Murat Bardakçı, Habertürk'te geçtiğimiz pazar yayımlanan köşe yazısında, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde inşa edilen kütüphaneye dair edindiği bilgi ve görüşlerini paylaştı.
Kütüphane inşaatını ziyaret eden Bardakçı, “Türkiye’nin En Büyük Kütüphanesi Beştepe Külliyesi’nde İnşa Ediliyor” başlıklı yazısında, kütüphanenin teknik olanaklarına ve müelliflere dair haberi şu şekilde paylaştı:
Ankara’daki Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nin arazisine devâsâ bir kütüphane ile bir de kültür merkezi inşa ediliyor. Türkiye’nin en büyük kütüphanesi kimliğini taşıyacak olan ve yirmi dört saat boyunca açık kalması plânlanan mekânda beş milyon civarında kitap bulunacak ve araştırmacılar binada yeralacak çok sayıdaki çalışma mekânında ihtiyaç duydukları kaynakların yanısıra dünyanın önde gelen diğer kütüphanelerine de dijital bağlantılarla ulaşabilecekler…
Projesini Türkiye’den ziyade Avrupa’da ve Amerika’da faaliyet gösteren Vizzion Mimarlık Şirketi’nin kurucusu mimar Şefik Birkiye’nin yaptığı, inşaatını da Rönesans Holding’in üstlendiği ve önümüzdeki sene faaliyete geçecek olan Cumhurbaşkanlığı Kütüphanesi hem öğrencilere hizmet verecek, hem de sahip olacağı beş milyon kitap ile araştırmacıların kaynak ihtiyacını karşılayacak.
“prestij okuma salonu”nun maketi, fotoğraf: Habertürk
Bardakçı, Avrupa başkentlerinde yaşadığı kütüphane deneyimlerinden örnekleyerek, yeni inşa edilen “prestij okuma salonu”nu dair izlenimlerini paylaştı:
Uzun seneler boyunca Türkiye’nin yanısıra diğer memleketlerdeki kütüphanelerde de çalışmış bir kişi olarak samimiyetle ifade edeyim: Yabancı, özellikle de Avrupa başkentlerindeki kütüphaneleri görüp hemen tamamı kubbeli olan o mekânlardaki ilim havasını teneffüs ederken, benzer binaların bizde mevcut olmadığını hatırlayıp hayıflanırdım…
Yazıyı Mimarlar Odası’nı eleştirerek kapatan Bardakçı, Şefik Birike’nin tam da Mimarlar Odası tarafından eleştirildiği için “üstad” bir mimar sayılabileceğini söyledi:
Hiç teşerrüf etmediğim Şefik Birkiye’nin eserlerini beğenip zevk almamın sebebi, yaptığı binaların zevk ürünü olmalarının yanısıra Mimarlar Odası’nın ona olan bu muhalefetidir; zira gerçeğin yolu malûm Oda’nın söylediği herşeyin tam tersinden geçmektedir ve onların “fena” dedikleri herşey “mükemmel”, “kötü mimar” olarak gösterdikleri kişiler de Mimar Sinan’a lâyık birer “üstad” demektir.
2 yorum
Sn. Murat Bardakçı’ya sunulur, ruhsuz, kişiliksiz, zevksiz ve çirkin bir mimari. Yazık, yazıkki , yazık. Başka diyecek bir şey bulamadım.
Sizin hiçbir şeyden anladıgınız yok Mimar Sinan’a atıfta bulunmak için kubbe yapmayı yeterli görmek kadar büyük bir gaflet hatta dalalet içerisindesiniz .