Hubschmitz Architekten, Kuzey Denizi'nin Almanya kıyısındaki bir ada olan Föhr'de, tasarımı yerel mimari geleneklerle çağdaş konseptler arasında denge kuran bir tatil evi tasarladı.
Müşterilerin bölgeye olan bağlılıklarını ifade eden bir ev isteğine yanıt veren proje, ilhamını tipik Frizya çiftlik evlerinden alan saz çatısıyla ön plana çıkıyor. Doğrudan sahilde yer alan konut, güney ve doğu cephelerini kaplayan kesintisiz, tavandan tabana açıklıkları sayesinde geniş deniz manzarasından faydalanıyor.
“Föhr’deki evin dış cephesi içerideki kavramsal düzenden ipuçları veriyor. Bir yandan geometrik aksları ve çizgileri takip ederek, diğer yandan her cepheye özel bir pencere ve kapalı unsur düzeni vererek, izleyicilerin gözlerini deniz odaklı geniş güney cephelerine yönlendiriyor. Evin dış tasarımı, içerideki mekansal düzen tarafından yönlendirilirken, ikincil odaların eski zamanların ahırlarında veya çiftlik odalarında olduğu gibi küçük pencerelerinden dolayı nerede konumlandığını söylemek mümkün.”
Evin iki bacası, sazdan çatının üzerine uzanan heybetli direklere entegre edilmiş. Bu direkler binanın yapısal unsurları olarak hareket ediyor, ağır kütleler taşıyor ve aynı zamanda binanın deniz kenarındaki camlı kısımlarını da çevreleyerek onlar için bir sığınak görevi görüyor.
“Büyük direkler ile uzun çatı pencereleri ve bunların kırma çatının kenarlarını sarması, hiçbir tarihi Frizya evinde bu şekilde kullanılmadı. Erken dönem İngiliz saz çatılı binaların mimarisiyle zenginleştirilmiş Frizya evlerinin etkisi ve sahiplerinin isteği, bizi bir tür “füzyon” mimarisi “yaratmaya yöneltti.”