. Sağlam kompakt strüktürde parçalar yekpare bağlantı noktalarıyla birbirine tutunuyor. Tıpkı eski bir ahşap kar ayakkabısı gibi (bunun taşımak için olduğunu anlattığımda herkes bana gülmüştü!). Şimdi benim de iznimle tasarım Bottega Ghianda tarafından modifiye edildi. Özellikle hala kompakt olmasına özen gösterilerek üretilen kitaplık koltuk altında taşınabilir ya da bir masanın üzerine yerleştirilebilir.
İlk tasarım uzun bir zaman önce ortaya çıktı. Bir arkadaşım yerde duran maketini görünce dehşet içinde ‘Bu bir swastika!’ dedi bana. Bunu nasıl görememiştim? Ansiklopediyi açık kontrol ettim ve ardından derin bir nefesle rahatladım: swastika antik zamanlardan gelen güneş ve aşk sembolüydü, ancak Nazi sembolü olarak bunun tam karşıt anlamında kullanılmıştı.
Bottega Ghianda koleksiyonları için bir şey tasarlamamı istedi. Geçmiş tasarımlarıma baktım ve üretilmemiş bu küçük kitaplık tasarımını hatırladım. Bazı fotoğraflarını ve tasarım eskizlerini gönderdim. Ve kabul edildi!
Sergide yer alan bir diğer obje/mobilya Jean Nouvel’un tasarladığı masa “Enigma à tics”. Aslında sadece masa değil, satranç, tavla, dama gibi oyun tahtalarını içinde saklayan gizemli bir kutu; gerçek çekmeceler ve aldatıcı kapılar, oyuklar ve oyun tahtaları, cilalı masif ahşaptan yapılmış parçalar, yumuşak ve yuvarlak açılı zarlar… Her defasında yeni bir detayının keşfedileceği bir oyun kutusu.
İtalyan tasarımcı Mario Bellini’nin koleksiyondaki tasarımı ahşap bir masa “Flying Bridge”. Özellikle detaylardaki incelikli çözümleri ve aynı ağaç türünün farklı işlemlerinden elde edilen renk tonlarıyla zenginleşmiş bir tasarım.
Koleksiyondaki bir diğer masa ‘Tor-Ule’ tasarımı Tobia Scarpa’ya ait.
Japon tasarımcı Naoto Fukasawa’nın koleksiyondaki tasarımı ise çalışma masası, oturak ve küçük bir sehpayı içeren “One on One – On-on”.
Michele De Lucchi tasarımı ayaklı askılık “Alfred”.
Riccardo Dalisi tasarımı “Girotocchio” isimli kahve sehpası tasarımı.