Coachella Müzik ve Sanat Festivali'nin bu hafta sonu yapılan açılışında, 11 yerleştirme uçsuz bucaksız çöl alanını eğlenceli yeni bir alana dönüştürdü.
Strüktürden mimariye uzanan devasa parçalarla, klasik Roma mimarisine atıfta bulunan “The Playground”, İtalyan meydanını Güney Kaliforniya’nın canlılığıyla birleştirmek için Architensions ekibi tarafından tasarlandı.
Architensions, tek katlı banliyölerin düzensiz olarak dağılmasına yanıt veren dikey bir kent parçası olarak tasarladığı Playground ile kent yaşamını çorak Coachella Vadisi’ne getiriyor.
Modüler bir ızgara çerçevesinde düzenlenen proje, yüksekliği 12 ila 17 metre arasında değişen ve köprülerle birbirine bağlanmış dört kuleden oluşan bir grup olarak şekilleniyor.
Architensions, The Playground’ın dört kulesinin her birini bir geometrik şekiller yığını olarak inşa etmiş.
Formları ve renkleri açısından eğlenceli ve benzersiz blok modüller, açık mavi, magenta veya sarı renklerde çift renkli ince bir tabakayla kaplanmış. Cesur tonlar, güneş üzerlerinde parlarken çevredeki alanı renklendiriyor.
Diğer modüller, festival müdavimlerinin onlarla etkileşime girmesi için aynalı bir yüzeyle kaplanmış. Geceleri, bu aynalı bloklar, çevredeki performansların ve etkinlik faaliyetlerinin ışığıyla parlıyor.
Architensions’un The Playground tasarımı, Roma mimarisinin klasik kemerlerinin Coachella Vadisi bağlamında dahil olduğu kültürel referanslarının bir yorumu, İtalyan tarzıyla bir meydan veya merkezi oluşturuyor. Bu halka açık meydan, dört kulenin kesişim noktasını işaret ediyor ve ziyaretçilerin dinlenebileceği yarı kapalı bir alan sunuyor.