Saatli Camii, Ayvalık’taki özel yapılardan biri zira cami olarak yapılmış ilk özgün yapı. II. Abdülhamid zamanında az da olsa var olan Müslüman nüfus için inşa edildiği bilinir.
Ege’nin mucize beldelerinden Ayvalık başka bir ruh taşır sanki. Tarihi dokusunun yanısıra taş sokaklarının denize kavuşması ve güneşle buluşması başlı başına bir güzellik. Komşuluk yaptığı Yunanistan ile iç içe geçen yaşam biçimleri, mimarinin her türüne yansır. Birbirine dayanan ama bağımsızlığını haykıran yapıların kapılarıyla yaşam, avluya değil sokağa taşınır. Sokaklar, yemekten dikişe kadar tüm gündelik yaşam işlerinin yapıldığı alanlar olur.
Mübadele sonrasında değişen sadece Rum ve Müslüman nüfus olmaz. Değişen ibadet ihtiyaçları doğrultusunda mekanlar ve işlevler de değişir. Kentin temel yapılarından kiliseler camiye dönüşürken mimari dokuya da sadakat gösterilir. Bu yapıların simgesi Saatli Camii gibi.
Ayvalık’ın ekonomisinin güçlü olduğu dönemde (1850 ya da bazı kaynaklarda 1870) eğimli ve düz arazinin birleştiği yerde Agai İanni- Ayos Yannis Kilisesi adıyla inşa edilir. Mübadele sonrası kente yerleşen Müslüman halkın ibadet edebilmesi için 1928 yılında camiye dönüştürülür. Aynı mekanda ayrı dinlerde aynı Yaradan’a ibadet edenlerin yapısı, üzeri kapatılan ikonalar hariç, hemen hemen hiç değiştirilmez. Haç kollarından doğuda olanın penceresi mihraba çevrilir ve ahşap bir minber eklenir. Komşuları Taksiyarhis Kilisesi ve Çınarlı Camii ile birlikte kentin silüetinde önemli bir söze sahip olan yapı adını çan kulesi üzerindeki saatten alır. İlk zamanlarda Çarşı Camii olarak anılsa da 1944 depreminde yıkılan çan kulesinin onarımla saat kulesine çevrilmesiyle Saatli Camii adını alır. Kulenin kuzey ve güneyinde kare, doğu ve batısında ise yuvarlak saatler vardır. Oldukça büyük bir bahçenin içinde yer alan yapı, Ayvalık’ın en yüksek yapılarından. Üç nefli ve tek apsisli, Yunan haçı planlı yapıya altı basamakla girilir. Girişte bulunan sütunları, saat kulesi ve minaresiyle uyumlu. Ana ibadet mekanı olan naosun üzeri kubbe ile kaplı. Kubbe kasnağında, aydınlatma pencerelerine eşlik eden sağır kubbe pencereler de yer alır. Galerili yapının her iki katında ve girişin etrafında bulunan pencereler, sarımsak taşıyla çerçeveli. Bahçesine ilave edilen minaresi de sarımsak taşından.
Ayvalık’taki yapı özel, zira cami olarak yapılmış ilk özgün yapı. II. Abdülhamid zamanında az da olsa var olan Müslüman nüfus için inşa edildiği bilinir. Ancak Kerem Özel bu duruma farklı bir gözle yaklaşır. Osmanlı’nın ibadet mekanlarının yer seçimleri konusundan hareket ederek, caminin o dönemde Ayvalık’ta ikamet eden az sayıdaki Müslüman cemaate hizmet etmekten öte bir anlam içerdiğini söyler. Özel’e göre cami özellikle şehrin strüktüründe edindiği kritik konumuyla, özerk bir yönetime sahip kent devleti imkanının sağladığı ekonomik ve kültürel refah döneminin ardından gelen 1821 isyanı sonrasında idareyi ele alan merkezi yönetimin bir simgesi gibidir. Yani Osmanlı Payitahtlığının, iktidarının simgesel bir göstergesi…
Minareli Camii olarak da bilinen cami Ayvalık’ın mimari dokusuyla uyumlu. Kareye yakın planlı cami, kübik gövdeli, kesme taştan ve tek minareli. Camiye dört sütunlu son cemaat yerinden ulaşılır. Süslemesi zayıf olan caminin kuzeybatısında yer alan tek şerefeli minare dikkat çekici. Yapıdan bağımsız olan, kübik kaideli silindir gövdeli minare orjinal. Küçük bir yapı olan caminin bakıma ihtiyacı bulunuyor.
II. Abdülhamid neler yaptı?
34. Osmanlı padişahı olan II. Abdülhamid, Sultan Abdülaziz ve Tir-i Müjgan Sultan’ın oğludur. 1842’de doğumlu Abdülhamid’in zekası ve politik kabiliyeti amcasının dikkatini çeker ve iyi bir eğitim almasını sağlar. Marangoz atölyesi ve çiftliği olan II. Abdülhamid’in kazancını din ve devlet işlerinin dışında fakirler için de harcayacak denli cömert olduğu bilinir.
İslam dünyasındaki itibarının Türkistan ve Afrika’daki bazı sultanlıkların adına para bastıracak kadar güçlü olmasının yanı sıra Alman İmparatoru ve Prusya Kralı ile şahsi dostluğu da bulunmaktaydı. Sultanahmet Meydanı’ndaki Alman Çeşmesi bu dostluğun eseridir. Her vilayete hastane, yol, çeşme, telsiz istasyonu, idadi (lise), rüştiye (ortaokul) yaptıran II. Abdülhamid Şişli Etfal Hastanesi, Divan-ı Muhasebatı (Sayıştay), Emekli Sandığı ile Eski Eserler Müzesi’ni kurar.
Güzel Sanatlar Akademisi, Mekteb-i Mülkiye, Hukuk Mektebi, Yüksek Ticaret Mektebi, Yüksek Mühendis Mektebi, Bursa İpekçilik Mektebi, Üsküdar Lisesi yaptırdığı ünlü eğitim kurumlarından bazıları.
Hicaz Demiryolu başta olmak üzere çok sayıda demiryolu hattı, Kadıköy Havagazı Fabrikası, Hamidiye Kağıt Fabrikası, Galata-Tophane Rıhtımı, Dolmabahçe Saat Kulesi, Darülaceze, Sirkeci ve Haydarpaşa Garı, Haydarpaşa Rıhtımı, Yıldız Sarayı ve Camii gibi eserler, etkileri günümüze taşınmış eserlerinden.