Mimar Christophe Rousselle, Zac de la Marina konutuna farklı formlarda balkonlar ekledi.
Birbirinin üstüne denk gelmeyen bu balkon dizilimleri sayesinde her balkonun güneşten yararlanışı aynı. Ayrıca hem gökyüzünü rahatlıkla görebiliyorsunuz hem de alt katlardada yaşasanız da odanıza rahatlıkla gün ışığı girebiliyor. Ayrıca tasarımcı Rousselle’e göre bu balkon yapısı hangi katta yaşarsanız yaşayın en üst katta oturuyormuşssunuz hissi veriyor. Panjur şeklindeki parçalı modül yapısı ile de balkonlardaki farklılıklar daha da ilgi çekici duruyor.
Paslanmaz çeliğin parlaklığı ile betonun yapısı bina cephesinde zıtlık yaratıp hoş bir görünüm kazandırmış ve bu sayede beton cephe görüntüsünün sıkıcılığı azalmış. Yansımalar sayesinde de apartman içine giren ışık miktarı normalin üstüne çıkıyor. Binanın dış görünümünde bütünlük sağlamak için pencerelerin kenar kaplamalarında da isteğe göre aynı metalik malzeme kullanılabiliyor ve bu işlem ışık seviyesini arttırabiliyor. Dışarıdan balkon konumları ve büyüklükleri ile birbirlerinden farklı görünen daireler, yaşam alanlarının balkona açılması ile aslında aynı yapıya sahip.
Düşük bir maliyet ile binanın ışık ve kalite hissinde artışının sağlanabilindiğini görüyoruz. Binanın mimarı Christopher Rouselle ekonomik malzemeler ile oluşturulan projede doğru uygulamanın çok da maliyet gerektirmediğini söylüyor. Bu tasarım fikri bina üzerinde oldukça cömert boşluklar yaratırken, malzeme seçimi ile de tasarımın kaliteli görünümünü artırıyor.
1 Yorum
bütün cephelerin açık olduğu bir proje söz konusuysa çok güzel. Ama Türkiye’de olmaz bu işler 😀