Benthem Crouwel Architects, Amsterdam’daki Noord/Zuidlijn metro hattı için yedi yeni metro istasyonu tasarladı.
Amsterdamlılar ve turistler, yirmi iki yıl önce başlayan ve geçtiğimiz hafta tamamlanan proje sonunda, altı kilometrelik kuzey-güney rotasını on beş dakikada gidip gelebilecekler.
Hollandalı mimarlık ofisi Benthem Crouwel Architects tarafından tasarlanan yedi istasyonun ikisi yer altında, beşi yer üstünde bulunuyor. Tasarım süreci; Noord, Noorderpark, Centraal, Rokin, Vijzelgracht, De Piip ve Europaplein İstasyonları’nda 1996 yılında başladı. İnşaat çalışmaları ise 2003’ten beri sürüyor.
Benthem Crouwel Architects; istasyonları, Amsterdam’ın kanal ve sokaklarının yer altına bir yansıması olacak şekilde tasarlayarak şehre “yeni bir kamusal katman” kazandırdıklarını söyledi.
Açık halde bırakılan istasyon girişlerinden yürüyen merdiven ile giriş salonuna iniliyor; böylece rayları doğrudan görerek kamusal alanının sürekliliğini yer üstünden yer altına kesintisiz olarak hissedilebiliyor. Her bir istasyon ayırt edici özelliklere sahip, ancak hepsinin planı sokak düzeyinden tren vagonuna en kolay ve en hızlı şekilde erişimi sağlayacak şekilde tasarlandı.
1995 yılında mimarlar, labirente benzer pasajlardan ziyade yer altı sokakları gibi platformlara bağlanan yollardan oluşan bir plan ile ihaleyi kazanmışlardı.
İstasyonun iyi ışıklandırılmış olması ve güvenli hissettirmesi amacıyla şeffaf malzemeler kullanıldı ve aydınlatma seçimleri detaylıca düşünüldü.
İstasyonların görselliğinin zaman içinde bozulmaması adına istasyonlarda kolay temizlenebilen ve değiştirilebilen malzemeler kullanıldı.
Amsterdam’ın bataklık topraklarında 25 metre derinliğinde bir metro hattı inşa etmek birçok zorluğu beraberinde getirdi. On dördüncü yüzyılda şehir, doldurma toprakların üzerinde kurulmuştu ve evleri sütunlar taşıyordu. Yıllar içerisinde geliştirilen sondaj teknolojisi ile dengesiz dolguları ve üzerine inşa edilmiş evleri bozmadan şehrin altına tüneller açmak mümkün hale geldi.
Yeni istasyonlardan biri olan Robin İstasyonu’nda tünel kazma sürecinde 700.000 arkeolojik eser keşfedildi. Eserler, yürüyen merdivenlerin arasındaki büyük cam kutuda sergilendi.