André Le Notre ve Bahçeleri

Peyzaj Mimarlığı'nın Öncüleri dosyamız kapsamında André Le Notre ve en önemli iki bahçesi olan Chateau de Vaux-le-Vicomte ve Versailles Bahçeleri'ni inceliyoruz.

17. yüzyıl Fransız saray mimarisinin önde gelen isimlerinden André Le Notre’ın ve çalışmalarının, peyzaj mimarlığının temellerini oluşturduğu kabul ediliyor. Le Notre’un yaşadığı dönemde hakim olan Fransız barok mimarisi, Louis XIII (1610-43), Louis XIV (1643-1715) ve Louis XV (1715-74) dönemlerini kapsıyor. Krallığın güç ve ihtişamını simgelemek amacıyla intizam, görkemli cepheler, insan ölçeğini aşan abartılı kolon ve kubbe kullanımı, Fransız Krallığı’nın en görkemli şaşalı dönemlerinden biri olan Louis XIV döneminde zirve yapıyor. Nitelim, 17. yüzyılda böylesine bir ortamında üretilen Le Notre’un Versailles Bahçeleri de yalnızca Fransa’nın değil, Avrupa’nın en önemli eserlerinden biri.

1613 yılında doğan André Le Notre, babasının baş bahçıvan olduğu, Kral Louis XIII’ün Tuileries Bahçeleri’nde büyüyor. Planlarında titizlikle takip ettiği perspektif ve optik bilgisini Ressam François Vouet’in stüdyosunda ediniyor. Versailles’ın baş mimarı olan François Mansart’tan ise temel mimarlık eğitimi alıyor.

Tuileries Bahçeleri’ndeki görevi babasından devralan André bir yandan da büyük ölçekli bahçe tasarımları yapmaya başlıyor. Le Notre’un ilk büyük ölçekli tasarımı, 1657’de mimar Louis Le Vau ve ressam Charles Le Brun ile beraber çalıştığı Chateau de Vaux-le-Vicomte. Bu ortaklıkta Le Nôtre, simetrik havuz düzenlemeleri, çiçek bahçeleri, çakıllı yürüyüş yolları tasarlıyor. Le Notre ve Le Vau, kanal manzarasının evden algılanabilmesi ve mağaranın olduğundan daha yakın gözükmesi için arazide değişken yükseltiler ve seviye farklarından oluşan perspektif oyunlar tasarlıyor. Chateau de Vaux-le-Vicomte bahçeleri 1661 yılında inşa ediliyor.


Chateau de Vaux-le-Vicomte

Le Notre’ın Chateau de Vaux-le-Vicomte bahçeleri tasarımı, mesleki geleceğini belirliyor ve o günkü (ve bugünkü) ününe de ulaşmasını da sağlıyor. Le Notre’un tasarımlarından çok memnun kalan Louis XIV, 1661’de Versailles bahçelerinin tasarlanması ve yenilenmesi görevini de ona veriyor. Bahçelerdeki çalışmalar saray inşaatı ile beraber başlıyor ve toplam 40 yıl sürüyor. Le Notre’un, Le Brun ve Colbert iş birliğinde tasarladığı projede Le Brun çok sayıda çeşme ve heykellerin çizimlerini sağlıyor, Colbert ise proje yönetiminde rol alıyor. Her bir proje, detaycılığıyla ünlü olan kral tarafından da inceleniyor. Son olarak, kral adına çalışan mimar Jules Hardouin-Mansart ise “Orangery” bölümünü inşa ediyor ve bazı parkların çizgilerini sadeleştiriyor.


Versailles Bahçeleri

André Le Notre, çiçek tarhı kompozisyonlarındaki ustalığı ve o dönem eşi benzeri görülmemiş optik illüzyonlar içeren tasarımları ile tanınıyor. Kullandığı geniş perspektifler, sıra dışı manzaralar oluşmasına olanak sağlıyor. Versailles Bahçeleri’nin tamamını tek seferde görmek neredeyse imkansız ancak tasarımda kullanılan düz teraslar sayesinde bahçenin farklı bölümleri bir seri halinde algılanıyor. Ziyaretçi bahçeler arasında ilerledikçe tüm manzara, yavaş ve itinalı bir biçimde gözler önüne seriliyor.


Versailles – Parterre d’Eau

Teknik olarak bu ölçekte bir bahçe tasarlamak, çok büyük miktarda toprağın yer değiştirmesi ve halihazırda çayır-bataklık olan alanların çeşmeler ve kanallara dönüştürülmesi demek. Uygulaması on yıllar süren bu muazzam projede binlerce erkek işçi ve hatta emekli askeri birlikler bile yer alıyor.

