ÇED Firmaları Artık Kendi Hazırladıkları Raporları Kontrol Edemeyecek

ÇED yönetmeliği 2 yıl önce değiştirilmiş, TMMOB Çevre Mühendisleri Odası değişikliği mahkemeye taşımıştı.

Danıştay 14. Dairesi, 2 yıl önce gerçekleştirilen Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) yönetmelik değişikliğinin bazı maddelerinin yürütmesini durdurdu. Bu değişikliğe göre, ÇED firmaları artık kendi hazırladıkları raporları kontrol edemeyecek.

TMMOB Çevre Mühendisleri Odası’nın dava açtığı konuyla ilgili olarak mahkeme, “ÇED firmalarının kendi hazırladıkları raporlar üzerinden izleme ve kontrol yapması”, “ÇED sürecine dair ilan ve duyuruların yapılmasının öngörüldüğü ‘anons’ ve ‘askıda ilan’ kavramlarının tanımın yapılmaması”, “ÇED raporundaki taahhütlere uygun hareket edilmemesi durumunda 90 gün süre tanınma sınırı kaldırılması ve sınırsız süre tanınması”, ayrıca “kapasite artırımı ve proje genişletme durumundaki gizli ÇED muafiyeti” kararlarının yürütmesini durdurdu.

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, 24.11.2014 tarihli Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) Yönetmeliği’ni sil baştan değiştirmişti. Değişiklikle alışveriş merkezleri, golf tesisleri, toplu konut projeleri, 100 km ve altı demiryolu projeleri, beyaz eşya boyama tesisleri, tuz çıkartılması, orman alanlarının dönüştürülmesi projeleri ÇED kapsamından çıkarılmıştı. TMMOB Çevre Mühendisleri Odası da yönetmelik değişikliğini, “akla, bilime, mantığa aykırı” diyerek mahkemeye taşımıştı. Oda’nın açtığı davada bazı maddelere ilişkin dair yürütme durdurma kararı verildi. Danıştay 14. Daire, dava devam ederken yürütme durdurma taleplerini kısmen kabul etti.

Mahkeme kararını değerlendiren Çevre Mühendisleri Odası Çevre Sorunları Araştırma Merkezi (ÇESAM) Başkanı Baran Bozoğlu, kısmi yürütme durdurma kararlarını sevindirici bulduklarını belirtti. Yönetmeliğin 4. maddesinin B bendi, 8. maddesinin 5. fıkrası, 11. maddesinin 3. fıkrası, 14. maddesinin 1. ve 3. fıkraları, 17. maddesinin 2. Fıkrasının, 19. maddenin B bendinin, 24.maddenin F bendinin yürütmesi durduruldu.

Bozoğlu, kısmi durdurma verilen maddeleri şöyle özetledi:

“ÇEK firmaları kendi raporları üzerinden izleme ve kontrol yapamayacak”

“ÇED raporunu hazırlayan firmaların kendi raporları üzerinden yapılan izleme ve kontrol faaliyetinin kendi kendini denetleme anlamına geleceği için iptal edildi. Yani artık ÇED firmaları kendi hazırladıkları raporlar üzerinden izleme ve kontrol yapamayacak. Bu konuda Bakanlığın acilen düzenleme yapması ve izleme ve denetleme faaliyetlerini sağlıklı bir şekilde yapmasıdır. Bu nedenle, acilen çevre mühendisi istihdamı il müdürlüklerinde ve bakanlık merkez teşkilatında sağlanmalıdır.”

“Haber alma hak mağduriyetinin önüne geçilecek”

“ÇED sürecindeki halkın bilgilendirme koşullarının sağlıklı yapılmadığı ve sürelerin gerçekçi olmadığı yönünde eleştirmiştik. Mahkeme bu konudaki eleştirimizi haklı bularak, yurttaşların ÇED sürecine dair ilan ve duyuruların yapılmasının öngörüldüğü “anons” ve “askıda ilan” kavramlarının tanımın yapılmadığı, ÇED sürecinde yapılacak olan anons ve askıda ilanlar ile ÇED süreci hakkında verilen kararlar için yapılacak olan askıda ilanın nerede yapılacağı, projeden etkilenen veya etkilenmesi muhtemel olan halkın yaşadığı yerde yapılıp yapılmayacağı, yapılacak olan anons ve ilanın ilgili halkın rahatlıkla öğrenebileceği şekilde yapılması konularında ise herhangi bir düzenlemeye yer verilmediği iptal gerekçesi olarak belirtilmiştir.”

“ÇED raporundaki taahhütlere uygun hareket edilmemesi durumunda 90 gün süre tanınma sınırı kaldırılmış ve sınırsız süre tanınması ihtimali oluşmuştu. Örneğin, bir termik santralin bacagazı filtresi takma konusundaki taahhüdünü yerine getirmemesi durumunda Bakanlık istediği kadar süre verebilecek bu sırada da halk sağlığı tehlikeye atılabilecekti. Sınırsız süre geri dönüşü olmayan çevresel sorunlara neden olabilir. O nedenle yeni düzenlemede mutlaka süre sınırı getirilmelidir.”

“Bilim dışı karar verme’ koşulları önlenecek”

“İstisnai durumları ifade ederek kapasite artışlarında veya genişletilmesi planlanan çalışmalarda ÇED uygulanacak projeleri Bakanlığın anlık kararlarına bağlamaktadır. Yani idarenin bilim dışı karar verme koşullarının önü açılmıştır. ‘ÇED olumlu’ veya ‘ÇED gerekli değildir’ kararları gelişigüzel verilemeyecek. Projelerde kapasite artımı durumlarında ‘ÇED gerekli değildir’ değişikliği de iptal edildi. Proje tanıtım dosyasıyla büyük muafiyet sağlıyor, iptal oldu.”

ÇESAM Başkanı Baran Bozoğlu, ÇED süreçlerine dair onlarca dava açıldığını, hukuki bağlayıcı kararlar verildiğini ancak bakanlığın bu kararları görmezden geldiğini söyledi. Bozoğlu, şu değerlendirmeyi yaptı: “Bakanlığın bu kararları göz ardı ettiği, defalarca kararları yok sayarak düzenleme yaptığı görülmektedir. Ancak birçok davayı kazanmamıza rağmen uygulamada bu kazanımların yansımasını göremiyoruz. Bakanlık sadece çevre sorunlarını kronikleştirmekle kalmıyor aynı zamanda yatırımcıları ve çevre sektörünü de mağdur ediyor. Belirsizlikleri arttırıyor. Bakanlık biran önce bizler de dahil bütün paydaşları biraraya getirerek çağdaş, çevreyi koruyan, katılımcı ve uluslararası kriterlere uygun bir ÇED mevzuatını hayata geçirmelidir. Dava kararları önemli birer fırsattır. Bu fırsat artık değerlendirilmeli.”

Etiketler

Bir yanıt yazın