Alman Meclisi, ülkedeki nükleer enerji santrallerinin 2022'ye kadar aşamalı olarak kapatılması planını kabul etti.
Merkel hükümeti, kamuoyu baskısı nedeniyle nükleer enerji politikasında geri adım atmak zorunda kalmıştı.
Deutsche Welle Türkçe’nin bu konudaki haberi şöyle;
Angela Merkel başbakanlığındaki koalisyonun teklifine, hükümetin enerji dönüşümü planını eleştirseler de muhalefetteki Sosyal Demokrat Parti ve Yeşiller de destek verdi. Plana sadece Sol Parti üyeleri “hayır” oyu verdi. Sol Parti, nükleer enerji santrallerinin daha kısa süre içinde kapatılmasını istiyordu. Merkel hükümeti, Fukuşima nükleer santralindeki felaketin ardından enerji politikası yüzünden büyük destek kaybetmiş ve nükleer politikasında geri adım atmak zorunda kalmıştı.
Alman Meclisi’nde yapılan oylamaya sunulan yasal düzenleme 79’a karşı, 513 “evet” oyuyla kabul edildi. Nükleer enerji santrallerinde 2022’ye kadar şalterlerin indirilmesini öngören yasal düzenleme, rüzgâr ve güneş gibi yenilenebilir enerji kaynaklarına daha fazla yatırım yapılmasının da önünü açıyor.
Ancak enerji dönüşümünün hayata geçirilmesi için biraz daha zamana ihtiyaç var. Bu süre içinde de geçici olarak küresel ısınmaya yol açan kömür kaynaklı geleneksel santrallerden faydalanılacak. Bu nedenle iklimin korunmasına ilişkin ek bir düzenleme de hazırlandı. Buna göre öncelikle binaların iyi bir şekilde yalıtılması isteniyor. Böylece enerjinin daha verimli şekilde kullanılması ve atmosfere zarar veren gazlara daha az yol açılması hedefleniyor.
Ancak muhalefete göre hükümetin öngördüğü tedbirler yeterli değil. Bu nedenle iklimin korunmasına ilişkin hazırlanan ek yasal düzenleme sadece koalisyon partilerinin oyuyla kabul edildi. Hrıstiyan Demokrat Çevre Bakanı Norbert Röttgen’in muhalefete destek vermeleri yönünde yaptığı çağrı işe yaramadı.
Merkel hükümeti, geçtiğimiz yıl almış olduğu nükleer enerji santrallerinin işletim sürelerini uzatma kararı nedeniyle eleştiri oklarının hedefi olmuştu. Hrıstiyan Birlik partilerinin destek vermesi halinde nükleer enerji santrallerinin kapatılması konusunda aslında çok daha önce, 1983 yılında, bir karar alınmış olabileceğini dile getiren Sosyal Demokrat Parti’nin genel başkanı Sigmar Gabriel, geç kalınmış olunduğuna dikkat çekti: “30 yıl süren fesatlık, 30 yıl süren iftira ve hakaret… Biz sizden bunu gördük. Ama en sonunda Sosyal Demokrat – Yeşiller ortaklığının dediğine geldiniz. Bugün yaşadığımız büyük bir kıvanç…”
Nükleer enerji dendiğinde akla gelen ilk parti ise Yeşiller. Yeşiller Partisi, geçtiğimiz cumartesi günü hükümetin 2022 sonuna kadar nükleer enerjiden kademeli olarak vazgeçilmesi planına destek kararı almıştı. Ancak Yeşiller’in nükleer enerji karşıtı tavrı 1970’lere dayanıyor. Hatta partililer nükleer santrallere yönelik eylemleri nedeniyle birçok kez devlet otoritesiyle de karşı karşıya geldi. Yeşiller Meclis Grubu Başkanı Renate Künast oylamanın ardından, “Büyük bir gurur duyuyorum. Geçmişte suç sayılan, ayrımcılığa uğrayan bir hareketin neler başardığını görmenin koltuklarımı kabarttığını söyleyebilirim. Hepimiz gayretimizle ülkemizin anlayışını değiştirdik. Çok güçlüyüz! Başkalarının kaybından kazanç sağlamayan sorumluluk sahibi bir ekonomi yaratmak için de bu değişim hareketine devam edeceğiz” şeklinde konuştu.
Sol Parti ise tavır değiştiren hükümete destek çıkmadı. Sol Parti’nin nükleer enerjiden vazgeçilmesi kararının anayasaya eklenmesi teklifi ise kabul edilmedi. Nükleer enerji karşıtı Sol Parti’nin Meclis Grup Başkanı Gregor Gysi bu nedenle nükleerden vazgeçme kararının değişebileceğini belirterek karşı oy kullandıklarına dikkat çekti.
Hür Demokrat Ekonomi Bakanı Philipp Rösler ise muhalefetin eleştirilerinin yersiz olduğunu, hükümetin yeni planının Sosyal Demokratlar ve Yeşillerin önceki planlarına oranla çok daha başarılı olduğunu ve ekonomiyi fazla zorlamayacağını savundu. Rösler yeni planın yurt içinde ve dışında Alman firmaları için de birçok imkân sağlayacağı yorumunu yaptı.