Son zamanlarda özellikle Fransa'da, oldukça olağanüstü köprüler gördük. Paris'te zıplayan bir trambolinden Seine'i karşıdan karşıya geçen titrek bir halata kadar... Fransızlar özellikle eğlenceli geçişler yaratma konusunda hevesli bir tutum sergiliyorlar.
Şimdi de hemşerileri Olivier Grossetete Cheshire, Londra’daki Tatton Park’ın Japon Bahçesi’nde bulunan “Pont de Singe”i (Maymun Köprü) tasarladı. Bu gerçeküstü tasarım üç dev helyum balonu tarafından taşınan tehlikeli bir ahşap köprü görünümüne sahip. Bu uçuşan platformun üzerinde kalmayı becerebilmek için kuşkusuz ayaklarınızın üstünde hafifce durmanız -ya da çılgın olmanız- gerekiyor fakat kabul etmeliyiz ki bu gerçekten mükemmel birşey.
Fotoğraf: Wilf
“Pont de Singe” Grosssetete’nin ilk balon gösterisi değil. 2007’de Fransa’da Chateau Ferry Lacombe üzerinde salınan “Pont Suspendu” adlı başka bir yüzer köprü de tasarlamıştı kendisi. Onun bu uçucu, hayallerden fırlamış gibi gözüken tasarımları, izleyenleri kendi dünyalarından alıp çok uzak diyarlara götürüyor.
“Pont Suspendu”
Eğer hepimiz aynı anda zıplamayacağımıza söz verirsek belki sahiden yaparlar!
Parisli ofis Atelier Zündel Cristea (AZC)’dan mimarlar köprülerin hem varmaya yarayan araçlar hem de varılmak istenen noktalar olabileceğini biliyor. Aralarından biri şöyle ifade ediyor: “Sevimli Pont Neuf’u ya da Pont des Arts’ı düşünün. Paris’te köprüden öylece geçip gitmezsiniz… Kente köprüden hayran olursunuz.” Fakat onların son günlerde açılan “Paris’te Bir Köprü” yarışması için sunduğu öneri, yayaların bu “ışıkların şehrini” tamamiyle farklı bir bakış açısından görme olanağı sağlıyor, mesela baş aşağı!. AZC’nin önerdiği tasarım, sabit bir köprü yerine Seine’i karşıdan karşıya geçen için bir dizi şişme trambolin.
Tehlikeli mi? Belki. Gerçek dışı mı? Muhtemelen. Eğlenceli mi, sahiden eğlenceli mi? Kesinlikle. Yarışmada üçüncülük ödülü alan bu konsept tasarım, her biri 30 m çapında, etrafları PVC dubalarla çevrelenmiş üç dev trambolinden oluşan bir köprü. Buradan geçenler, Seine’in bir kıyısından diğerine zıplayarak ilerleyecek ya da muhtemelen, oradan oraya zıplamaya başlayacak, trambolinde zıplamamanın o bulaşıcı keyfine varınca yarı yolda birkaç ters takla atacak, arkadaşlarını nehre fırlatmayı deneyecek, Eyfel Kulesi’nin baş aşağı nasıl gözüktüğüne bakacak ve sonra yollarına devam edecekler. Daha az maceracı olanlar hemen yakındaki Bir-Hakeim Köprüsü’nü de kullanabilir elbette.
Bu tasarım fikri eğlence kaygısından çok çevre dostu olabilme düşüncesiyle başladı. Tasarım ekibinden birinin açıkladığı üzre, şişirilebilir bir köprü asgari düzeyde inşa gerektirir ve çevreye yok sayılabilecek kadar az etkide bulunur. Fakat, zıplayan dubalar tasarım ekibine başka yönde de düşünebilme, tasarımlarına eğlence unsuru katabilme fırsatı verdi, “Paris gibi stresli bir kentte eğlenceli ve uçarı” bir köprü düşüncesini ortaya çıkardı ve trambolinden bir köprü doğdu.
Bizim oyunbozan bir biçimde muhalefet olan toplumumuzda böylesine çılgın bir trambolinden köprü hayalinin gerçekleşeceğini düşünmek güç de olsa, ofis köprüyü bir araya getirirken güvenliğini de hesaba kattığını belirtiyor. Çevre dubaları, kazara ya da başka bir şekilde, nehre düşme ihtimalini engellemek için ortalama 1,5 metre yüksekliğinde tasarlanmış ve trambolinler arasındaki geçişlerde korkuluklar bulunuyor. Paris’teki yetkililer, gördünüz mü? Tamamen güvenli! Şimdi oynayabilir miyiz? Lütfen?