Alışverişe Doyamadık, Eğlenmeye Doyacak mıyız?

Eğlence Parkı, Tema Park, Disneyland ya da Lunapark... Bu isimlendirmelerin arasındaki farkı çoğalan eğlence merkezleri sayesinde hepimiz ezbere bileceğiz gibi gözüküyor.

Türkiye’deki AVM popülasyonunun yanında Eğlence Merkezi sayısı da önümüzdeki birkaç yıl içinde artarak tüketim pastasından önemli bir pay almayı hedefliyor. Peki, Lunapark’ların genel olarak “modasının geçmesi”, Tatilya’nın “para kazandırmıyor” sebebiyle kapatılmasından sonra nasıl bir kırılma noktası yaşandı ve eğlence merkezlerine büyük yatırımlar yapılmaya başlandı? Bu sorunun cevabını öne çıkan eğlence merkezlerini inceleyerek bulmaya çalışacağız.

Gençlik Parkı Lunapark, Ulus – Ankara

19 Mayıs 1943 tarihinde açılan Gençlik Parkı’nın Lunapark öyküsü, 1951 yılında gösteri için gelen İtalyan oyun parkının kurulması ile başlıyor. 25.000 m²‘lik alanda kurulan Lunapark aslında hepimizin hafızalarında yer alan lunaparklardan hiç farklı değil. Parkın genel olarak bir tema oluşturma derdi yok ve vaad ettikleri ise son derece basit: ziyaretçilerin heyecan, korku ya da mutluluk gibi duyguları deneyimlemesi.

Tatilya Tatil ve Eğlence Cumhuriyeti, Beylikdüzü – İstanbul

20 Nisan 1996 tarihinde kapılarını açan Tatilya’nın ”doğa içinde eğlence” gibi basit bir temaya sahip olmasıyla ”tema parklar” ve ”lunapark” arasında bir pozisyonda yer aldığı söylenebilir. Faaliyette olduğu süre için son derece ilgi çekici ve popüler olan bir mekandı. Fakat Tatilya 2006 yılında kapandı ve yaklaşık bir buçuk yıl sonra ise yerine AVM yapılmak için yıkıldı. İŞ GYO Tatilya’nın yıkılması ile ilgili yeterince gelir elde edemediklerini, çevredeki alışveriş merkezi yoğunluğuna rağmen bölgedeki nüfus artışı sebebiyle AVM’nin doğru karar olduğu yönünde açıklama yapmıştı.

Via / Port, Kurtköy – İstanbul

2008 yılında açılan Via / Port Venezia alışveriş, eğlence, konaklama gibi farklı fonksiyonları barındıran bir yapı kompleksi. Eğlence kısmını ise bilindik lunaparklara benzeyen açık alandaki bir ”Eğlence Parkı” oluşturuyor. Via / Port Venezia’nın beklenenden fazla ilgi görmesinin arkasındaki sebeplerden birinin AVM ve lunaparkı birleştirmesiyle benzer alışveriş merkezlerinden ayrılması olduğu söylenebilir.

Eğlence alanlarının mevcut tüketim alışkanlıklarına eklemlenebildiği, birbirlerini besledikleri görüldü ve yenileri ardı ardına planlanmaya başlandı. Bu sebeple Via / Port ve alışveriş merkezlerindeki oyun alanlarının çok ilgi görmesi, eğlence sektörü için kırılma noktası oldu denilebilir.

Vialand, Eyüp – İstanbul

Gürsoy Group bünyesinde Via Properties, ilk projesi Via / Port’daki deneyiminden yararlanarak 650 milyon dolarlık yatırımla Mayıs 2013’te tam anlamıyla bir tema park olan Vialand’i açtı. Viaproperties ve Gürsoy Grup Yönetim Kurulu Üyesi Tayfun Döşkaya’nın Vialand’e yaptıkları yatırımı anlatırken söyledikleri eğlence merkezlerinin sayısındaki artışı özetler nitelikte: “Türkiye AVM’lerle yakın coğrafyadaki alışveriş pazarından ciddi bir pay aldı. Yapılan alışveriş festivalleri de şehrin pazarlamasında etkili oldu ve ciddi şekilde sadece alışveriş için isteyen turistler Türkiye’ye getirildi. Akabinde ise bu işin çeşitlendirilmesi gündeme geldi. AVMler artık alışverişten öteye yaşam merkezi haline dönüştü ve insanların beklentileri bu yönde eğilim gösterdi. İşin içine eğlence katalım dediler. Kimisi lunapark koydu, kimisi atari salonları bowling derken beklentiler daha da yükseldi. AVM seçiminde önemli bir tercih nedeni olan önce Amerika daha sonra Avrupa’da yaygınlaşan tema parkını tercih ettik”.

