2017 yılı Nisan ayında '5N1Müdahale' teması ile gerçekleşen Bademlik Tasarım Festivali ekibi festival sürecini anlatan video yayınladı.
2013 yılından itibaren düzenlenen etkinlik, farklı disiplin dallarından tasarıma ilgi duyan herkesi festival coşkusuyla buluşturabilme amacıyla 600’den fazla katılımcı ve 60 atölye yürütücüsünü ağırlayarak, 20 şehirden 34 farklı üniversitenin öğrencilerine ulaşabilme imkanı buldu.
BTF 2017 110 katılımcısı ile kentsel müdahaleleri, kente müdahil olmanın boyutlarını, tasarımın farklı alanlarında tartışarak bünyesindeki on atölye ile Eskişehir’e yayılarak bu konuya dikkat çekmişti.
“İnsanlık -tarihsel süreç içinde yarattığı bütün maddi ve manevi kazanımların etkeni olarak- yaklaşık sekiz bin yıl önce tarımın sağladığı enerji akışı ile kentsel bir dış iskelet geliştirerek mineralleşmeye1 başladı. Böylece kendisini denge durumundan uzaklaştıran veya denge durumuna yakınlaştıran, daima dinamik, benzersiz başkalaşımlara olanak veren bu yeni sistemin odağına yerleştirdi ve sistemin etkeni ve edilgeni olarak varlığını sürdürmeye devam etti.
Kentin kimliğini oluşturan unsurların alanları ve etkileri büyüdükçe müdahale ve müdahil olmanın boyutu, işlevi ve tanımı da her gün yeniden yazılıyor. İstemli ya da istemsiz de olsa her müdahale yeni ”kılcallar, çatallaşmalar ve dalgalanmalar”2 doğuruyor. Bunun sonucunda fiziksel ve zihinsel olarak etkilenen alanlar bireyin zihninde de o mekana karşı yargılara, tavırlara sebebiyet veriyor. Bunun yanında heterojen değerlerden oluşan öznelerde; var olan mekana kendi ihtiyaç ve arzuları doğrultusunda yeniden müdahil ve müdahale ediyorlar.
Öznelerin yaratıcılıklarını pratiğe dökebileceği alanlar ve bu alanların belleğinde yer alan yaratımlar; özneleri kısıtlıyor, kontrol ediyor ya da tam aksine harekete mi geçiriyor? Günümüz tasarımının rahmi -kaynağı- olma görevini üstlenen kentlerin, yaratıcılığı nasıl etkilediği ve ondan nasıl etkilendiğini irdeliyoruz.”
1 Manuel De LANDA (1997), Çizgisel Olmayan Tarih Bin Yılın Öyküsü, (Çev. Ebru KILIÇ 2005) Metis Yayınları syf. 28
2 Manuel De LANDA (1997), Çizgisel Olmayan Tarih Bin Yılın Öyküsü, (Çev. Ebru KILIÇ 2005) Metis Yayınları syf.
Yukarıdaki metin ile tartışma ve üretme davetini kabul ederek, her biri farklı bir disiplin çerçevesinde konuyu ele alan ve katılımcılarla birlikte süreci üretimle sonuçlandıran atölye yürütücüleri Şebnem Çakaloğulları ve Furkan Koçoğulları’nın yürüttüğü “Sözde Gizli Mekanlar” atölyesi Eskişehir gezintisi yaparak şehri keşfederken, Burcu Ceylan ile Can Cumalı’nın liderliğindeki “Çoğaltan Bağlar” atölyesi kentsel müdahaleleri tartıştı.
“Yıkım” atölyesinde ise, Murat Sönmez ve Senem Müştak ile birlikte 5N1Müdahale’nin her zaman değiştirebileceği bir şeylerin olduğu üzerine konuşuldu. “Khora II: Neden Olmasın?” atölyesi, mekan-deneyim ilişkisini ve “Khora” kelimesinin alt anlamlarını Aslıhan Demirtaş ve Ali Cindoruk yürütücülüğünde tartarken, “Doğaya Müdahale” atölyesi insan-doğa ikilisi hakkında Parvin Gharbanzadeh Dizaji ile birlikte doğayla iç içe etkinlikler yaptı.
Enise Burcu Derinboğaz’ın yürüttüğü “Metruk ve Gölge” atölyesi Bademlik’in fotoğraflarının canlandırdığı anılar üzerinden müdahale, ışık ve gölge incelemesi yaparken, “mümkünimkansız” atölyesinde Emrah Altınok ile totalitarizm ve gerçeklik kavramlarını heterotopya sunumu üzerinden tartışmaya açtı.
Arzu İl, Melih Emre Acar, Hakan Keleş, Gökçe Önal ve Eşref Taner İlerde yürütücülüğünde gerçekleşen “k.m.K.m” atölyesi kentte aktif olabileceğimiz durumları Bademlik bölgesinde ele alarak kente karşı müdahil olma durumlarını incelerken, “Kayıt Altı ve Kayıt Dışı Eskişehir Atlası” atölyesi katılımcıları Sinan Logie eşliğinde kenti yürüyerek deneyimleyerek çıkış noktaları belirlediler. Serhan Alben ve Sercan Alben yürütücülüğündeki “Mekan Metin İlişkisi” tiyatro diyalogları üzerinden metin ve mekan arasındaki ilişkiyi katılımcılarla beraber yorumlayarak sonlandırdılar.
“Bütün katılımcılara ve heyecanımızı paylaşanlara; öğrencilerin başlattığı ve geleneksel bir festival haline getirdiği bu etkinliğin var olabilmesi için önce biz öğrencilere inanan bölüm hocalarımıza ve destek olan Eskişehir Büyükşehir Belediyesi, Odunpazarı Belediyesi, Tepebaşı Belediyesi, Eskişehir Osmangazi Üniversitesi, Megaron’a (Kılıçoğlu Kiremit), Bien Seramik ve Mimarlar Derneği 1927’ye teşekkür ederiz.” Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Mimarlık Bölümü öğrencileri.