Antalya Sahilleri

Turizm kenti Antalya'nın sahillerinin özellikle turistik tesisler yüzünden halkın kullanımına kapalı olmasını sürekli bu köşede eleştirmişimdir.

Çünkü turistik tesislerin yoğun olduğu Kemerağzı-Kundu bölgesi, yani Lara bölgesi 2006 yılında Kültür ve Turizm Koruma ve Gelişim Bölgesi (KTKGB) ilan edildikten sonra tüm plan yapma ve yaptırma yetkisi Kültür ve Turizm Bakanlığı’na geçmişti.

Bu bölgede özellikle denize dik inen yollar imar planlarında olmadığı için Orman Bölge Müdürlüğü turistik tesislerin işgallerinden ecrimisil alıyordu. İçişleri Bakanlığı Teftiş Kurulu Başkanlığı Mülkiye Başmüfettişleri Özcan Bademci ve Turan Ergün’ün 13 Ekim 2005 tarihli teknik inceleme raporu yazmış ve hem Kundu hem de Kemerağzı’nda bulunan turistik tesislerin işgal ve kaçakları ortaya çıkartmıştı.

Ancak ne hikmet ise yıllarca yıkım kararları da olmasına karşılık işgaller ve kaçaklar yıkılmamıştı.

Bazı turistik tesislerin işgal ve kaçakları Muratpaşa Belediyesi tarafından yakın zaman önce yıkılmış olsa bile hala hem yollar hem de sahiller hala işgal altındadır.

Bırakın normal yollardan işgal altındaki sahile bir vatandaşın girmesini helikopterden paraşüt ile sahile inilse bile 2 dakika içinde özel güvenlik gelirve sizi kolunuzdan tutuğu gibi sahil dışına götürür. Turistik tesislerin halkın ortak kullanımı olan ve devletin tasarrufu altında bulunan sahilleri işgal etmesinin dışında Konyaaltı ve Lara Beach Park sahilleri de benzer durumda.

Kaldı ki, Konyaaltı Sahili’nin Konyaaltı Belediyesi’ne tahsisi bittikten inatla Milli Emlak tahsis vermek istemediği için ve işgalle sahilin işletilmesine imkan vermek istediği için Mavi Bayrak bile kaybedildi.

Önümüzdeki günlerde Lara Beach Park’ın da Mavi Bayrağı da geri alınır ise şaşmamak lazım.

Şimdi gelelim Lara bölgesine, Kültür ve Turizm Bakanlığı, 13 kez yargıdan dönen Lara planlarını yeniden yaptı. Lara sahillerindeki özellikle sahile dik inen yolların işgalden kurtulabilmesi için Mimarlar Odası’nın ısrarı da bakanlık tarafından uygun bulunduğuna dair bilgiler geldi.

Bakanlık, yapılan plana denize dik inen yolları da işledi. Kültür ve Turizm Bakanlığının yaptığı 1/5000 ölçekli Nazım İmar Planı ile 1/1000 ölçekli Uygulama İmar Planı büyük bir ihtimal ile önümüzdeki hafta hem Büyükşehir Belediyesi’nde hem de Muratpaşa ve Aksu Belediyeleri’nde askıya çıkacak.

Bu, şu anlama geliyor, yollar plana işlendiği için kamunun ortak kullanımı olacağı için yol işgalinden dolayı Orman Bölge Müdürlüğü de ecrimisil yani işgal bedeli alamayacak.

Antalya Valisi Sebahattin Öztürk, geçtiğimiz hafta 19 İlçe Kaymakamlıkları başta olmak üzere turizm sektörüyle doğrudan ya da dolaylı olarak ilgili tüm kurum ve kuruluşlara genelge göndererek, Kıyı Kanunu’na göre sahillerin halka açık olduğunu hatırlatarak, sahillerin kullanımında kısıtlayıcı uygulamaların kaldırılması için genelge göndermiş.

Buradan Vali Bey’e seslenmek istiyorum. Birincisi, İçişleri Bakanlığı Teftiş Kurulu Başkanlığı Mülkiye Başmüfettişleri Ozcan Bademci ve Turan Ergün’ün 13 Ekim 2005 tarihli teknik inceleme raporunu lütfen bir inceleyin. 8 yıl önceki rapor bile olsa o raporda tespit edilen turistik tesislerin sahillerde ki işgal ve kaçaklarının bugün hangi aşamada olduğunu net göreceksiniz.

İkincisi, yine aynı bölgeyle ilgili Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın son yaptığı ve büyük bir ihtimal ile önümüzdeki hafta askıya çıkacak olan imar planlarını da inceleyin ve plana aykırı nelerin var olduğunu da göreceksinizdir.

Üçüncü olarak, Sayın Vali Bey’e Side Belediyesi’nin 4-5 yıl önce sahillerde yaptığı uygulamayı da incelemesini ve brifing almasını öneririm.

Eğer gerçekten, kıyı ve sahil şeridinde halkın kullanımını kısıtlayıcı uygulamaların kalkması ve kamuya açık kullanımına imkan verecek düzenlemesi isteniyorsa.

Etiketler

Bir yanıt yazın