Aytaç Architects Devrim Erbil İçin Bodrum’da Müze Tasarladı

Aytaç Architects, çağdaş Türk sanatçı Devrim Erbil için özel bir tasarım olan DE Bodrum Müzesi'ni tasarladı.

Akdeniz’de Bir Vaha

Mandalina ağaçlarıyla dolu güzel bir bahçeyle tanımlanan DE Bodrum Müzesi’nin arazisi, Erbil’in Ortakent Mahallesi’ndeki mevcut stüdyosundan sadece birkaç dakika uzaklıkta. Projenin öncelikli hedefi, sanatçının yağlı boya tablolarından tutun halılarının, mozaiklerinin, vitraylarının ve daha başka çeşitli eserlerinin kapsayacak fiziksel bir alan sağlamak olmuş.

Alper Aytaç, “Çeşitli tipolojik müze modelleri üzerine kafa yorarken, tek bir monolitik strüktürün aksine birçok parçasının toplamıyla tanımlanacak bir proje tasarlamayı seçtik. Bodrum’un beyaz sıvalı evlerini çevreleyen manzaraya, pürüzsüzce kaynaşacak, mevcut şehir dokusunun parçaları olarak kucaklanacak bir dizi tekil galeriler oluşturmayı seçtik,” diyor.

Hibrit Bir Deneyim

Galerilerin her biri ziyaretçilerin müzenin arazisini ve büyüleyici bahçesinin serin, gölgeli alanını dolaşmaları için bolca alan yaratarak farklı desteklerin üstünde duruyor. Müzede, geçici bir sergi alanı, bir workshop alanı, kafe ve kitapçı olacak. Yüzen kalıcı galeriler, müzenin bahçe katı seviyesine bağlanan bir müze sarmalında başlayacak ve bitecek bir döngü içinde düzenlenmiş.

Sürdürülebilir Bir Tasarım

İki katlı, 1.357 metrekarelik müze, sanatçının stüdyosunu içeren 5.000 metrekarelik bir alanda yer alıyor. Mandalina bahçesinin doğal bağlamını ve kimliğini korumak için, beyaz sıvalı yapıların alanların büyük bir kısmı, zemin seviyesinin üzerinde yüzen sütunlarla beton döşemelerin üzerinde çelik çerçeveler kullanılarak inşa edilecek.

Yükseltilmiş tasarım aynı zamanda sel nedeniyle yükselen yeraltı sularını dengelemeyi de sağlıyor. Ek olarak Akdeniz ikliminin sıcak yaz aylarında kullanılmak üzere yağmur sularını toplamak ve depolamak üzere, bir yeraltı strüktürü inşa edilecek. Müzeyi geçindirmek için gereken enerjiyi azaltmaya yardımcı olmak adına 32 kilovat/saatlik güneş enerjisi tertibatı da yeşil çatıya kurulacak.

Saydam Bir Model

Zemin seviyesinde, camla çevrilmiş halka açık alanlar, maksimum saydamlığı korumak ve bahçe seviyesindeki etkileri en aza indirmek için beyaz sıvalı hacimlerin altında konumlanmış. Bu saydamlık, sitenin iç ve dış alanları arasındaki çizgileri bulanıklaştırmaya hizmet ediyor. Yüzen hacimler, sanatçıyla beraber tasarlanmış olan özel mavi mozaik karolarla kaplanmış olan bahçe için daha fazla gölge sağlayacak.
Spiral çelikten engelli sandalye rampası, bahçeyi yukarıdaki müzeye bağlayarak sanatçının kalıcı galerileriyle bir arayüz görevi görüyor.