Türkiye'nin Mimarlık Arşiv'i ARKİV'de yer alan inşaatı tamamlanmış projelerden oluşturduğumuz seçkide bu seferki durağımız Kırklareli.
05 Temmuz 2015 tarihinde ilan edilen, Lüleburgaz Yıldızları Kadın Akademisi Mimari Proje Yarışması sonucunda 1. Ödül kazanan Orhan Ersan, Ferhat Hacıalibeyoğlu ve Deniz Dokgöz tarafından tasarlanan yapının inşaatı 2016 yılında tamamlandı.
“Lüleburgaz Yıldızları Akademisi, kadınların toplumsal hayata katılımlarına, üretimlerine ve diğer ailesel problemlerinin çözümlenmesi, destek olunmasına yönelik bir yapı. Ağırlıklı olarak çocuk ve kadınların uzmanlarla iletişim kurarak gelişim ve üretim anlamında etkinliklere katılabilecekleri, çeşitli kongre ve seminerlere halkın katılımıyla birlikte çözümler üretileceği bir merkez.”
“Kadın sığınma evi ve çocuk bakım evleri, kreşin de bulunduğu merkez kullanıcıların yapıyla güçlü bir ilişkiye girmesini, yapının 24 saat kullanılmasını sağlıyor. Bu yüzden merkezde kentten farklı olarak bir yaşam örgüsü oluşuyor. Bu yaşam örgüsü spor alanları ve ekolojik tarım alanları, üretim atölyelerinin de etkisiyle yeni bir tür insan-doğa-yaşam ilişkisi çerçevesi kuruyor. Akademi bir anlamda komün bir yaşam formunu geliştiriyor.”
18 Nisan 2013’te Lüleburgaz Belediyesi’nin açtığı yarışma ile elde edilen Lüleburgaz Şehirlerarası Otobüs Terminali, Sıddık Güvendi, Tuna Han Koç, Barış Demir ve Oya Eskin Güvendi tarafından tasarlandı ve yapının inşaatı 2016 yılında tamamlandı.
“Ulaşım yapıları bulundukları kentle buluşma noktalarıdır. Bu nedenle, fonksiyonelliğin yanı sıra simgesel değer taşımalı, özgün ve akılda kalıcı olmalıdır. Amacımız Lüleburgaz kentine, imar planında işaret edilen yarışma arazisi üzerinde verileri iyi analiz ederek çağdaş mimari kriterler ile örtüşen, işlevsel ve sosyal bir şehirlerarası terminal kompleksi kazandırmaktır.”
“Terminal içinde total mekan elde etme çabası; iç mekan organizasyonunda etkin rol oynamıştır. Gelen ve giden yolcu bekleme alanları, ticari mekanlar ve bilet gişeleri ile ayrılarak bekleme zamanlarını etkin kılacak sosyal alanlar çözümlenmiş ve iç mekan bütünlüğü fonksiyonel ve yapısal olarak korunmuştur. Bu total mekan kurgusu yapıya dönüşüm potansiyeli de kazandırmıştır.”
Yazgan Tasarım Mimarlık, tarafından tasarlanan Longosphere Glamping (lüks kamp) tesisi İğneada’da bulunuyor.
“İğneada Türkiye’nin kuzeybatısında bulunan Kırklareli ilinde Karadeniz’e kıyısı olan küçük bir beldedir. Alan, ender bulunan taşkın yatağına, kışın yaprak döken ormanlara, kıyı kumullarına, tatlı ve tuzlu su göllerine ve çeşitli hayvan ve bitki ekosistemlerine ev sahipliği yapmaktadır. Bu küçük alanın bünyesinde bulundurduğu ekolojik çeşitlilik İğneada’yı Avrupa’da eşsiz bir konum haline getirmektedir.”
“Longosphere Glamping’in genel tasarım anlayışı fonksiyonel olarak çeşitlenen üç zon ve bu zonların birbirleriyle olan ilişkisine dayanmaktadır; itina ile planlanan bir hiyerarşi ve dolaşım modeli master plana yansımaktadır. Üç ana alan -günübirlik alan, aktivite alanı ve konaklama alanı- yaprak formunda üç bölge olarak biçimlenerek ana giriş noktasında birleşmektedir. Proje alanının kuzeydoğusunda konumlanan ana giriş, aynı zamanda birimlerin kamu-özel dağılımını düzenleyen eş merkezli yarım dairelerin de odak noktasıdır. Zonları biçimlendiren ana dolaşım yolları elektrikli golf arabası yolu, bisiklet yolu ve yaya yolundan oluşmaktadır; ayrıca her bir zon sadece yaya kullanımına açık merkezi bir aks (zon içi dolaşım rotası) ve iki dairesel yol (zonlar arası geçiş rotası) ile de bölünmüştür.”
LMYO Boğaçhan Dündaralp tarafından tasarlandı.
“Okulun ihtiyaç duyduğu ve ilişkisel olarak birbiriyle örtüşmeyen kafeterya, yemekhane ve amfi derslik programları, kırsal bir peyzajda yer alan ama gelişimi plansız bir yerleşkede nerede ve nasıl ilişkilendirilebilir, yapısallaşabilir?”
“Bu yapının belki de en önemli özelliği, iki bina üst üste konmuşçasına katların birbirinden bağımsız olması, üst katlardaki amfiler ve teraslara dış mekandan ulaşılmaları… Bu özellik, kalabalık kullanımları ve kampüsteki açık alanda yer alan sosyal kullanımları arttıracak; yapının daha çok kişi tarafından kullanılmasına olanak sağlayacaktır. Gerektiğinde hem aktiviteleri ve kalabalıkları ayırmak, gerektiğinde de bir arada olmalarını sağlayacak basit, mekansal bir kullanım sağlanmış olmaktadır.”
MEB bünyesinde yer alan mevcut okul binalarına ek hizmet binası olarak yaptırılan 12 derslikli ilkokul ve 5 derslikli anaokulu işlevine sahip yapı, Yılmazer Ailesi tarafından, Kırklareli halkının kullanımı için hayır amaçlı olarak yaptırılmış.
“Özgün bir proje yapılması yerine, mevcut MEB tip okul binası projesinin temel alındığı yapı, yanındaki okul binası ile eklemlendirilerek bağlanmış ve zemin katında yer alan anaokulu kendi sınırlarını zorlayarak, değiştirerek tip proje kavramının dışına çıkılmış. Gerek iç mekan düzenlemelerinde gerek dışa vurumda daha özgür bir şekilde kendini ifade eden zemin kat diğer katlardan farklılaşmakta.”
Kırklareli’de bulunan ve ARKIV’de yayınlanan, uygulanmamış projelerin tümünü buradan inceleyebilirsiniz.