Şimdi ise eğlence sektörünün patlamasının yansımaları olan yeni projelere göz atalım:

Ankara’nın Bağlarında Dinazorlar: ANKAPARK, Yenimahalle – Ankara

Atatürk Orman Çiftliği’nde yapımına başlanan eğlence merkezi için “Avrupa’nın En Büyük Tema Parkı ve Hayvanat Bahçesi” sloganları ile fazlaca iddialı. Melih Gökçek’in seçim vaadleri arasında da yer alan park, oyun alanı, hayvanat bahçesi ve dinlenme alanlarından oluşacak. Tema Park 12 bin 500 dekar alana, hayvanat bahçesi ise 8 bin 500 dekar alana kurulacak.

Melih Gökçek’in seçim vaadlerinde ise eğlence parkı şöyle yer buldu: “Universal Stüdyoları’ndaki teknoloji kullanılarak getirilen sinemalar bulunacak. Bunun yanında çok geniş alanlarda atari salonu, dinozor ormanı, dinozor müzesi, dinozor restoranı, dinozorların satış bölümleri ve dinozor temalı çocukların binebileceği oyuncaklar yer alacak. Meydanda biri 80 metrelik Diplodocus, diğeri de 40 metrelik T-Rex dinozorlar ziyaretçileri karşılayacak.”

Proje için toplam 383 milyon lira yatırım teşviği çıkması ve Belediye’nin, 116 milyon lirayı bulan gümrük vergisi muafiyetinden de yararlanması ise oldukça ilginç.

ÇED Gerekli Değilmiş: RIXOS Theme Park, Belek – Antalya

Belek’te 639 bin 110 metrekare yani yaklaşık 76 futbol sahası büyüklüğünde alana inşa edilecek ‘Rixos Theme Park Antalya Turizm Kompleksi’nde 235 oda kapasiteli otel ve eğlence merkezi inşaatına başlandı. Eğlence Parkı bölümünün 2015 sonunda tamamlanması planlanıyor. Antalya’nın turizm sezonunu genişletmeyi hedefleyen bir proje bu.

Fakat hepsinden öte, 76 Futbol Sahası büyüklüğünde olan bu turizm kompleksinin en ilginç tarafı ise Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’ndan çıkan “ÇED Gerekli Değildir Kararı”! Bu kararının duyurusuna buradan ulaşabilirsiniz.

Osmanlı ve Türkiye Kültüründen İzler: Tema World, Halkalı – İstanbul

MESA, Artaş-Özdaş ve Kantur-Akdaş’ın Halkalı Atakent’te 1.5 milyon metrekarelik arazide inşa edilen Tema İstanbul Projesi’nde, 3.614 konutun yanı sıra alışveriş, ticari ve sosyal alan ve temalı eğlence parkı yer alacak. 400.000 metrekarelik büyüklüğü ile yaklaşık 400 milyon Dolarlık bir yatırımla inşa edilecek eğlence bölümünün ismi ise Tema World. Tema World’ün sadece bir lunapark değil, gerçek anlamda bir eğlence parkı olacağı açıklandı. Eğlence parkının Osmanlı ve Türkiye Kültürü’nden izler taşıması, kendi karakterlerini kurgulaması ise oldukça ilginç görünüyor ve yıllık 3 milyon ziyaretçiyi ağırlamayı hedefliyor.

AVM sayısının bu kadar artmasıyla alışverişe hala doyamadığımız ortada, peki bütün bu projelerin hayata geçmesinden sonra eğlenmeye doyacak mıyız?