Casey Brown Architecture, Avustralya'nın Yeni Güney Galler bölgesinde hafif yükselen bir tepede, hareketli tentelere sahip bakır kaplı küçük bir kabin inşa etti.
Ana evden yaklaşık 500 m uzaklıkta bulunan ve sadece yürüyerek ulaşılabilen mini prefabrik yapı, çevredeki yemyeşil çayırların ve Pasifik Okyanusu’nun engelsiz manzarasına açılan, bağımsız huzurlu bir mekan deneyimi sunuyor. Barınak için yalnızca temel gereksinimleri (yatak, sundurma, şömine ve banyo) sağlamak üzere tasarlanan sığınakta, “ihtiyaç duyulan her şey var ve ihtiyaç duyulmayan hiçbir şey yok.”
Kabinin 3×3 m yerleşim planı, iki kişinin birbirlerinin kişisel alanını rahatsız edici bir şekilde işgal etmeden bir arada yaşayabileceği minimal alanı kapsıyor. Ekip, tüm yemek olanaklarını ve depolama alanını zemin katta toplamış. Bu seviyede, kabinin yanları tamamen açılıyor ve kullanıcıları, kullanılabilir zemin alanını ikiye katlayan verandalara yönlendiriyor.
İkinci kattaki yatağın olduğu alana, bir merdivenle erişilirken banyo, su deposu ve kompost tuvaletin olduğu yapıya kabinin arkasındaki bir verandan ulaşılıyor.
Ana strüktür, kullanılmayan iskele şamandıralarından elde edilen geri dönüştürülmüş okaliptüsten yapılmış ve hareketli tenteleri olan bakır bir kabukla kaplanmış.
Diğer bir deyişle, tenteler, incelikle hazırlanmış iç mekanların Avustralya güneşinin tahribatından kaçınmasını sağlamak için kapanır ve kullanıcılara cömert manzaralar sunmak için açılır şekilde tasarlanmış.
Çatılarda toplanan su yerçekimi sayesinde banyonun üstündeki tanka, duşa ve mutfağa akıyor. Bir göbekli odun sobası geceleri kabini ısıtıyor ve çatıdaki güneş panelleri aydınlatma için güç sağlıyor. Bu şekilde kabin, kullanıcıların tamamen şebekeden bağımsız yaşamasına izin vererek gözlerden uzak ve sürdürülebilir bir varış noktası olarak hizmet ediyor.