Bienal “Tuzlu Su”larda Yüzecek

14’üncü İstanbul Bienali’nin teması açıklandı. “Tuzlu Su” kavramı çerçevesinde düzenlenecek olan bienal, bir kez daha ücretsiz olacak.

İstanbul’un çağdaş sanat dünyasında önemli bir yer edinmesine kayda değer katkılarda bulunan İstanbul Bienali’nin teması açıklandı. 5 Eylül- 1 Kasım 2015 arasında sanatseverlerle buluşacak İstanbul Bienali’nin sergisi, Tuzlu Su: Düşünce Biçimleri Üzerine Bir Teori başlığı ekseninde düzenlenecek. Müjdeyi verelim: Bienal bir kez daha ücretsiz olacak.

İLETİŞİM YAVAŞLASIN

Bienalin kavramsal çerçevesinin tanıtımı, dün Kadıköy Haldun Taner Sahnesi’nde düzenlenen ve basın toplantısından ziyade performatif bir etkinliği andıran bir buluşmayla yapıldı. Bienali “bir dizi işbirliği içinde” şekillendireceğini daha önce vaat eden Carolyn Christov- Bakargiev, “Tuzlu Su” konseptini hafıza, duygu ve tarih dalgalarını da içeren geniş bir çerçevede yorumlayacağının sinyallerini verdi. Dinleyicileri, sahne üzerinde kurulan oturma düzenine yerleştiren Christov- Bakargiev, “iletişimi yavaşlatmak” adına toplantıda ardıl çeviri yapılmasını istedi. İtalyan deneysel şair ve sanatçı Nanni Balestrini’nin, Otonom Yayıncılık’tan çıkan Carbonia adlı kısa romanından parçalar, İtalyanca, Türkçe ve İngilizce okundu. Metnin İtalyancasını Balestrini, Türkçesini kitabın çevirmenliğini de üstlenen Münevver Çelik, İngilizcesini ise Christov- Bakargiev okudu. Sonrasında Christov- Bakargiev, bienalin kavramsal çerçevesini kısaca tanıttı. 16’ncı Sidney Bienali’nin sanatsal direktörlüğü üstlenen ve bir dönem MoMA PS1’in şef küratörlüğünü de yapan Christov- Bakargiev, yakın arkadaşı William Kentridge’in Tide Table/ Gelgit Çizelgesi ve Füsun Onur’un Pembe Bot vidolarından bölümler izlendi.

BOĞAZİÇİ EKSENİNDE

Christov- Bakargiev, “Düşünce Biçimleri Üzerine Bir Teori” altbaşlığıyla düzenlenecek bienalin “çizgiyi nerede çizmeye karar vermekle” ilgili olduğunu söylüyor. “Tuzlu Su: Düşünce Biçimleri Üzerine Bir Teori. 14. İstanbul Bienali çizginin nerede çekileceğini, nerede geri çekilmek gerektiğini, nelerden faydalanılabileceğini ve neyin öne çıkarılabileceğini aramak üzere yola çıkıyor. Bienal bunu ‘açık bir denizde, yüzey düzken parmak uçlarıyla, derinlere inildiğinde, katlanmış kodlama katlarını açmadan’ yapıyor” diyor Christov- Bakargiev, “Bu uluslararası sanat sergisi, elliden fazla görsel sanatçının yeni işlerinin yanı sıra, içlerinde denizbilimci ve nörobilimcilerin de bulunduğu farklı alanlardan profesyonellere yer veriyor. Boğaziçi ekseninde şehrin geneline yayılan sergi, şiirsel ve siyasi olarak dünyayı şekillendiren ve dönüştüren, görünen ve görünmeyen farklı dalga sıklığı ve biçimlerini, su akıntıları ve yoğunluklarını ele alıyor. Sanatla ve sanat aracılığıyla yas tutuyor, hatırlıyor, kınıyor, iyileşmeye çalışıyoruz. Kendimizi yaşama yansıyan neşe ve canlılık ihtimaline adıyoruz.” Şehre yayılması planlanan bienal, tarihî ve kültürel mekânlar özelinde Boğaziçi ekseninde düzenlenecek.

Etiketler

Bir yanıt yazın