Seğmenler Parkı'nda İlhan Koman'ın heykelinin, heykeltıraş Burhan Alkar'ın aynı parka adını veren heykelindeki rölyeflerin yok olmasının ardından şimdi de İtfaiye (Hergelen) Meydanı'ndaki Otto Herbert Hajek'in heykeli yıkıldı.
İtfaiye (Hergelen) Meydanı’ndaki Telefoncular Çarşısı yıkımı sürecinde, Alman heykeltraş Otto Herbert Hajek’in heykelinin de yıkıldığı tespit edildi.
TMMOB Mimarlar Odası Ankara Şubesi geçtiğimiz günlerde İlhan Koman ve Burhan Alkar’ın eserlerinin kaybolması konusunda sorumluluğu bulunan yetkililer hakkında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunmuştu.
Mimarlar Odası Ankara Şubesi Başkanı Tezcan Karakuş Candan,
Seğmenler Parkı Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin görev ve yetkisi alanında bulunmaktadır. Belediye tarafından güvenlik işi Anfa güvenlik firmasına ihale edilmiştir. Heykelin korunmasından sorumlu Anfa güvenlik firması, görevinin gereklerini yerine getirmeyerek görevlerini ihmal etmişlerdir. Görevi kötüye kullanma suçu işleyenler kamu davası açılması için suç duyurusunda bulunduk.
şeklinde açıklama yapmıştı.
Candan, heykeltraşlar ve sanatçılarla birlikte, heykel envanteri çıkartacaklarını ve heykellerin izlerini süreceklerini belirtti.
TMMOB Şehir Plancıları Odası Ankara Şubesi ise yaptığı basın açıklanmasında Otto Herbert Hajek’in yıkılan, İlhan Koman ve Burhan Kayar’ın kaybolan eserlerinden yola çıkarak bu ve benzer olayların Ankara’da ilk kez yaşanmadığını bir kez daha hatırlattı.
Hatırlatmak isteriz ki, çalındı iddiasıyla ortadan kaybolan ve akıbetleri hakkında hiçbir bilgi alamadığımız benzer hadiseler geçtiğimiz senelerde de Ankara’da bir çok kez yaşanmıştır. Dünyaca ünlü piyanist ve besteci Chopin’in bronz büstü, AOÇ’deki Tarımcı Atatürk Anıtı’nın rölyefleri, 21 yıl önce Yüksel Caddesi’ne yerleştirilen ‘Çiçekçi Kız’ ve ‘Oturan Yorgun Amca’ heykelinden sonra geçen sene hepimizin günlük hayatının hafızalarında yer eden ‘Oturan Kadın’ heykeli de çalındı iddiasıyla ortadan kaybolmuştur. Kamusal mekânlarda halka mal olmuş kentsel kamusal sanat öğelerimiz, bu örnekler ve daha kim bilir nicesi akıbetlerini bilmediğimiz bir şekilde tek tek yok olmaktadır. Eğer böylesi organize bir suçun varlığı söz konusu ise bu sorun yıllardır neden çözülmemiştir?
Ankara’nın meydanlarında, parklarında yer edinmiş neredeyse Başkent ile yaşıt olan ‘Su Perileri’ heykeli de benzer bir öyküye sahiptir. ‘Su Perileri’ heykelinin son olarak 90’lı yıllarda bulunduğu Tandoğan Meydanı’ndan kaldırıldıktan sonra akıbeti öğrenilememiş, ancak yıllar sonra belediye depolarında çürümeye bırakıldığı tespit edilmişti. 16 yıl depoda kaldıktan sonra, geriye kalabilen parçalarının restorasyonu yapılarak Cer Modern otoparkında bekçi kulübesinin yanındaki alana yerleştirilmesi uygun bulunmuştu. Bu örneklerden ötürü olayın birinin faili belli iken, kaybolduğu öne sürülen ve çalınması yeterince zor olan bu heykellerin yine çeşitli depolarda bulunup bulunmadığının haklı endişesini yaşamaktayız.
1986 yılında vefat eden sanatçı İlhan Koman’ın bir eserinin büyütülüp, Pietrasanta* ustaları tarafından bronza dökülerek yapılan heykel, 1992 yılında Seğmenler Parkı’na konulmuştu.
Anıt, etrafındaki ağaçlık alanlardan dolayı rahatça görülememesine rağmen halkla iç içedir. Ankara Valiliği’nin isteği üzerine, Ankaralı sanatçılar arasında yapılan yarışma sonucu gerçekleşmiştir. Yarışmayı Burhan Alkar kazanmıştır. Para konusunda büyük sıkıntılar yaşanmıştır. Fakat dönemin bahçeler müdürü Metin Çilay’ın girişimiyle sanatçıya dört ton bronz hurda verilmiş, buna rağmen kendisi masraf yaparak anıtı tamamlamıştır. Anıt, seymenlerin savaş ve barış dönemlerini simgelemektedir. Şahlanan atın üzerindeki elinde bayrak olan seymen, savaş dönemlerini; saz çalan ve oynayan seymen de barış dönemlerini simgelemektedir. Anıtın ön tarafındaki duvarlarda yine seymenleri simgeleyen iki rölyef ve Atatürk’le seymenlerin Dikmen sırtlarında yaptıkları konuşmaları içeren yazılar vardır.
* Toskana’nın kuzeyinde, Lucca’ya bağlı bir köy.
** “Heykeltıraş Burhan Alkar’ın Anıt Eserlerinin Tasarımı ve Kamusal Alan ile İlişkileri”
Ümit Niyazi Özcan, Tarih Okulu Dergisi (TOD), Mart 2015, Yıl 8, Sayı XXI, ss. 398-434.