Ankara'daki mimar akademisyenler, Mimarlar Odası Ankara Şubesi'nin baskı ve tehdit altında kaldığını belirterek bu durumdan duydukları endişeyi dile getiren bir basın bülteni yayınladı.
Metin şöyle:
Ankara’da bulunan üniversitelerde görev yapan mimar-akademisyenler olarak, Mimarlar Odası Ankara Şubesi’ne karşı sürdürülen saldırılar konusunda endişe ve görüşlerimizi kamuoyu ile paylaşmayı toplumsal sorumluluğumuz olarak görüyoruz.
Yürüttüğümüz eğitim faaliyeti, mimarlık mesleğinin toplumsal yaşama ve kamu yararına ilişkin rolünü vurgular, mimarlık mesleğinin bir toplumsal hizmet olduğunun altını çizer. Diyalog, eleştiri ve sorgulama üzerine kurulu olan eğitim sürecimiz, mekânı, yapıyı ve kenti şekillendiren müdahalelerin insan yaşantısına olan etkilerini gündemine alır; bu müdahaleleri yapan meslek insanının taşıması gereken sorumluluğun altını çizer. Bu açıdan bakıldığında, meslek etiğini ihmal eden bir mimarlık eğitimi veya toplum yararını göz ardı eden bir meslek pratiği kabul edilebilir değildir.
İşte Mimarlar Odası, bizim açımızdan olmazsa olmaz nitelik taşıyan ve mesleğin harcına katmaya gayret ettiğimiz bu unsurların takipçisi olan meşru, anayasal kurumdur. Mimarlar Odası, yalnızca üyelerinin çıkarlarını gözeterek değil, gerektiğinde toplum yararına bu çıkarları sınırlayarak görev yapar. Dahası, aynı sorgulamayı idarelerin eylem ve politikalarına karşı da sürdürür. Teknik, bilimsel ve mesleki kriterler açısından yaptığı sorgulamalarla Mimarlar Odası, kentsel gelişim politikaları açısından, çağdaş kamu yönetimi anlayışı ile uyumlu bir görevi yerine getirmektedir. Zira çağdaş kamu yönetimi, idarelerin uygulama erkini keyfi bir şekilde kullanmalarını değil; tam tersine, eleştiri içeren, katılımcı karar alma süreçlerini esas alır. Bu açıdan bakıldığında Mimarlar Odası’nın 61 yıllık tarihi ve bu süreçte oluşturduğu eleştirel birikim Türkiye için büyük bir şanstır. İdarelerin, bu birikimi yok saymak ve Mimarlar Odası’nı etkisiz kılmak yerine, politikalarını mesleki görüş ve yeri geldiğinde eleştiriler ışığında geliştirmek eğiliminde olmaları beklenir.
Topluma karşı sorumluluğunun bilincinde ve uluslararası mimarlık örgütlerinin paylaştığı ilkelerle uyum içerisinde faaliyet gösteren Mimarlar Odası’nın, hem mimarlık mesleğinin, hem de mimarlık eğitiminin gelişimine olan katkıları, biz mimarlık akademisi mensupları açısından tartışmasızdır. Meslek insanları olarak üyesi bulunduğumuz ve kurumsal olarak da her zaman işbirliği içerisinde olduğumuz Mimarlar Odası Ankara Şubesi’nin son dönemde karşı karşıya kaldığı baskı ve tacizleri kaygıyla izliyoruz. Kamuoyunun dikkatini, çalışmalarını toplumsal sorumluluk duygusuyla, hiçbir çıkar gözetmeden ve gönüllü biçimde sürdüren Mimarlar Odası Ankara Şubesi yöneticilerinin maruz bırakıldıkları uygulamalara çekmek istiyoruz. Gerçek dışı haber üreten basın organlarını, sosyal medyada sürdürülen tacizleri, ve bütün bunların üzerine, devlet erkini kullanma yetkisine sahip çeşitli kademelerden öznelerin bu yetkilerin getirdiği sorumluluklarla bağdaşmaz şekilde Oda yöneticilerini hedef almalarını endişe verici buluyoruz. Bu tutuma bir an önce son verilmesini; Mimarlar Odası’na, ülke menfaatleri ve toplum yararı için çalışan bir kurum olarak hakettiği saygıyla davranılmasını talep ediyoruz.