Bennetts Associates, Chester, İngiltere'de bulunan eski bir odeon yapısına ait genişleme projesi olan Storyhouse'da, 21. yüzyılda kamusal yapıların rolü üzerine kafa yoruyor.
Bennetts Associates, İngiltere’nin kuzeyindeki Chester’da bulunan Storyhouse Theatre dönüşüm projesini tamamladı. Merakla beklenen proje Chester’ın tek sineması olan, terk edilmiş durumdaki, 1936 yılında inşa edilmiş art-deco tarzı odeonun, kültür merkezi, tiyatro ve sinema işlevlerini içeren bir yapıya dönüşümünü kapsıyor.
Dönüşüm sırasında mimari stüdyo bazı zorluklar yaşamış. Eski yapının art-deco tuğla duvarları ve sinemanın tarihi değere sahip iç mekanının korunması gerekliliği ve mevcut mekanların istenilen tiyatro ve sinema işlevlerine uygun olmayışı çeşitli zıtlıkları beraberinde getirmiş.
Bununla birlikte Storyhouse, yıkılıp yeni mekanların oluşturulabileceği eski bir ofis binasını da içeriyormuş fakat bu bölüm, daha sonra yeni temelin ve bodrum katların durumunu belirleyecek olan Roma kalıntılarının üzerinde bulunuyordu.
Alanın dar ve uzun oluşu ise, çalışmanın ilk safhalarından beri 150 kişi kapasiteli stüdyonun, ana tiyatro mekanının üzerinde konumlanacağı kararını beraberinde getirmiş. Dolayısıyla, izleyicilerin zemin kattaki fuayeden koltuklarına ulaşabilecekleri düşey sirkülasyon rotaları oluşturulmuş.
Üç farklı performans alanı ve bunları çevreleyen bir kütüphanenin bulunduğu yapıda, akustik ve yalıtımsal gereklilikler de ayrıca belirleyici olmuş.
Ofis bu zorlukları aşmak için bazı çözümler geliştirmiş.
Storyhouse’da, 20 metre yükseklikte bir sofita kulesi ve 800 koltuk kapasitesi bulunan ana tiyatro mekanı, kendine ait barı bulunan 150 koltuk kapasiteli bir stüdyo, 100 koltuk kapasiteli butik sinema ve yapı geneline yayılmış, 700’den fazla rafın bulunduğu bir kent kütüphanesi bulunuyor. Bu fonksiyonlar, geniş bir fuaye, kafeterya, soyunma odaları ve ofisler de barındıran sahne arkası ile desteklenmiş.
Ekip 2012’de alanı ilk defa ziyaret ettiğinde eski odeon yapısının dış kısmının iyi korunduğunu görmüş. Büyük bir boşluğa sahip ana sinema mekanına, köşelerdeki kuleleri ve rustik tabanı vurgulayan, yatay ve düşey tuğla dokular eklemlenmiş. Bir diğer tuğla kule ve konsol saçak girişi vurgularken tüm kompozisyon, bir dizi alışveriş ünitesiyle sokak ölçeğine indirgenmiş. İç mekanda, daha önce ana sinema kütlesi beş farklı ekranla bölünürken pek çok orijinal özellik de kaldırılmış. Bu bölümlerden kurtulunması ve gereksiz görülen balkonun kaldırılması sayesinde art-deco tarzı özgün sıva işçiliğine sahip büyük bir ana hacim elde edilmiş. Tavan ve duvarlar ile de mekanın kompleks geometrisini izleyen bir dizi eğimli yüzey ve profil serisi oluşturulmuş.
Koltukların kaldırılması ve zeminin düzenlenmesi ile ana odeon hacminin yeni kültür merkezinin odak noktası haline gelmesi amaçlanmış. Sinema, arkadan aydınlatılmış cam kaplaması ile kütüphane/çalışma alanı ve fuaye sirkülasyonunu sağlayan yeni mezanin katından ulaşılan, ilgi çekici bir obje olarak kurgulanmış. Mezaninin eğimli formu, önceden odeonun ekranını çevreleyen prosenyumu gösterir şekilde, sinemanın eski balkonunu izliyor. Ekranın kaldırılmasıyla, fuaye alanına eski prosenyum açıklığından, yeni tiyatronun tuğla dokulu ana oditoryumunu göstermek amacıyla geçiş sağlanmış. Kırmızı renge boyanmış çelik merdiven ve yüyüş yolları tiyatro ve stüdyoya erişim sağlıyor. Tiyatronun üzerinde bulunan stüdyo ise, eski ve yeni bölümler arasındaki camdan boşluğa bir dekor gibi asılmış durumda.
Tiyatro ve stüdyoyu içeren yeni eklenti, eski odeonun izlerini taşıyor fakat ana tiyatronun sofita kulesi ve stüdyonun yüksek hacmi yapının genel yüksekliğini arttırmış. Bu eklenti, eski odeona eşlik edecek şekilde tasarlanmış. Dolayısıyla mevcut yapıya benzer şekilde, ana oditoryum ve sofita kulesi çapraz formda bağlanan tuğla ile kaplanmış ve tuğlaların yük taşımadığını anlatan bir doku oluşturulmuş. Bu tuğla doku eski odeonun cephesine uyum sağlaması amacıyla özellikle seçilmiş bir karışım ile imal edilmiş. Çelik çerçeveli ziyaretçi yürüyüş yolları ise cam ile kaplanmış oditoryumun yanında yer alıyor. Bu cam kaplama, mevcut odeonun seviyesine kadar tüm eklentiyi sararken sadece tuğla sofita kulesi ve tiyatro üzerinde ayrı bir blok izlenimi veren bakır kaplama stüdyo tarafından bölünecek şekilde tasarlanmış.
Ana tiyatro, 800 koltuk kapasiteli fakat festival sezonunda yerel gösterilere de ev sahipliği yapacak şekilde 500 koltuk kapasiteli bir sahne düzeni de kurgulanabiliyor. Ana tiyatodan akustik olarak izole edilen stüdyonun 150 kişi kapasiteli koltukları tuğla oditoryumdan görünenen çelik konstrüksiyon üzerine yerleştirilmiş. Stüdyonun ayrıca cam cephesi bulunan ve Chester manzarasına sahip kendi barı bulunuyor.
Kent kütüphanesi yapı geneline entegre olacak şekilde tasarlanmış, tüm ana mekanlardan kitaplara ulaşım mümkün. Zemin kattaki alışveriş üniteleri ise, hikaye anlatım bölümü ve yetişkinler için çalışma alanları da bulunan çocuk kütüphanesine ayrılmış.
Gün boyunca gerçekleşen etkinlikler ile yapı, Chester ve diğer kentlerdeki geniş kitleleri kendine çekip kenti canlandırmaya yardım ederken 21. yüzyılda kamusal yapıların rolü üzerine kafa yoruyor.