Autodesk DesignNext 2015 Ulusal Öğrenci Tasarım Yarışması Sonuçlandı

Üçüncüsü düzenlenen Autodesk DesignNext 2015 Ulusal Öğrenci Tasarım Yarışması sonuçlandı.

Mimarlık, mühendislik ve tasarım öğrencilerinin dijital tasarım yetkinliklerini geliştirmelerini sağlamak ve onları daha iyi bir geleceğe ilişkin özgün tasarımlar üretmeye teşvik etmek amacıyla düzenlenen Autodesk DesignNext Ulusal Öğrenci Tasarım Yarışması sonuçlandı. Bu yıl üçüncüsü düzenlenen yarışmada “Mimari tasarım” alanında Türkiye genelinde 24 üniversiteden toplam 55 proje “Kamuya açık kişisel tasarım ve imalat merkezi” tasarımları ile mücadele etti.

Birincilik ödülünü Sevda Kütük, Merve Yaşar ve akademik danışmanları Ebru Can’dan oluşan Gazi Üniversitesi ekibi kazandı. Ekip, Ankara’da daha önce Maltepe Havagazı Fabrikası’nın bulunduğu bölgede, modüler atölye birimlerinden oluşan ve öğrencilerin her zaman kullanabileceği bir merkez tasarladı. İkincilik ödülü Mahmut Maksut Ünal, Abdullah Bozkuş ve akademik danışmanları Prof.Dr. Ömür Barkul’dan oluşan Yıldız Teknik Üniversitesi ekibinin olurken, üçüncülüğü Melih Tokaş, Ayça Gülben Sapaz ve Akademik Danışmanları Yrd.Doç.Dr. Mehmet Koray Pekeriçli’den oluşan Orta Doğu Teknik Üniversitesi ekibi aldı. Ayrıca beş proje mansiyona layık görüldü. Ödüller, 31 Ocak’ta Ulusal Mimarlık Öğrencileri Buluşması (UMÖB) kapsamında Gaziantep Zeugma Mozaik Müzesi’nde gerçekleşen Autodesk DesignNext 2015 ödül töreninde sahiplerini buldu. Yarışmada dereceye giren ekipler toplam 25.500 TL tutarında ödül kazandı.

Kazanan ekip Mart ayında Singapur yolcusu

Birinciliğe layık görülen Gazi Üniversitesi ekibi, maddi ödülün yanı sıra, 21-25 Mart 2016 tarihleri arasında Singapur’da düzenlenecek olan Autodesk Panorama Uluslararası Öğrenci Tasarım Etkinliği’ne katılma şansını yakaladı. Panorama Uluslararası Öğrenci Tasarım Etkinliği, Autodesk’in her yıl ulusal yarışmalarda birinci olan ekipleri davet ettiği uluslararası bir eğitim kampı. Kampa katılan öğrenciler, burada dünyanın farklı noktalarından gelen ekiplerle birlikte çalışma, teknoloji bilgilerini paylaşma ve Autodesk mentorları ile akademik uzmanlardan kılavuzluk alma fırsatı buluyor.

DesignNext 2015’te Dereceye Giren Projeler

Gazi Üniversitesi ekibi tarihi Maltepe Havagazı Fabrikası alanına yeni bir hayat verdi

Birinciliğe layık görülen Gazi Üniversitesi ekibi, teori ve pratik arasındaki ayrımı en aza indirmek ve öğrenme süresinin ders saatleri ile sınırlı kalmasının önüne geçmek için öğrencinin her zaman kullanabileceği “üretim-atölye: modül” bazlı bir eğitim modeli hedefledi. Mimarlık Fakültesi’ndeki üretim-atölye mekanları ile fablab ve techshop gibi üretime katkı sağlayabilecek başka mekanları da birer modül olarak bu alana taşıdılar. Her bir konteynere yerleştirilen program (program + konteyner = modül) vinç ile alanı çerçeveleyen çelik strüktür içine taşınıyor. Mekanlar/modüller, atölyelerdeki üretim programlarına uyacak şekilde vinç yardımıyla bir araya getiriliyor. Klasik eğitim/üretim modelinde programlara ulaşmak için öğrencilerin hareket etmesi gerekirken, bu projede mekanların ve modüllerin hareketli olması dikkat çekiyor. Modüllerin hareketli oluşu ve bir araya gelişindeki esnek kurgu; farklı disiplinlerin birlikte çalışabildiği, iletişim ve etkileşime açık bir eğitim/üretim pratiği sağlıyor. Böylece bu alanların yapıdaki en canlı sosyal yaşam alanları ve odak noktası olması bekleniyor. Ekip 2B çizimlerde Autocad ve Revit, 3B modelleme ve görselleştirmede Revit ve 3ds Max, Sürdürülebilirlik Performans Analizleri’nde Green Building Studio ve Autodesk Ürünleri Arası Koordinasyon için A360 programlarını kullandı.

