Aşkolsun Bağzı Şeyler

Gece Renkdevrimi.tumblr.com adresi alınmış bile. Tweetler akıyor. “Griniz bitene kadar!” yazıyor. #direnkontrol aklıma geliyor. Sonra sokaktan bir ses. “Aşkolsun bağzı şeyler...”

Pazar günü, Taksim ‘rutin’ kalabalığı. Polisler, insanlar. Bir de birbirinden ayrı ama yolları kesişik iki ayrı buluşma var. Saat 17’de. Biri Robinson Crusoe kitabevine destek için imza gününe gelen Yazar Emrah Serbes’in kalabalığı ve diğeri de Cihangir-Fındıklı arası merdivenleri boyamak için toplanan insanlar. Hava sıcaklığının İstanbul’da 3-4 derece düştüğünü söyleyen meteoroloji bültenleri, sebebini Eylül ayına bağlamış ve barış gününden 1 gün önce sokaklarda bir hareket.

Beyoğlu Robinson Crusoe389 Kitabevi, yaşadığı maddi zorluklar sebebiyle “Önce öde, sonra al-Robkart” çağrısı yaptı. Emrah ise “Bu daha başlangıç, bütün bağımsız kitapevlerine tek tek gideceğiz” diyordu imzaya gelirken. Caddedeki kalabalık İstanbul Barosu’nun bulunduğu binanın önüne kadar uzuyor. RobKart çağrısının sebebini çalışanlardan Seda Ateş: “Aslında 1 yıldır maddi zorluk içerisindeyiz ama son zamanlar daha zordu. Kiramız 30 bin lira. Burası kapanmıyor, yanlış anlaşılma olmasın ama yaşamak için desteğe ihtiyacımız var. 2 haftadan beri 750 tane RobKart satıldı, ilgi fena değil” diyor. “Yazarların desteği de çok önemli. Geçen hafta Ahmet Ümit vardı, bu hafta Emrah Serbes ve haftaya da Murat Uyurkulak gelecek.” Bu binayı görüp de sevmeyen insan sayısı azdır. Çünkü İstiklal caddesi’ndeki az sayıda 3 katlı binadan biri. İçi biraz ‘serin’ gözüküyor ama o da duruşundan. Çalışanları ve kitaplarıyla birlikte içinde uzun zaman geçirebileceğiniz yerlerden. Kiraya bakıldığında mülk sahibi de bütün bunları biliyor elbet.

“SERBES DİLİNİ SEVERİZ”

Kuyrukta bekleyen insanlara neden geldiklerini soruyorum. 30 yaşında, anne olduğu için bankacılıktan erken emekli Esra, Emrah’ın hikâyelerini Behzat Ç’den sonra okumaya başlamış. Sevme sebebini de “Böyle çok bizden, Kasımpaşalı gibi” diyerek açıklıyor. “Sol, sol” diyor ve sesini alçaltıp ekliyor: “Sol tarafımızı ağrıtıyor”. İşletme mezunu, imza gününe Şırnak’tan gelen 33 yaşındaki adaş Emrah ise “Kalktım geldim, tüm kitaplarını okudum, her şeyini okurum” diyor. Bir anne ve kızı var. Anne “ev kadını”, kızı ise psikolog. Kızı alıyor, ikisi birlikte okuyormuş kitaplarını. Psikolog Zübeyde “Tahlilleri çok doğru, demek ki biliyor” diyor. Arkadan 19’undaki Ece ise “Serbes dilini seviyoruz” diye bağırıyor.

Emrah’ın yanına gidiyorum. Okuduğu bölüm Uçak ve Kontrol Mühendisliği olan 20 yaşındaki Utku’nun kitabını “#direnkontrol” diye imzalıyor. Utku’ya aklında kalan Behzat Ç. diyaloğunu soruyorum. “E tabii, seviyorum merkez!” diyor.

AYNI ANDA RENK

Aynı saatlerde bizim meşhur merdivenler griye döndüğü yerden tekrar gökkuşağına boyanmış. Orası yetmemiş, hareket yan merdivenlere ardından Cihangir merdivenlere sıçramış. Arada duvar yazılarına da denk geliyorsun. Meselâ “Rengini Seç” ya da “Faşizme inat rengârenk hayat”. Merdivenlerde insanlar boyalarını değiştiriyor. Bulut, Ece’ye “Sen turuncuyla devam etmek ister misin?” diye soruyor. Herkes bir işin ucundan tutuyor ve ben bu sahneleri bir yerden hatırlıyorum. 28 Ağustos’ta renkli olan merdivenler 30’unun sabaha karşısında bir belediye operasyonuyla griye boyandı. Ve ayın 31’inde yine rengârenk. Batman, Van, İzmir, Diyarbakır, Ankara. Ve logar kapakları, merdiven demirleri. Her şehir renkleniyor. Merdivenleri ilk boyayan Hüseyin Çetinel’in sözleri aklımıza geliyor. “İnsanlar gülsün diye yapmıştım.”Haklı.

İmza gününe dönüyoruz. Berivan 24 yaşında ve Ankara’lı. “Emrah’ta Ankara çocuğu. Bize şehrimizi anlattı. Orası bilmeyen için sadece gri bir şehirdir, ama insanlarla renklidir” diyor. O ara slogan sesi duyuyoruz. çArşı grubu Emrah’a desteğe geliyor bu kez. Slogan “Çarşı şöhrete karşı!”. Kahkahalar, sarılmalar.

çArşı’dakiler de caddeye dağılıyor. Emrah #diren…’lı imzalarına devam ediyor. İnsanlar heyecanlı. Türkiye rengârenk. Nihayetinde hareketle karşıladığımız yaza veda ederken, hareketsiz kalmak olmazdı. Şimdi ekip tamam gibi. 17’de başlayan imza günü 4 saat sonra bitiyor. Gece Renkdevrimi.tumblr.com adresi alınmış bile. Tweetler akıyor. “Griniz bitene kadar!” yazıyor. #direnkontrol aklıma geliyor. Sonra sokaktan bir ses. “Aşkolsun bağzı şeyler…”