Prof.Dr. Nihat Enver Ülger’in, son dönemde ülkemizde yaşanan her deprem ile birlikte bir kez daha hatırlanan ve üzerinde sıkça tartışılan “kentsel dönüşüm ve yanlış arazi kullanım kararları” konularında ufuk açacak kitabı Arazi Yönetimi’nin geliştirilmiş ve güncellenmiş ikinci baskısı Avrasya Arazi Yönetimi ve Kentsel Dönüşüm Strateji Geliştirme Merkezi’nin katkılarıyla YEM Yayın’dan çıktı.
Arazi Yönetimi, dünyadaki arazi yönetim süreçlerini irdeleyip ülkemiz koşullarına uygun, özgün bir arazi yönetim sistematiği oluşturarak, bunu Geomatik (Harita-Jeodezi- Fotogrametri), İnşaat, Çevre, Orman, Ziraat Mühendisliği, Şehir ve Bölge Planlama, Kentsel Tasarım, Mimarlık, Hukuk, Kamu Yönetimi, Gayrimenkul, Emlak vb. disiplinlerde rol alan tüm aktörlerin ilgisine sunma amacı taşıyor.
“Bugün dünyamızın en büyük sorunlarından olan ‘arazi kıtlığına ve yanlış arazi kullanım kararları’na karşın özgün bir arazi yönetim sistematiği gerekmektedir…” diyen Nihat Enver Ülger’in bu çalışması özellikle Büyük Şehir Belediyeleri, TOKİ, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Tarım ve Orman Bakanlığı, İç İşleri Bakanlığı gibi kamu yönetim kurumlarının yanı sıra kentsel planlama, emlak, gayrimenkul geliştirme, yatırım, danışmanlık alanlarında görev yapan ilgililer için de yol gösterici bir kılavuz olma niteliği taşıyor.
Dünyanın karşılaştığı en büyük sorunlardan olan “arazi kıtlığı” ve “yanlış arazi kullanım kararları”; kentlerin kontrol edilemeyecek bir hızda büyümesi, tarım arazilerinin tarım dışı faaliyetlere (yerleşim, sanayi vb.) açılması, yoğun arazi talebi ve sürdürülebilir çevre ilkelerinden uzak arazi politikaları sonucunda ortaya çıkmıştır. Dünya arazisini tüm sakinlerinin yararına yönelik olarak en iyi şekilde kullanmak, yönetmek ve kalıcı kılmak için ülke, kent ve kır ölçeğinde arazi yönetimine ihtiyaç vardır. Arazi yönetimi için mülkiyet kullanımına ilişkin bilgiler ve dökümler olması, mülkiyete ilişkin karar verilmeden önce bunların dikkatlice incelenerek analizlerinin yapılması gerekmektedir.
Nihat Enver Ülger, Türkiye için arazi yönetim sisteminin kurulması konusunda gereken teorik ve pratik altyapının verilmeye çalışıldığı, çeşitli değerlendirmeler yapılarak değerlendirmelerin sonucunda da ülkemizde arazi üzerinde mülkiyet-kullanım-hukuk ekseninde, anayasal düzlemden mülkiyetin tesciline kadar olan sürecin hemen her aşamasında eksik ve sorunlu durumların süregeldiğinin saptandığı bu kitabı hazırlama amacını bu şöyle özetliyor:
“Ülkemizde işgal, çarpık kentleşme, çevre kirliliği, kır-kent dengesizliği gibi sorunlara imar afları, afet riskli alanların dönüştürülmesi, 2B arazilerinin doğrudan satışı vb düzenlemelerle çözüm üretilmeye çalışılmaktadır. Ancak kopuk, dağınık ve parçacıl niteliklere sahip bu çözüm arayışlarının arazi yönetiminin nihai amacına ulaşılmasında yetersiz kaldığı açıktır. Bir arazi yönetim sisteminin kurulması gerekliliğini ortaya koymak amacıyla hazırladığım bu kitapta, arazi yönetim sisteminin yapısını şekillendirebilecek niteliklere sahip olduğu varsayılan bir arazi yönetimi paradigmasının, ülkemiz arazi yönetimindeki sorunların çözümüne katkıda bulunacağını düşünüyorum…”