Beykoz’un yeni planlarına Şehir Plancıları Odası’nın itirazı var: Nüfus iki katına çıktı, yapı yoğunluğu arttı, doğal sitlere ve ormanlara yapılaşma baskısı geldi.
Beykoz’un yeni imar planları bölgede yapı ve nüfus yoğunluğunu artırırken, Boğaziçi koruma alanı ve orman arazileri bitişiğindeki hektarlarca alan betonlaşma riskiyle karşı karşıya. Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca onaylanan 1/5000 ve 1/1000’lik planlar 2B arazisi ve doğal sit niteliğindeki Çubuklu, Soğuksu, İncirköy, Gümüşsuyu, Yenimahalle, Kavacık, Göztepe ve Rüzgarlıbahçe mahallelerinin yer aldığı 1068 hektarlık alanı kapsıyor. Bu alanın yaklaşık 55 hektarı yeşil alan, 319 hektarı orman alanı, 233 hektarı ise 2B arazisi. Şehir Plancıları Odası (ŞPO) bölgeye getirilen yoğunluğun doğal alanları tehdit ettiğini belirtiyor. ŞPO İstanbul Şube Başkanı Tayfun Kahraman, “Beykoz’da yoğunluğun bu kadar artırılması yapılaşma baskısını da beraberinde getiriyor.
Doğal alanların işgali sorunu var. Planlama bölgesinin önemli bir bölümü orman alanının komşuluğunda yer alıyor. Bölgeye böyle bir yoğunluk getirmek orman alanlarındaki yapılaşmayı artıracaktır” dedi. Odanın planlara itirazları şöyle:
Çevre Düzeni Planı’nda orman sınırları dışına çıkarılan alanlar için ‘gelişimi ve yoğunluğu denetim altında tutulacak alan’ kararı olmasına rağmen Beykoz’un yeni planları bu bölgedeki nüfusu iki katına çıkarıyor. 2005 planlarında nüfus 52 bin 570 olarak öngörülürken yeni planlarla nüfus 104 bine çıkacak.
Planlama alanında mevcut konutların büyük kısmı tek katlı ve iki katlı yapılar. Ancak planlarla konut alanı yoğunluğu artıyor. 2B arazilerinde özel proje alanı olarak belirlenen mahallelerde dönüşümü teşvik etmek amacıyla emsal değeri 1,20 olarak belirlenirken 5 kata kadar yapılaşma hakkı tanındı. Artacak nüfusa rağmen planda okul, hastane, sosyal kültürel tesis, park gibi donatı alanları yetersiz kaldı.
Koruma amaçlı imar planı ile alanın doğal sit niteliğinin sürdürülmesi için önlemler alınmadı. İmar planı doğal sitleri korumak yerine, alandaki mülkiyet sorunlarının çözümünün sağlanmasını ve dönüşüm öngörüyor.