Barselona’nın Poblenou bölgesinde yer alan ve JPAM tarafından tasarlanan öğrenci yurdu, şehrin karakterini ve endüstriyel mirasını yansıtıyor.
Barselona merkezli kentsel planlama ve mimarlık şirketi JPAM, Barselona’nın Poblenou bölgesinde bir öğrenci yurdu projesini tamamladı. Şehrin karakterinden ve endüstriyel mirasından ilham alınarak tasarlanan proje; öğrenci konaklama sağlayıcısı VITA için Barselona merkezli AVA Studio tarafından tasarlandı. Bölgede bulunan çok sayıda fabrika sebebiyle 19. yüzyıl sonlarında “Katalan Manchester” olarak bilinen Poblenou; yenilik, teknoloji ve kreatif endüstriler için bir merkeze dönüştürüldü.
13.582 metrekarelik yapı, altı katlı yatay bir blok ve on üç katlı bir kuleden oluşuyor. Yapı, bölgedeki diğer çağdaş binaların hermetik yapısından kopma ve bölgenin bütünleşmiş dokusuyla doğrudan ilişki kurma arzusuyla tasarlandı. Çoğunlukla koyu renkli ve dokulu killi tuğladan yapılan cephe, Poblenou’nun endüstriyel tarihini su yüzüne çıkarırken binanın kentsel dokuya sağlam bir şekilde entegre edilmesini sağlıyor. Tasarımcılar, yapının termal kapasitesini ve dayanıklılığını artırmak için havalandırma odalı bir cephe kullanmayı tercih etti. Yapının güneye bakan cephesinde, ısı kazanımını en aza indiren beyaz sıva kaplaması uygulandı.
Pencere yerleştirmesinde tekrar edilen desen, -eski Ca l’Aranyó fabrikası gibi bölgedeki birçok yapıyı etkisi altına alan- endüstriyel dönem İngiliz fabrikalarına ait stilden ilham alınarak oluşturuldu. Her biri Fransız balkona sahip 2,42 x 1,3 metrelik uzun pencereler; havalandırma ve dış mekanla bağlantı sağlayacak şekilde tasarlandı. Pencere doğramalarında yüksek verimli alüminyum çerçeveler kullanıldı. Daha güneşli noktalara bakanlar ise kepenkler ile donatıldı.
Yapının girişinde, canlı kırmızı gölgelik ve kapalı sundurma ile dikkat çekici bir etki yaratıldı. Büyük pencereler zemine bağlandı ve sokak ile etkileşime girilebilen, mahalleye açılan şeffaf bir alan yaratıldı. Bu alan içerisine; resepsiyon, çalışma alanları, dinlenme alanı, kafeterya ve çamaşırhane gibi ortak kullanım alanları yerleştirildi. Zemin katın arkasında yer alan bir iç avlu ile, sakinlere özel bir bahçe sunularak binanın kamuya bakan tarafıyla kontrast oluşturuldu. JPAM bu unsur ile projenin kentsel ve konutsal yönleri arasındaki etkileşimin altını çizmeyi amaçladı. Başka bir özel alan ise yapının yatay bloğunda yer alan çatı havuzu ve bahçe ile yaratıldı. Yerleşke içerisinde, farklı büyüklükler ve yerleşimlere sahip 349 adet ünite kurgulandı.
JPAM’ın yapı verimliliğine olan yaklaşımı kapsamında, malzeme kullanımı minimuma indirildi. Yerel malzemeler ve yapım teknikleriyle “uzun süreli yapı” prensibine uygun bir yapı tasarlandı. Yapının, zaman içerisinde değişimlere ve ihtiyaçlara uyum sağlayabilmesi hedeflendi. Buna ek olarak çevreyle uyumlu, az bakım gerektiren ve istendiğinde boyutları ve renkleri değiştirilebilen malzemeler kullanıldı. Bina, bölgenin merkezi ısıtma ve iklimlendirme sistemine bağlandı. Enerji ihtiyacı ise çatıdaki fotovoltaik paneller ile çözüldü. Bu sayede CO2 emisyonu 14 KgCO2/m2’ye kadar azaltıldı.