Gökçek kamuoyu muhalefeti ve duyarlılığını "noktasal" hedeflere yöneltiyor. Buradaki amacı kamuoyunu "cambaza bak" taktiği ile oyalamak.10'larca alt kentsel projesine ÖNCEDEN "start" vererek öncelikle meslek odalarının bunlara dava açmasını sağladı.
Açılacak davalar ve devam eden davalar var. Aslında tüm bu davaların kaderi “üst plana” uygunluktan geçiyor.
PEKİ Gökçek’in süprizi ne? Neyi bekliyor?
Bu plan çalışması daha devam ediyor. Planlama ve şehircilik hukukunun altın kuralı olan, plan kademelenmesine göre; “alt ölçekli planlar”, üst ölçekli planla uyumlu olmak zorunda. Eğer değilse bu şekil(usul) şartından dolayı, tüm alt ölçek davaları kaybeder. O nedenden dolayı bu çalışma hakkında hiç konuşmuyor. Kamuoyunun gündemine gelmesinden de çekiniyor. Zamanını ve zamanlamasını kendisinin saptadığı bir anda bu çalışmayı, devam etmekte olan dava dosyalarının içine koyacak. Böylelikle bir taşla onlarca kuş vuracak. Yani yakın dönemde açılan başta AOÇ, ODTÜ yolu ve Teleferik projesi gibi birçok dava lehine sonuçlanabilir.
Yani Gökçek; bir anlamda “şekil hukukçuluğu” yapıyor. Böylelikle mahkemelerin “esasa girmesini” ve “yerindelik ” denetimini engelleyecek.
AUAP 2038 Çalışması onaylanmadığı için meslek odaları bu “üst plana” idare mahkemelerinde doğal olarak dava açamaz. Dolayısıyla; bu çalışmayı ileri bir tarihe planladı.
“AUAP 2038 onaylandığında; (Hukuken bu plan yürürlükte demektir.)
Bu planın iptaline açılacak dava ve davanın sonuçlanması süresi içinde de, diğer alt davaların sonuçlanmasını bekleyecek.!!!! Yâda atı almış, Üsküdar’ı çoktan geçmiş olacak!”
Bu stratejiye karşı ne yapılabilir?
(Hattı müdafaa yoktur sathı müdafaa vardır. O, ise AUAP 2038 tir.)
“Öncelikle Meslek odalarının; ANKARA kentinde plansız fiili olarak yürütülen belediye yol çalışmalarını, proje yürütücü ekibinin “müellif yeterliliği” ve çalışmanın içeriğini gerekçe göstererek; protokolde yer alan taraflar hakkında savcılığa önceden suç duyurusunda bulunması gerekir. Daha sonra etkin bir kamuoyu bilinçlendirmesi ile bu “torba planın” tehlikesi kamuoyuna mal edilmelidir.
ODTÜ Yolunun anahtarı:”AUAP 2038″ PLANI..!!
ODTÜ Rektörünün ifade ettiği gibi İki ayrı yol yok. Tek yol ve güzergahı iki etap halinde yapılacak. Bu 8 şeritlik yolun ODTÜ’den geçeceği anlamına geliyor.
Şimdi işin esasına gelelim. Bilen biliyorki;
1. yol (yani) Şap enstitüsü ve ODTÜ’nün yanından geçecek yolun tamamlanması 2013 yılının engeç son aylarını bulur. (1.ETAP)
(Şimdi buraya dikkat..!!) “Plana” işlenen 2. yol, belediye meclisine onaya gider.. 2014 yılının ilk aylarında da 2. yol için dozerler ODTÜ’nün içine girerler. (sizce de manidar bir tarih değil mi?) (2. ETAP)
Böylelikle tamamlanmış birinci yol ile 2. yolun bağlantısı “VİŞNELİK” mevkiinde kurulacak. Danıştay 6. daire üyelerinin görev değişikliği nedeniyle; imar ve şehircilik konularına hakim eski ve deneyimli kadronunda olmaması da bu noktada bir handikap. (ve …ŞAH MAT)
Bu “toplam yol planı” şehircilik ilkelerine aykırıdır. Ankara Kent bütünü açısından da tam bir ulaşım sorunu yaratır. Bu konuda teknik görüşlerimi, öneri ulaşım şemamla birlikte kamuoyunda paylaştığım için sözü burada noktalıyorum.
Karşımızda Ankara kent bütünü açısından olayları değerlendirecek bir Rektör yok. Daha ziyade “kazan kazan” stratejine yönelik bir işletmeci yaklaşımı. Belki bunda Şehir plancılığından sonra doktorasını “işletme” üzerinde yapmasının etkisi vardır.Bu durumun tam tersi durumlara da şahit olduğumuzdan genel düşünceyi ve psikolojiyi iyi biliriz.
ODTÜ, Ankara kent bütününün bir parçasıdır. Ankara, ODTÜ’nün bir parçası değildir.Dolayısıyla; basında yanlış algılatıldığı üzere bu plan bir “ODTÜ YOLU” değil.!..”Ankara’nın yolu” dur. ODTÜ Rektöründen de böylesine bir “ANKARA” kent hassasiyeti beklerdik. Bizleri yanılttı. Şehir Plancıları Odası ile neredeyse çift yumurta ikizi benzerliğinde ağız birlikteliği yaptı… ATO VE ASO keza öyle…
Pekii… ODTÜ Bölüm hocaları neden suskun. Konuşmuyor. Eğer tüm mevzilere dozerle girildiyse, AKADEMİA’nın konuşması gerekirdi. İşte o da ODTÜ’nün şansızlığı… Çünkü Kral Çıplak. Üzerindeki toplumcu gömleği çıkarması ise, son 10 yılın işi.
“Oldu da bitti maşallah…ikinci yol tünel tünel olur inşallah.!”