Üçüncü Havalimanı'nın 12 Eylül'de yargıya taşınmasına ilişkin yapılan basın toplantısında Sami Yılmaztürk, Akif Atlar ve Mücella Yapıcı konuşmacı olarak katıldı.
Sami Yılmaztürk’ün konuşması ile başlayan basın açıklamasında Yılmaztürk, yerel yönetimin Çevre Düzeni Planı’na plan tadilatları ile müdahele yaptığını belirtti.
Projeye ve dava sürecine dair sunumu ise Mücella Yapıcı yaptı. Planlama ilkeleri gereği öncelikle projelerin Çevre Düzeni Planına işlenmesi gerektiğini ardından uygulamaya geçilmesi gerektiğini hatırlatan Yapıcı, “Şuanda ise tam tersi oluyor, projeler önce ihaleye çıkıyor sonra ÇDP’ye ekleniyor” dedi.
Sürece dair detayları aktaran Yapıcı, 7 Haziran’da temel atma töreni yapılan havalimanının ihalesinin 3 Mayıs’ta yapıldığını ve planın tüm bunlardan 10 gün sonra askıya çıktığına dikkat çekerek “Ortada projeler yokken ihaleye çıktılar” dedi.
Bir başka sıkıntılı konunun ise 21 Mayıs’ta alınan ÇED olumlu raporu olduğunu belirten Yapıcı, “İhaleye, ÇED olumlu raporu alınmadan da önce çıkılıyor” diyerek tarihler arasındaki karmaşayı yineledi.
Yapıcı ayrıca dava için odanın hiçbir yorum katmasına gerek olmadığını, Bakanlığın kendi ürettiği ÇDP’yi ihlal ettiğini ayrıca tarihsel olarak yaşanan ÇED karmaşalarının bu dava için yeterli kanıtlar olduğunu belirtti.
Mücella Yapıcı tarafından gösterilen imajlar arasında 2009 yılında onaylanan 1/100.000 İstanbul Çevre Düzeni Planı’nda yapılan değişikliğine ilişkin gayri resmi eklentiler dikkat çekiciydi. Havalimanı olarak işlenen alanın yanı sıra bugün uygulamaya geçen 3. köprü ile ilgili hiçbir bilginin planda olmadığı da vurgulandı. Yapıcı, “Çünkü eğer işlenirse yeniden dava konusu olabilirler,” dedi.
Toplantıda üzerinde durulan konulardan bir diğeri ise bugün üzerinde değişiklik yapılan planın 2009 yılında yine aynı hükümet tarafından yapılmış olmasıydı. 2009 yılında onaylanan planda açıkça belirtilen, ve İstanbul’un Kuzey kısmının korunmasını katıca her sayfasında öngören planın yine kendilerince deliniyor olması üzerinde duruldu.
Havalimanına ilişkin verilen detaylardan bir diğeri başta 90 bin hektar olarak belirtilen ardından 76 bin’e düşürülen alanda geriye kalan alanın deniz dolduralarak havalimanı olarak kullanılacağının belirtilmesi.
Konu ile ilgili Mücella Yapıcı; “Kendileri kıyı dolgusu yasak diyor, 20 hektarlık kıyı dolgusu yapıyor. Yapılanları durduramazsak birileri katliamın sorumluları biz de durduramayanlar olarak tarihe geçeceğiz!” dedi.
Akif Atlar’ın verdiği detaylı rakamlara göre ise; “Atatürk Hvalimanı’nın 45 milyon kapasitesi var. Sabiha Gökçen’in 25 milyon kapasitesi olmasına rağmen ve 15 milyon ile çalışıyor ve arttırılan kapasitesi ile ileride 70 milyon yolcuya çıkabilecek böylece.. İstanbul’da toplamda havayolu ile 115 milyon yolcu taşıma kapasitesi olacak. Yeni havalimanının ise 150 milyonluk bir kapasiteye sahip olacağı belirtiliyor…”
Plan notlarında neden bir havalimanına ihtiyaç duyulduğunun belirtilmiyor olması da konuşmacılar tarafından dile getiridi. Verilen plan raporunda “Sadece ulaşım kolaylığı ve kamulaştırma maliyeti az oluşunun” belirtilmesi Mücella Yapıcı tarafından çok ayıp ve asla kabul edilemeyecek bir sebep olarak nitelendirildi.
Açıklamaların ardından soru cevap bölümüne geçildi. Dinleyiciler arasından gelen bir değerlendirme ise şu şekildeydi; “Avrupa’da artık havalimanları transit yolcu istemiyor çünkü ülkelerine gelir sağlamayacak, boşa karbon istemiyorlar. Dolayısıyla transit yolcuya kapatılan havalimanlarının yolcularını İstanbul’un yeni havalimanına çekmektir amaç…”