Bazıları Çıplak Sever

Dikkat dikkat! Bu tam anlamıyla mevsimin yazısıdır...

Bir varmış, bir yokmuş… Dünya üzerinde yüzyıllar boyunca yapıların estetiği, Bülent Ersoy gösterişiyle betimlenmiş. Bir gün ne oldu bilinmez, ancak mimarlar Arşimet edasıyla tam gaz hamamdan çırılçıplak koşmuşlar ve buna da modern mimari denmiş. (Sanırım burada Arşimet rolünde Auguste Perret’i izledik!) Hatta usturuplu yerleri örten yapraklar da fora edilince bu akıma da brutalizm denmiş…

Her ne kadar Mies van der Rohe, “Mimarlık döneme bağlıdır, ne modadır ne sonsuzluk içindir, bir dönemin parçasıdır” demiş olsa da mimarideki bu çıplaklık hali 2. Dünya Savaşı sonrası elverişsiz koşulların ve sonrasında da hippiliğin ortaya çıkışıyla yaygınlaşmış…

Belki de bu akımı sadece mimarlar sevmiş. Hatta Kahn, “Mimari bir mekan, nasıl yapıldığı aşikar olandır” demiş…

Sonra bir gün Post modernizm gelip elindeki kartonpiyerle çirkin kız kardeşi öldürmüş…

“Normal” insanlara sorduğunuzda brüt (çıplak) beton yapıların tamamlanmamış olduğunu, hatta mekanın inşaat küllüğüyle durduğunu dahi iddia edebilirler!

Bu sıcakta size çıplak betonun kullanıldığı harika örnekler göstererek ferahlatmayı kendime bir borç bildim… Söz veriyorum, kış aylarında da mantolama hakkında bir yazım olacak!

Serinkanlılığınızı koruyun!