Versailles bahçelerinde toplam 400 heykel, 1.400 çeşme bulunuyor ve tüm bahçe 30.000 dönüm alan kaplıyor. Bahçedeki ağaçlar, Fransa’nın farklı bölgelerinden getiriliyor.


Versailles – Bassin d’Apollon

Tasarımın kalıcılığı ve sürdürülebilirliği adına, yaklaşık her 100 yılda bir bahçenin yeniden ekimi gerçekleştiriliyor. İlk yeniden ekim, Louis XVI saltanatının başlangıcında yapıldı ve daha sonra III. Napolyon döneminde devam ettirildi. 20. yüzyılın sonlarına doğru gerçekleşen şiddetli ve hasar verici fırtınalar sonrasında bahçe tamamen yenilendi. Versailles günümüzde Louis XIV dönemindeki görünümüne göre restore edilmiş durumda.


Versailles – Orangerie

Le Notre, bahçe tasarımı hakkındaki fikirlerini hiçbir zaman yazılı hale getirmemiş olsa da öğrencilerinden Alexandre Le Blond’un 1722 yılında basılan La théorie et la pratique du jardinage (Bahçe Sanatının Teori ve Tatbikatı) isimli kitabında, Le Notre’un prensiplerine dair notlar bulabiliyoruz. Bu prensiplerin yansımalarına Le Notre’un tüm bahçelerinde de rastlamak mümkün:

  • Peyzaj tasarımı mülk sahibinin yaşam tarzı ve zevkine uyduğu gibi mali gücünü de yansıtmalı.
  • Peyzaj düzenlemesi yapılırken iklim özellikleri dikkate alınmalı ve bahçe, arazinin formu ile uyum içinde olmalı.
  • Bina ve bahçesi arasında hem ölçü bakımından hem de mimari bakımdan birlik olmalı. Binanın dış mekân planı, daima olduğundan daha geniş görünecek biçimde yapılmalı ancak çevredeki peyzajın bir parçası haline de getirilmemeli. Bahçe alanının uzunluğu eninden en az 1/3 oranında büyük olmalı. Planın esas çizgileri sade olup, çeşitlilik detaylarla sağlanmalı.
  • Peyzaj elemanları arasında denge olmalı. Peyzaj tasarımında çeşitlilik yaratan öğelerin tekrarından kaçınılmalıdır.
  • Bahçede, labirent gibi çeşitli sürprizli öğe ve kompozisyonlara yer verilmeli, heykeller, mutlaka ve çok sayıda kullanılmalı.
  • Dış mekan tasarımında, merkezi bir aks, evin esas kapısından itibaren bahçeyi iki bölüme ayırmalı ve bu aks boyunca çim sahalar ve su tesisleri yer almalı. Ana aksa dik konumlandırılmış ikinci derecedeki akslar, bahçeyi farklı seviyelerdeki parterlere bölmeli ve binadan itibaren kot giderek düşmeli
  • Kasvet verecek dış mekân planlamasından kaçınılmalı, binaya çok yakın alanlarda ağaçlardan oluşan plantasyona yer verilmemeli ve bu kısımda açıklık, ferahlık sağlanmalı.
  • Bitkilendirme, bahçenin en az yirmi yıl sonraki durumu öngörülerek yapılmalı.
  • Su kanalları bahçenin düşük kotlu bölümlerinde tesis edilmeli, kanalın her iki yanında ve arkasında orman ağaçlamasına yer verilmeli ve suya hareket fıskiye ve kaskatlarda kazandırılmalı.


Versailles Planı (1746)

Le Notre’un tasarımları arasında Trianon, Saint-Cloud ve Chantilly bahçeleri ile Saint-Germain-en-Laye ve Fontainebleau parkları da bulunuyor. Le Notre’un başarısı ve tasarım ilkelerinden etkilenen diğer Avrupalı hükümdarlar kendileri için de çalışmasını talep ediyor. Almanya, Avusturya ve İspanya’dan öğrenciler yetiştiren Le Notre’un peyzaj mimarisi ve tasarım ilkeleri böylelikle tüm Avrupa kıtasına yayılıyor. Yüz yıl sonra ise Pierre-Charles L’Enfant, Le Notre’un Versailles’ından ilham alarak ABD’nin başkenti Washington’u planlıyor.

Yararlanılan Kaynaklar:

 

Peyzaj Mimarlığı’nın Öncüleri serisinin diğer yazıları için buraya tıklanıyınız.

 

Etiketler

1 Yorum

Bir yanıt yazın