Hollanda'nın kentsel gelişimi ile ilgili eğlenceli bir deyiş pek çok kişi tarafından bilinir: “Tanrı dünyayı yarattıysa, Hollandalılar da Hollanda'yı yarattı.” Bu gerçeği doğrulamak için Hollanda'nın topoğrafyasını incelemek yeterli.
Almere kentinin oturduğu kara parçası bundan sadece 50 yıl önceye kadar kuzey denizinin bir parçasıydı. 1950’lerin sonunda polder‘in* inşası başladı.
Başlangıçta yalnızca konut alanı olarak düşünülen Almere, bugün Amsterdam’ın bir uydusu olmaktan çok yeni bir merkez olma iddiasında ve Hollanda’nın beşinci büyük kenti.
1994 yılında kentin planlanması için açılan yarışma sırasında nüfusu 80.000 olan Almere, 2011 yılında 200.000’e yakın bir nüfusa ulaştı. Yarışmayı kazanan Office for Metropolitan Architecture’ın (OMA) hazırladığı master planın uygulanmaya başlamasının ardından kent hızlı bir gelişim sürecine başlamasının ardından kent hızlı bir gelişim sürecine girdi.
2007 yılında planın büyük ölçüde hayata geçirilmesinin adından bugün Almere dört alt bölgede gelişimine devam ediyor. Farklı özellikler ile geliştirilen bölgeler farklı ihtiyaçlara cevap verir nitelikte. Almere Ijland, göl kıyısında yeni bir ada ve 5.000-10.000 konut potansiyeli taşıyor.
Almere Pampus göle yönelmiş ve deneysel konut alanları sunan yeni bir mahalle. Sahil kasabası fikri ile yüksek yoğunluk fikrini birleştirmeye çalışan Pampus’ta 20.000 konut yapılması hedefleniyor.
Oosterwold bölgesi daha kırsal ve organik şehircilik için ayrılmış, küçük ve büyük ölçekli bireysel ve kolektif girişimlerin 18.000 yeni konut üretebileceği bir alan. Aynı zamanda kentin gelecekte geliştirilmek üzere ayrılan rezerv alanları da içeriyor.
Almere’nin mevcut kent merkezinin Weerwater’ın güney yakasına kadar genişlemesi planlanıyor. Almere’nin kültürel ve ekonomik merkezi olması planlanan bölgede 5.000’in üstünde konut, ofisler ve kamusal alan bulunuyor. Bu alan eğlence, gece hayatı ve kültürel programlar için çok önemli bir güzergah olarak belirlenmiş.
Almere Kent Merkezi, Kaynak: OMA
Bu gelişmeye kent merkezinin müze, kütüphane, tiyatro ile kültürel bir çekirdek olarak önem kazanması ve büyük ölçekli parakende tesislerinin bu fikre temel sağlaması bekleniyor.
Kent merkezinde 67.600 m2 ticari, 9.000m2 rekreasyon alanı, 890 konut birimi, 3.300 araçlık kapalı otopark alanı bulunuyor.
Almere yönetimi kent merkezi ve ticaret-ofis bölgesi için belirlenen iki bölgede program yoğunlaştırmaya karar vermiş: Belediye binası ile Weerwater gölü arasında, ve istasyon ile Nelson Mandela Parkı arasında. Bu yoğunlaşma Almere’nin yeni konumunu tanımlaması için hayati görülmüş. Aynı zamanda bugün Almere’nin mevcut düşük yoğunluklu elementleri (perakendeciler, küçük ölçekli ofisler) ile tezat bir form oluşturmayı da olanaklı kılmış.
Almere Kent Merkezi, Master Plan. Kaynak: OMA
Seçilen yoğunluk, zeminden en üst seviyede yararlanarak, istasyonun kuzeyinde 130.000 m2 ofis kompleksi inşa etmek anlamına geliyor. Kültür ve eğlence programları için alan bırakarak, planlanan ticari bir programın uygulandığı merkezdeki bu yoğunlaşma, aynı zamanda iki ticaret bölgesi arasında bir kısayol oluşturmak için bir fırsat sunuyor.
Almere kent merkezi, kolay ulaşılabilir olması ve çevre yerleşmeler ile bağlantıları, erişilebilirlik ve çevresel özellikleri sayesinde güçlü bir konuma sahip.
Almere, Hollanda için önemli bir güzergah olan, önemli kentleri ile Schiphol Hava Limanı’nı birbirine bağlayan yüksek hızlı tren güzergahında olmasa da bölgesel bir ağ olan Hanselijn’ın odağında yer alıyor. Bu konumu sayesinde Amsterdam ile benzer bir merkezi güce sahip ve kentin hedefi Amsterdam liginde ama onunla rekabet etmeyen bir konum.
Amsterdam ile rekabet etmeden Amsterdam liginde bir kent olması mümkün olur mu bilinmez ama kentin hedefi her şeyin mümkün olma durumuna işaret ediyor: “Almere’de mümkün.”.
* Polder, göl veya deniz gibi bir su kitlesinden kazanılan kara parçalarıdır ve dayklar olarak bilinen bentler ile çevrili bu toprak parçaları onu çevreleyen su seviyesinin altındadır.
1 Yorum
Bir gün bizim de böyle bir “master development”imiz olur mu dersiniz?