Başbakan’dan İstanbul Modern’e güvence

Hürriyet Gazetesi yazarlarından Doğan Hızlan'ın Trump Towers AVM'nin açılışında Recep Tayyip Erdoğan'ın konuşması ile ilgili kaleme aldıkları..

TRUMP Kuleleri alışveriş merkezi bölümünün açılış konuşmasında Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın İstanbul Modern’le ilgili konuşması dikkatimi çekti ve çok da hoşuma gitti.

Bazı basın organlarında; Galataport yapılırken İstanbul Modern’in de yıkılacağı yönünde haberler çıkmış ve tartışmalar başlamıştı.

Böyle bir müzenin, emeğin yok edilmesinin sanata, müzeciliğimize vereceği zararı tahmin etmek imkânsızdır.

Başbakan, konuşmasında bu haberlere değinerek özetle şöyle dedi:
“Her şeyin spekülatörünü bilirdim ama sanatın da spekülatörleri varmış, onları da bu vesileyle öğrendim. Bu müzenin yıkılması söz konusu değil, ben Başbakan olduğum sürece bu müze yaşayacaktır.”

Sorumlu bir devlet adamının kişiliğine yakışır bir güvence jesti.

Ancak ben Sayın Başbakan’dan süreklilik için başka bir ricada bulunacağım.

Sadece Recep Tayyip Erdoğan’ın kendi başbakanlığı süresince değil, daha sonrası için de bu müzeye bir devlet güvencesi sağlayacak olması, hem açılışta söylediği sözün daha kuvvetli olmasını sağlayacaktır hem de, sanat dünyasını, sanatçıları mutlu edecektir.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan her zaman devletin sürekliliğini savunup, iktidarı boyunca da bunu ispat etti.

Galataport’un planını bilmiyorum, bilgim haberlere dayalı. Bu yapı içinde İstanbul Modern’in kalması, o kompleksin değerini artıracaktır.

Çünkü yerli ve yabancı ziyaretçiler de böyle bir müzeye ihtiyaç duyacaklardır.

Çünkü oraya gelenler, özellikle Türk sanatının en seçkin örneklerini göreceklerdir, böylece de bizim resmimizi, heykelimizi tanıyacaklardır.

Yalnız bizim sanatımızın değil, dünya sanatının seçkin örnekleri de bu mekânda sergileniyor. Bu da mukayeseli bir izleme imkânı sağlayacak ve Türk sanatının yerini ve niteliğini daha iyi anlayacaklardır.

Alışveriş merkezlerinin, büyük yapıların, çok katlı inşaatın bir amacının, çeşitli anlayıştaki insanların gezebileceği özellikler taşımasını savunuyorum.

Sergi salonlarının yanı sıra, o binanın içinde, yanında/yakınında bir müzenin de olması burayı diğerlerinden ayıracaktır, ona bir ayrıcalık kazandıracaktır.

O sahilde bir de Resim ve Heykel Müzesi düşünüldüğüne göre, bir müzeler toplamı, adası olması, ziyaretçiler için de önemli bir zaman tasarrufudur.

Çünkü bugünün yoğun iş yaşamının içinde bulunan bir kişi az zamanda çok şey öğrenmek istemektedir. Ayrıca bu müzelerin yayınları da, katalogları da çoğunlukla iki dilde yayımlandığından yabancılar da turistik gezileri içinde bizim sanatımızı öğrenmiş olacaklardır.

İstanbul Modern’in kütüphanesi ve hediyelik eşya bölümü de var. Orayı gezenler ayrıca sergiyi anımsatan bir obje de edinebileceklerdir.
Ayrıca İstanbul Modern, yabancı yayınlarda da daha önce çok defa müze olarak övüldü.

İstanbul Modern’in burada kalmasının bütün sanatseverlerin ortak dileği olduğunu biliyoruz.

Etiketler

Bir yanıt yazın