Yıldız Teknik Üniversitesi ekibinden Santralİstanbul’da bir proje

Yarışmada ikinciliği kazanan Yıldız Teknik Üniversitesi ekibi, projeleri için mekan olarak Osmanlı Devleti’nin ilk kent ölçekli elektrik santrali olma özelliğini taşıyan Santralİstanbul arazisini seçti. Seçilen arazinin bir üniversite kampüsü olması ve bünyesinde mühendislik, mimarlık ve sanat tasarım fakültelerini barındırması sebebiyle ekip, yapı içinde üretilen tasarımların sadece bina içinde değil, kampüs içinde de sergilenmesiyle üretim faaliyetinin sürekliliğini sağlamayı amaçladı. Yapının zemin katında, sosyal mekanlar ve yapının nefes alması için kendi ölçeğinde bir meydan bulunuyor. Zemin kotu; giriş/lobi, kafeterya, sergi alanları, depo ve ıslak hacimden oluşmak üzere parçalanmış ve birbirinden kütlesel olarak bağımsız fakat sirkülasyon kurgusu olarak bütünleşik kütlelerden oluşuyor. Üretim faaliyetleri binanın 1. ve 2. katlarında, gün ışığından maksimum derecede faydalanan alanlarda gerçekleşecek şekilde planlandı. Kitaplık ve okuma salonları da daha sessiz olacak şekilde 3. katta konumlandı. Sürdürülebilirlik için yapıda taşıyıcı strüktür çelik sistem tercih edildi; yağmur suyunun toplanması, bu suyun arıtıldıktan sonra yapı içinde tekrar kullanılması öngörüldü. Güneş ve rüzgar enerjisinden optimum seviyede fayda sağlamak için binanın çatısında fotovoltatik güneş panelleri ve rüzgar türbinleri kullanıldı. Binada yer alan ıslak hacimler ve asansörler de engelli bireylerin de kullanabileceği şekilde tasarlandı. Ekip projede 2 boyutlu tasarım için AutoCAD, 3 boyutlu modelleme için de 3ds Max programlarını kullandı.

ODTÜ Ekibi’nin projesi ile Dokuma Fabrikası’nda Antalya halkının kendi sürdürülebilir kamusal alanlarını yaratmaları için teknoloji geliştirilecek

Günümüzde üç boyutlu baskı teknolojisi ile binalarda hammadde olarak yapısal atıkları kullanma denemeleri, sürdürülebilirlik ve enerji maliyetleri açısından sunduğu faydalar nedeniyle dünyanın birçok noktasında eş zamanlı olarak sürdürülüyor. Yarışmada 3.lüğe layık görülen ODTÜ ekibi, projelerinde Antalya Dokuma Fabrikası’nın halkın kararı ile halkın yararına kullanılmasını, buradaki gelişme sürecinin de yine halkın katılımı ile olmasını öngörüyor. Buradaki kamuya açık tasarım ve üretim merkezinde halkın katılımı ve desteği ile atık malzemeleri kullanarak bina parçalarını üretebilecek bir teknolojinin geliştirilmesini hedefliyorlar. Yani burada geliştirilecek teknoloji sayesinde halk kendi kamusal mekanlarını çevreye en az yük getirecek şekilde ve en az maliyetle yaratabilecek. Proje, fabrikanın genel yapısı itibariyle sürdürülebilir çözümler için makul öneriler getiriyor. Çatıların eğimi; güneş panelleri, yağmur suyu toplama üniteleri ve kuzeyden gelecek doğal aydınlatma için uygun zemin hazırlıyor. Planlanan bütün program elemanları zemin katta ve yükselti farkı olmadan konumlandırılarak kullanıcılara engelsiz bir mekan sunuluyor. Ekip projenin tasarım aşamasında Formit, modelleme aşamasında Autodesk Revit 2016 kullandı. Görselleri A360 Cloud Rendering ile internet üzerinden alırken, sürdürülebilirlik performans analizleri için Revit Energy Analysis ve Flow Design programlarından faydalandılar.

Etiketler

Bir yanıt yazın