Anadolu’nun ortasında, kerpiç-ahşap sanatçı köyü

Konya'nın Hüyük ilçesine bağlı Çavuş beldesinde kurulmakta olan Sonsuz Şükran Köyü'nde ilk yerleşmeler başlıyor. Sanatçıların köyünde kerpiç ev ve yapıların inşaat çalışmaları devam ederken, biten evlere ilk yerleşmelerin başladığı bildirildi.

Çavuş Belediye Başkanı Mehmet Çiğdem, Türkiye ve dünyadan kültür sanat adamlarının yerleşeceği Sonsuz Şükran Köyü’nün kurulmasına geçen yıl başlandığını, kış mevsimi münâsebeti ile ara verilen inşaat çalışmalarına, yaz dönemi ile birlikte yeniden başlandığını belirtti. Sanat köyünde şu ana kadar 12 dubleks kerpiç evin inşaatının sona erdiğini ve oturulabilir şekilde tamamlandığını belirten Çiğdem, “Bunun yanı sıra, yazarlar evi ve belediye konuk evi inşaatları yapıldı. 5 ev tamamlanmaya yakın aşamaya geldi.

Beldemizde etkinliklerin yapılacağı Eylül ayına kadar ise inşaat çalışmaları sona erecek. Ev sayısının 50 olmasını bekliyoruz. Proje kapsamında toplam 157 konut, 43 de sosyal tesis inşaatı hayata geçirilecek” dedi.

Dubleks ve tek katlı inşa edilen bir çoğu cumbalı kerpiç evlerin tamamlanmaya başlamasıyla birlikte hak sahibi olan sanatçıların önümüzdeki günlerden itibaren yeni evlerine oturmaya başlayacağını da belirten Çiğdem, “Çekilen kur’a ile evleri belirlenen sanat ve kültür dünyasının isimlerinden sanat tanıtım yönetmeni Fügen Akkemik tamamlanan evine ve köye yerleşen ilk isim oldu. Ünlü modacı Cemil İpekçi, ressam Kamer Batıoğlu, sanat tanıtım yönetmeni Fügen Akkemik, televizyon programcısı ve sunucu Esra Alkan, mimar Nilüfer Yaylagül, ressam Sofia İkaz, sosyolog Prof. Dr. Nilüfer Narlı, heykeltraş İnes Vitaly, ressam ve heykeltraş Sevgi Erdeha, yazar Nezahat Çiğdem Akay, canlı yayın yönetmeni Musa Çözen, ressam İlknur Şanal gibi isimlerin evleri tamamlandı. Bu isimlerin de önümüzdeki günlerde Anadolu’daki yeni evlerine oturmalarını bekliyoruz.”

ANADOLU’NUN ORTASINDA SANATÇI KÖYÜ
Projenin mimarı olan yapımcı ve yönetmen Mehmet Taşdiken’in önderliğinde, Anadolu’nun ortasında kerpiç mimari tarzında inşa edilen sanatçı köyüne Türkiye’den ve dünyadan kültür ve sanat adamlarının yerleşerek burada köylü gibi yaşayacaklarını belirten Çiğdem, projenin detayları hakkında da bilgi verdi.

Belediye Başkanı Çiğdem, sanat dünyasının isimleri için; “Buraya kültür getirmeye değil, Anadolu’nun derin kültürüne sığınmaya geliyorlar. Öğretmeye değil öğrenmeye geliyorlar. Almaya değil, borcunu ödemeye geliyorlar. Sanatın, müziğin, şiirin, mimarinin derin ve zengin tarihine kendilerini bulmaya geliyorlar. Anadolu’ya sonsuz şükrana geliyorlar” dedi.

Köy dokusu, mimari yapıları ile sanat köyünün Selçuklu mimari çizgileri dikkate alınarak bir proje hazırlandığına ve buna göre bir yerleşim oluşturulduğunu belirten Çiğdem, şu bilgileri verdi:
“Burada betondan uzak, kerpiç, ahşap gibi yapı malzemeleri yeniden yorumlanarak evler inşa ediliyor. Proje ile Orta Anadolu’da bin yıllık sivil mimari toplu olarak yeniden canlandırılmış olacak. Kerpiç evler, düz damlar gibi. Bu yönüyle de ilk ve örnek bir proje olacaktır. Öncelikle sanatçı ve kültür konularını meslek olarak seçmiş kişilerin yaşayacağı bu sanat köyünde sanatçılar kendilerine ait kerpiç evlerde atölye ve sanat çalışmalarını icra edecek. Burada yöre halkının gündelik hayatıyla da bütünleşen bir yaşam modeli oluşturulacak, sadece sanatçıların yaz aylarının bir dinlenme mekânı olarak kullanılan bir alanı olmaktan çok, aynı zamanda katılımcıların burayı kendi köyleri olarak benimseyip, yılbaşında, bayramlarda, milli gün ve tatillerde, doğum günlerinde buluşacakları bir yer olarak da tasarlanmaktadır.”

Köye yerleşecek sanatçıların bir başka amacının da; ülkenin bilindik bölgelerine nazaran henüz bozulmamış bir bölgede yaşamak olduğunu anlatan Çiğdem, şunları söyledi: “İş ve etkinlik uğraşlarını da bu köye taşımak isteyen sanatçılar, bilindik-bıkıldık yerlerden, bilindik-bıkıldık ilişkilerden uzak bir noktada, film çekmek, festival ve gösteriler düzenlemek istiyorlar. İşte burada kitap yazacaklar, araştırma yapacaklar, arkeologlar bölgeyle ilgili tanıtımlar, etkinlikler düzenleyerek arkeolojik çalışmalara katkıda bulunacaklar. Mimarlar, iç mimarlar kendi evlerinden başlamak üzere bölgenin gelenek ve aksesuarlarından yeni tarzlar oluşturacaklar. Hemen hemen sanatın her alanında hem atölye çalışmaları hem de dışa dönük etkinlikler gerçekleştirilecek.”