ArkiPARC 2013’ün İkinci Gününde Kartal Masaya Yatırıldı

ArkiPARC 2013'ün ikinci günü EA İnşaat Genel Müdürü Hakan Gümüş'ün moderatörlüğünü yaptığı Urbanite Kartal oturumu ile başladı.

Hakan Gümüş öncelikle Urbanite Kartal toplantılarının amaçlarından kısaca bahsederek, bugüne kadar toplantılarda tartışılan konu başlıklarını sıraladı.

İlk olarak söz alan konuşmacı 1+1 Mimarlık kurucusu Ervin Garip, Kartal için geliştirdikleri öneri projelerini aşağıda yer alan videoyla destekleyerek dinleyicilerle paylaştı. Kartal’ın sorunsallarını tespit ederek bir vizyon önerisinde bulunduklarını söylen Garip, alanla ilgili bir bütünlük olmama sorununun sonucu olarak parçalı bir yapı oluştuğunu ve E5 ile kıyı entegrasyonunun sağlanamamasının önemli bir sorun teşkil ettiğini belirtti. Mevcut durum verilerine karşılık önerilerini şu şekilde sıraladı: “Yapı yükseklikleri arasında büyük bir ayrışma var. Silüet sorunu söz konusu. Kentsel boşlukları kamusal alana dönüştürmeyi amaçladık. Mevcut yeşil alanları ve öneri alanlar ile birleştirerek alanın kuzey – güney aksındaki geçişi sağlamayı hedefledik,” Garip sunumunu tamamlarken, Kartal’ın ölçeğinin diğer MİA alanları olan Maslak ve Ataşehir’den çok daha büyük olduğunu ve buna göre öneriler getirilmesi gerektiğinin de altını çizdi.

TSKB Genel Müdürü Makbule Yönel Maya Kartal’ın neden önemli olduğunu mülkiyet, ulaşım, kıyı avantajı, doğal eşikler ve kamusal yatırımları ile açıkladı. Kartal’ın doğru kimlikler ve sektörler ile oluşturulduğu takdirde büyük bir potansiyele sahip olacağını söyledi.

Aydan Bozkurt “300 bin metrekarelik bir ofis alanından bahsedildiğinde önemli bir yatırım olacağı söz konusu” dedi. Daha sonra ise Kartal’ın ofis alanı olarak değil, ofis alanlarının kümesini barındıran bir yapıya sahip olabileceğini belirtti.

EVA Gayrimenkul Değerleme Danışmanlık Genel Müdür Cansel Turgut fonksiyon alanlarının rakamlarla mevcut durum analizini yaparak, Kartal’ın diğer ilçeler ile karşılaştırmasını yaptı.

Kuzeybatı Gayrimenkul Genel Müdürü Murat Ergin, “Kartal ile ilgili olarak ofis rakamlarına takılmak çok doğru değil,” dedi. “Kartal’ı ele alırken de Ataşehir’i de unutmamak lazım,” diyerek ekledi.

Ekşioğlu İnşaat Genel Müdürü Kadem Ekşi sürdürülebilirlik kavramının çok önemli olduğunu, daha insani boyutta binalar tasarlamak gerektiğini vurguladı. Önerilen 30-40 katlı yapıların geri dönüşü olmayan sonuçlar doğuracağını, sosyalleşme açısından olumsuz etkileri olacağının altını çizdi.

İstanbul İl Genel Meclisi’nden Selami Keskin, Anadolu- Avrupa arası ilişkinin tasarıma etkisi olabileceğini söyledi. Metro hattının bitmesinin alan için büyük bir avantaj olduğunu söyleyen Keskin, silüet açısından Adalar’ın da unutulmaması gerektiğini belirtti. Zaha Hadid’in projesinin hayata geçirilmez hale geldiğini, eğer gerçekleşmiş olsaydı daha farklı şeyler konuşuyor olunacağını hatırlattı. Sözlerini tamamlarken, “Kartal büyük bir fırsat, siyasi sıkıntılarla heba etmememiz lazım,” dedi.

1+1 Mimarlık’tan Banu Garip, önerdikleri projede boşluklarda tasarladıkları yeşil alanlar ile sosyal yaşantıyı arttırmayı amaçladıklarını söyledi ve “Türkiye’de gerçekleşen projelerin gerçekçi olmaya çok ihtiyacı var,” dedi.

Gürallar Yapı Genel Müdürü Evrim Karayel bilinçli yatırım yapmanın ve sosyal boyutun çok önemli olduğunu söyledi. “Görev aslında özel sektöre düşüyor,” dedi.

Anadolu Gayrimenkul Proje Geliştirme Müdürü Batuhan Tarkan, siteler yapılarak suni yaşam alanlarının yaratıldığını, Kartal için daha yaşanabilir mekanların tasarlanması gerektiğini vurguladı. “Ülkemizde planlar amaç yerine araç olarak kullanılıyor,” dedi.

Kartal Kentsel Dönüşüm Derneği’nden Miray Özkan “Kentsel kalite ve kamusal alanları önemsiyor olmamız çok önemli,” dedi. Ulaşım, yapılar arası uyum, silüet konularının önemine dikkat çeken Özkan, sürecin koordinasyonunun uygulama araçlarını geliştirmek, kamu yatırımlarını değerlendirmek, katılım, kararlılık gibi kavramları önemseyerek sağlanması gerektiğini belirtti.

Kentsel Strateji’den Sıla Akalp ise kurguladıkları 6K kavramının Kartal’da uygulanması gerekliliğinden bahsetti.

“Çok Beton Çok Para Değil”

Oturumun ikinci turunda dinleyicilerin ve konuşmacıların yorumları alındı.

Güniz Çelen artık yüksek katlı binalar yaparak çok iyi olumlu geri dönüşler alınmadığının farkındalığından söz ederek, “Çok beton, çok para değil,” dedi.

Arkitera Mimarlık Merkezi Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Yılmaz, “Yüksek yapı kötüdür, diye birşey yok. Plansızlık varsa kötüdür,” dedi. Birşeylerin uygulamaya geçebilmesi için bu rolü üstlenecek şirketlerin kurulabileceğini söyledi.

Cansel Turgut imar planlarının kimlerin yaptığının öneminden bahsederek, “Bu yetki çok büyük bir güç, işlerin hallolması için hız veriyor,” dedi.

Makbule Yönel Maya, kimlik konusuna dikkat çekerek, ” Üst ölçekten alt ölçeğe kimlikler tanımlanmalı,” dedi.

Sıla Akalp farklı bir görüş belirterek, gayrimenkul sektöründe kimlik kelimesinin popüler olmasından duyduğu korkuyu ifade etti ve “Kimlik, geçmişten geleceğe taşınan bir şey değil,” dedi.

Ervin Garip ise “Yeşil alanların yaratılmasının ütopik görülmesi çok ironik bir durum,” dedi.

Etiketler

2 yorum

Bir yanıt yazın