Hürriyet Gazetesi yazarlarından Yalçın Bayer'in İstiklal Caddesi'nde süren dönüşüm hakkındaki yazısı.
İstiklal Caddesi’nde Vakıf Gökçek İşhanı’nda tahliye sorununu bundan bir süre önce gündeme getirmiştik… Tahliye talebinin karşısında ‘güçsüz’ kalacaklarını düşünenler binayı terk ederken, hakkını aramak isteyenler de davalar açıyor.
1970’lerin ortasında yapılan Gökçek İşhanı’nda 64 işyeri ve büro var.
Eskiden yerinde ‘Kitap Sarayı’ vardı. Vakıfbank’ın işhanının mimarisi kullanışlıdır; kat ve merdivenleri geniştir.
Vakıflar, kiracıları çıkartıp burayı satmak istediğinden 31 Aralık’a kadar ‘tahliye’ bildirimlerinde bulunmuştu.
Ancak birçok kiracı, yürütmenin durdurulması için yargıya başvurdular.
Sonuçları aktarıyoruz:
– İstanbul 20. Sulh Hukuk Mahkemesi, dava sonuna kadar yürütmeyi durdurma talebine karşı “Bu işe bakmak benim görevim değil, İdare Mahkemesi’ne gidin” demiş.
– 6. Sulh Hukuk Mahkemesi ise aynı yoldaki tedbir talebini reddetmiş.
– 13, 15, 16, 17, 19 ve 23’ncü Sulh Hukuk Mahkemeleri ihtiyati tedbiri, yani yürütmenin durdurulması isteminin kabulüne karar vermişler.
İşhanında avukatlık bürosu bulunan Ruhi Kahraman, ret kararı üzerine bakın ne diyor:
“Bu devlet terazisinin bozulduğunu ve ölçünün kaybolduğunu gösteriyor. Ben bir avukat olarak adalete nasıl inananayım artık! Bir yargıç takdir hakkını kullanırken, hakkaniyete uygun, tarafları ve kamu vicdanını tatmin etmek zorundadır. Bu kuralları göz ardı edemez. Yargıtay 4. Hukuk Dairesi’nin bir kararını okuyan var mıdır?”
Kahraman, kira sözleşmelerini 40 yıl önce Kira Kanunu’na göre yaptıklarını hatırlatarak, bir an önce tahliye edilmemek için tedbir kararı istediklerini, ancak çelişkili kararlarla karşılaştıklarını anlatıyor:
Devletin harcı hukuktur; ama son yıllarda artık harç tutmuyor.
HSYK’nın bundan haberi olmuş mudur?
Konunun bir başka yönü de var.
Beyoğlu’nda; Saray gitti; Emek gidiyor; Taksim Meydanı’nın üstü altına alınıp, askeri kışlanın inşası ile ‘Osmanlılaştırılmak’ isteniyor.
Maksim gazinosu da sizlere ömür… Haydarpaşa üzerinde oyunlar henüz çözülemiyor. İstiklal Caddesi’nin en merkezi yerindeki Refia Övünç K.T.Ö. Olgunlaşma Enstitüsü ve yine caddenin paralelindeki Taksim Ticaret Lisesi de satılıklar listesinde.
Kapalı olan Alkazar ile Tokatlıyan Han’a kimler göz dikti acaba?
Gökçek İşhanı mı, Vakıflar satacak, belki o da AVM veya otel olacak…
Çünkü 28 Şubat’ta -ertelenmezse- satış ihalesi var! Belki müşterisi çoktan hazır; Çalık Grubu… Çalık, Tarlabaşı’nı yenileme projesini yürütüyor.
Kültürel ve tarihsel değerlerle doğaya karşı ne kadar sevgisizmişiz! Tiyatro sanatçısı Orhan Aydın “Misbah Emlak ve…” yazısında bakın ne diyor:
“Beyoğlu’nda yabancı sermaye gruplarının olması gerekiyor. Buradan alacakları ilhamla geleceği tasarlayanlar bu gruplar olacaklardır.”