Kayalar oyulup otel inşa edilecek. Suudi Arabistan Eski Petrol Bakanı Şeyh Zeki Yamani ve oğlu, bu proje için 15 Aralık'ta Gaziantep'e gelecek.
Suudi Arabistan Eski Petrol Bakanı Şeyh Zeki Yamani, Fırat baraj gölü içinde kalan tarihi Rumkale’de otel yapmayı planlıyor.
Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Asım Güzelbey, kentin daha fazla gelişmişlik seviyesine erişmesi için kendilerine bir vizyon çizdiklerini ifade ederek, insanların yaşam standardını yükseltmek ve sosyo-ekonomik seviyesini artırmak istediklerini söyledi.
Rumkale’nin, Gaziantep’in elindeki en büyük zenginlik olduğunu ifade eden Güzelbey, ”Yabancılara burası (Rumkale) neresi diye sorduğum zaman önce bir tereddüt ediyorlar, ‘Norveç fiyordları olabilir’ diyorlar. Burası Fırat Nehri’nin üzerindeki tarihi yarımada. En önemlisi yarımadanın içinde oyma bir kale var. Rumkale ile ilgili 5 Aralık’ta bir master plan toplantısı yapacağız. Burayı başlı başına bir turizm destinasyonu olarak belirlememiz lazım” dedi.
”KAYALARI OYARAK OTEL YAPMAYI PLANLIYORLAR”
Suudi Arabistan Eski Petrol Bakanı Şeyh Zeki Yamani’nin Rumkale’de bir otel yatırımı planladığını bildiren Güzelbey, şunları kaydetti:
”Şeyh Zeki Yamani ve oğlu, şu an burayla ilgileniyor. 15 Aralık’ta bunlar tekrar gelecekler. Buraya bir yatırım yapmak istiyorlar. Anıtlar Yüksek Kurulu’nun izin verdiği ölçüde buradaki kayaları oyarak bir otel yapmayı planlıyorlar. Bu muhteşem bir şey. Hele Zeki Yamani’nin Türkiye’de ilk defa Gaziantep’te bir turizm yatırımı yapacak olması bana göre şehrimizin marka değerini ve turizm değerini artırır. Biz elimizden gelen her tülü desteği veriyoruz. Ama kendisine şunu diyoruz. ‘Biraz bekle, önce buranın bir planı çıksın, burası kuruldan geçsin’. Yani sıkıntı yaşamayalım istiyoruz. Geldikleri zaman bunları tekrar bir daha konuşacağım. Ama inanıyorum ki, o gelmezse bile başkası gelir. Burası Türkiye’nin ikinci Bodrum’u olacak ölçüde muhteşem güzellikte.”
Vapur ve teknelerle, Rumkale, Halefeti ve Zeugma arasında turlar düzenlendiğini anımsatan Asım Güzelbey, vapur turlarının Keban Barajı’na kadar devam edebileceğini, belediyenin bu konuda bir çalışma yürüttüğünü söyledi.
Buradaki turizm planının içine Adıyaman, Şanlıurfa ve Mardin’in kültürel-turizm değerlerini katmak gerektiğini, bir havza oluşturmak gerektiğini vurgulayan Güzelbey, ”Bu havza Gaziantep’i turizmde uçurur. Bu havzanın merkezi de Rumkale. Biz onun için buradaki çalışmalara devam ediyoruz” dedi.
RUMKALE
Gaziantep ilinin Yavuzeli İlçesinde bulunan Rumkale, Fırat ve Merzimen kıyılarından itibaren dimdik yükselen sarp kayalıklarla çevrili yüksek bir tepe üstüne kurulu bulunuyor.
Kalede kuzey ve doğu surlarında dikdörtgen planlı 7 burç ile kuzeyde çok sayıda mazgal pencere yer alıyor.
Rumkale bir zamanlar Halfeti (Şanlıurfa) ile Gaziantep arasında sınır oluşturan Fırat Nehri kıyısında yer alıyordu. Günümüzde üç yanı Baraj gölüyle çevrilmiş olup, yarım ada görünümüne sahip.
Kalede beden duvarları ve burçlardan başka bugün görülebilen kalıntılar arasında Şair Aziz Nerses Kilisesi, Barşavma Manastırı, su sarnıçları ve su kuyusu var. Kale içinde işlevi tespit edilemeyen çok sayıda yapı kalıntısı da mevcut. Kaledeki yapıların bir çok bölümü ana kayanın oyulması ve düzleştirilmesiyle yapılmış. Kalede toprak üstündeki yapılar 12-14. yüzyıllar arasına ait bulunuyor. Bunlar içinde en eski yapının hendek olduğu ifade ediliyor. Fırat Nehri boyunca ele geçen çakmak taşından yapılmış aletler ve diğer kalıntılar, Rumkale ve çevresinde yontma taş döneminden beri insanların yaşandığını kanıtlıyor. Rumkale çevresi bölgedeki stratejik konumu sebebiyle Med, Pers, Helenistik ve Roma dönemlerinde de iskan görmüş. Hz. İsa’nın havarilerinden Yuhanna’nın Roma döneminde Rumkale’yi mesken yaparak kayadan oyma bir odada incilin nüshalarını çoğalttığı rivayet ediliyor.
1516 yılında Osmanlıların eline geçen Rumkale, Halep eyaletinin Birecik sancağına bağlı bir kaza haline getirilmiş. 17. yüzyılda Evliya Çelebi, Rumkale’nin bir tepe üstünde sağlam bir kale olduğunu, dışarıda camisi, hanı, hamamı ve küçük bir çarşısı bulunduğunu belirtiyor. Katip Çelebi de burasının bahçe ve meyvelerinin bolluğunu vurguluyor.