ARKIMEET'13'te Gökhan Avcıoğlu moderatörlüğünde gerçekleşen Avrupa'da Çağdaş Mimarlık oturumunda üç farklı Avrupa ülkesinden mimarlar ağırlandı.
Oturum, Avrupa’daki çağdaş mimarlığın genç temsilcilerinden İtalyan mimar Simona Della Rocca’nın konuşmasıyla başladı. Rocca, bu sene YAP Roma’nın kazanan projesi ‘He’nin tasarım ofisi BAM! Stüdyo’nun kurucularından. Rocca, üretimlerinde mimaride bireyselliğin önemini vurguladıklarken; çevreyi, sürdürülebilirliği ve mimarlık ile insanların arasındaki etkileşimden yararlandıklarını söyledi. Öne çıkan projeleri ‘He’yi tanımlarken hafif, esnek ve etkileşimli olması özelliklerinin üzerinde durdu. Projelerinin şu andaki kullanımı için tasarımda öngöremedikleri yönlerinin ortaya çıkmasından, özellikle çocukların bu kadar ilgisini çekeceğini tahmin etmediklerinden bahsederken, mimarinin en önemli özelliklerinden birinin esnek olması gerektiğini vurguladı.
Oturumun ikinci konuşmacısı Yunan mimar ve akademisyen Panos Dragonas’tı. Dragonas, Yunanistan’daki mimarlığı yaşanan krizle bağlantılı olarak ikiye ayırarak anlattı. 2008 öncesine kadar yapı sektörünün canlı oluşundan ve ülkenin ekonomisinde önemli bir yer tutmasından bahsetti. Ekonomik kriz sonrasında ise Yunanistan’da genel işsizlik oranının %27 oranında arttığını, genç mimarlar arasında ise bu oranın %70’i bulduğunu söyledi. Bu kriz durumuna mimarlığın nasıl yanıt vermesi konusunda çalışmalar yapıldığından bahsetti.
Son olarak Hollanda’da merkezi bulunan UN Studio’nun kurucularından Caroline Bos söz aldı. Bos, Hollandalı mimarların, ülkelerinin küçük olmasından dolayı -biraz da zorunluluktan- uluslararası alana yöneldiklerini belirttii. Ofisin, içlerinde ABD, Çin, Singapur ve Kore gibi birçok ülkede yaptığı projelerin benzer niteliklere sahip olduğunu belirten Bos, üretim aşamasında sürdürülebilirlik, akıllı parametreler, yeni malzemeler ve inovatif organizasyonlardan yararlandıklarını söyledi.