Atelier L’Abri’den İskandinav Çiftliği ve Kabinlerine: Farouche Tremblant

Atelier L'Abri, Montreal'de bir tarım turizmi alanı tasarladı. Proje; bir İskandinav çiftliği, bir kafe-bar ve dört mevsim mikro kabinlerden oluşuyor.

Kanada, Montreal’de yer alan Farouche tarım turizmi alanı, Quebec’in Laurentians bölgesi için benzersiz bir konsept sunuyor.

Yaklaşık yüz dönümlük arazinin doğal ve evcilleştirilmemiş özelliklerinden en iyi şekilde yararlanan proje, bir İskandinav çiftliğini, bir kafe-barı, dört mevsim mikro kabinleri ve bir açık hava kamp alanını birleştiriyor.

Lac-Supérieur (superior Gölü)’nün kuzey tarafında, bir ahır, çiftlik faaliyetlerinin merkezi olarak hizmet veriyor. Küçük organik sebze çiftliğine giden yol seralar, çiçek tarlaları ve nadas alanlarından geçiyor. Tarım binasının arkasında yürüyüş yolları başlıyor ve Farouche bölgesinin ziyaretçilerinin Devil’s Valley’nin (Şeytan vadisi) dağlarını keşfetmesine olanak tanıyor.

Nehrin kenarında konumlanan kafe alanı aktivitelerin merkezinde yer alıyor. Alana, ziyaretçilere Farouche sebze çiftliğinden mevsimlik ürünlerin yanı sıra yerel üreticilerin peynirleri, biraları ve şarapları gibi diğer ürünleri sunan küçük pazardan girilebiliyor.

Yemek alanı ve mutfak, yoldan geçen ziyaretçilere ve kabin misafirlerine çiftliğin ürettiği yemeklerin tadına bakma fırsatı sunuyor.

Kafe salonu nehre doğru açılıyor; batıya bakan büyük pencereleri, Mont-Tremblant’ın ve Laurentian dağlarının arkasındaki gün batımının eşsiz manzarasını sunuyor. Merkezinde odun sobasının ateşi, müşterileri bir araya gelmeye ve doğanın sürekli değişen silüetini izlemeye davet ediyor.

Katedral çatısında yer alan asma kat, sessiz ve arka planda bir oturma odası sunuyor. Binanın kömür rengi çelik çatısı ve doğal ahşap dış cephe kaplaması, yerel çiftlik binalarını anımsatıyor.

Sedir kiremitli mikro kabinler kampı, kafenin güneyinde duruyor. Organik olarak düzenlenmiş ve dolambaçlı bir yolla birbirine bağlanan dört küçük A-çerçeveli sığınağın her biri, kompakt planlarında bir kral yatak, bir kanepe ve bir gaz sobası içeriyor. Özünde minimalist olan binalar, peyzajda geri çekilerek konukların Devil’s River’ın vahşi güzelliğine kapılmalarına olanak tanıyor.